TrendForum.Net

TrendForum.Net (https://www.trendforum.net/)
-   Ata Sözleri Ve Deyimler (https://www.trendforum.net/ata-sozleri-ve-deyimler/)
-   -   Abayı Yakmak (https://www.trendforum.net/ata-sozleri-ve-deyimler/23201-abayi-yakmak.html)

Asi Ruh 03 Haziran 2023 01:55

Abayı Yakmak
 
Sevgi ve aşk anlamlarına atıfta bulunan “abayı yakmak” deyimi, tam olarak birisine âşık olmak, tutulmak, sevdâlanmak anlamlarına gelmektedir. Ancak burada bir mübalağa sanatı da geçer. Sadece âşık olmak değil, kastedilen aşırı bir duyguyla o kişiye kapılıp gitmektir. Dolayısıyla sevgi unsurunun manen yüceltildiği ve mübalağa edildiği görülmektedir. “Kör kütük âşık olmak” deyimi ile de yakın anlamlar içerisindedir.

Abayı Yakmak Deyiminin Açılımı
“Abayı Yakmak” deyiminin açılımı, eskiden dervişlerin giyinmiş oldukları “aba” adındaki üstlüğe kadar gitmektedir. “Aba” kelimesi, tekke ve dergahlardaki derviş kimselerin üstlerine giymiş oldukları kalın bir yün kumaştan yapılan ve elbise üzerine giyilen bir tür üstlük anlamına gelir. Eski zamanlardayken insanlar bu yünleri döve döve kabaca bir kumaş elde ederlermiş. Aba adındaki bu yün kumaş, kış aylarındaki soğuktan epeyce koruyabilen bir kumaşmış. Ayrıca bu abalar çok ucuz üstlükler olduğu için de tekke ve dergah üyeleri tarafından oldukça sık tercih edilir ve kullanılırmış. Aynı zamanda eski zamanlardaki eski tekke ve dergahlarda klasik şekilde bir cami ya da mescitle beraber şadırvanlı bir iç avlunun bulunduğunu söylemek de mümkündü. Bu dört köşe olan avlunun çevresinde ise derviş kimselerin odaları ve bununla beraber büyük bir derslik, kiler, mutfak ve ambar gibi bölümler bulunurdu.

Kış mevsimi ayları içerisindeyken bu dersliklerin ocağı ise harlı harlı bir şekilde yanarak içeri kısmı ısıtmakta kullanılırdı. Bu derslikler içerisinde şeyh efendi dersler verir ve tasavvuf hakkında bazı hikâyeler, kıssadan hisseler ve önemli öğretiler aktarırdı. Bir hayli kalabalık olan bu dersliklerde ilim öğrenmek için gelen talebeler bulunurdu. Abayı yakmak deyimi de böyle bir ortamın ürünü olarak ortaya çıkmış ve hikâyesinde de göreceğiniz üzere bu dersliklerde yaşanan bir olayın üzerine türetilmiştir.

Abayı Yakmak Deyiminin Öyküsü
Abayı yakmak deyiminin öyküsü, çok eski zamanlarda yaşamış dervişler hakkında bir hikâyeden ortaya çıkmıştır. Çok eski zamanlardan birinde yine kış mevsimindeyken tekke içerisindeki bir derslikte talebeler ilim öğrenmekteymiş. Üstelerine abalarını giymiş olan bu talebeler, şeyh efendilerinin dersini dinlemekte ve tasavvuf ilminin inceliklerini öğrenmekteymiş. Kış aylarından birinde oldukları için de bu dersliğin içerisinde bulunan ocak harlı harlı yanmakta ve içeriyi bu sayede ısıtmaktaymış. Herkes abalarına sarılmış şekilde şeyhlerini dinliyormuş ve hocalarının etrafında birlikte sohbet ediyorlarmış.

Hocanın anlattıklarına bakınca ağzından bal damlıyormuş aslında… Keyifli bir sohbet sürmüş gitmiş. Dervişler bu nedenle kendilerinden geçmiş ve ağızları açık kalmış bir şekilde şeyhlerini dinlemeye durmuşlar. Aşkla şeyhini dinlemekte olan bu dervişlerden bir tanesi, birinci rivayete göre o kadar dalmış ve o kadar şeyhine odaklanmış ki sırtını değirdiği ocağın alevinden üzerindeki abası yanmaya başlamış. Ancak bu rivayete göre abası yanan derviş, şeyhine daldığı için bu ateşten çıkan dumanı bile ilk anda fark edememiş.

Abayı yakmak deyiminin hikâyesi için diğer bir rivayete göre ise hikâyenin tam bu kısmında ocağın da çevresinde bulunan bir dervişin sırtına odada yanmakta olan ocağın içinden bir parça fırlamış ve abasına yapışarak dervişin üstlüğü yakmaya başlamış, diyebiliriz. Biraz farklı anlatılan bu kısımdan sonrasında ise Allah aşkından yanmakta olan dervişin dünya ateşini aslında farkına varmamış olur. Abasını yakan ateş büyüdükçe büyür ve alevler almaya başlar. Önce hafif bir duman çıkar, sonra daha da artar. Kısa süre sonra aba cayır cayır bir şekilde yanmaya başlar. Ancak o sırada dervişler fark eder ve kendilerine gelirler. Abası yanan arkadaşına (ya da bir rivayete göre arkadaşlarına) “Abayı yaktın! Abayı yaktın!” diye bağırırlar. Abası yanan derviş (ya da dervişler) de can havli ile kendisini dışarıya atar. Karlar üzerinde yuvarlanır ve abasındaki ateşi söndürmeyi başarır. O günden günümüze kadar da bu olay üzerine söylenen “Abayı yakmak” deyimi kullanılmaya devam eder. Abayı yakmak, biraz anlam değiştirmiş ve bugün insanın gönlünün bağlandığı, aşka dalıp da tüm dünyayı unuttuğu ve kör kütük şekilde âşık olduğu durumlarda kullanılmaktadır.

Asi Ruh 26 Haziran 2023 03:58

Yanıt: Abayı Yakmak
 
Gönül verip âşık olmak, tutulmak.
” Türkmen kızına abayı yakalı beri, sazı elinden düşürmez oldu. ”

Tasavvuf ehli yani Allah'a gönül verenler, kış mevsimi gelince gürül gürül yanan yanında ısınırlarmış.
Dervişler, şeyhin dersine kendilerini o kadar kaptırmışlar ki sırtı ocağa dönük olan bir dervişin sırtındaki aba, ocaktan sıçrayan kıvılcımla için için yanmış, abası yanan derviş sırtından çıkan dumanı fark etmemiş.
Allah için, pir için, aşk için yanan derviş dünya ateşinin farkına bile varmazmış.


Forum saati; Türkiye'ye göre ayarlanmış olup, şu an saat: 18:19.

Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.