|
Ruhani şiir
sağdım
evet daha geçenlerde sağdım yok yok öyle değil yanlış anladınız hâlâ daha sağım ama daha geçenlerde sağdım ne varsa dışımda içime işmar eden hepsini sağdım sağdım ve içimde dillenip dinlendirilmiş anılarla dölleyip gani gani yeni gamlar doğurdum bağrımda kucağıma alıp vah vahlarla emzirdim kundak yapıp vay vayları sarıp sarmaladım kulağına üç kere izmir marşı üfleyip la havle vela kuvvete çekip çav bellayla uyuttum oda içinde oradan oraya ruh gibi dolanan zaman mefhumunu yitirmiş aşka teşrik-i mesaiye meyilli özgürlüğüne kör ruh oldum yalnız şunu biliniz ki en mi en iyi bi'şeydir oda size bir pencere sunar bir de bıkmadan usanmadan yıllana yıllana yılmadan sizi dinleyen duvarlar hangi dostunuz yapar ki bunu bütün duvarlar dostumdur benim onlar da severler sayarlar beni eksik olmasınlar üstüme üstüme gelip üstüme titrerler oh ne âlâ ve o meşhur üç ilahi hakka inat dört kapı verir size oda ya da bir kapı verir ama dört kapıya vardırır sizi biri mutfağa biri helaya biri balkona biri sokağa ne ki oh ne âlâ öyle bir bağlanırsınız ki sonra odaya terk etmek istemez açmazsınız hiçbir kapıyı açsanız açsınızdır diye açmışsınızdır lakin yarım yamalak yenilmiş yarım elmalar bir yana çiçeklerle kelebekler var sokakta - bu çok tehlikeli - çimlere basmayınız otları otlamayınız bazen dolanmıyor tümümden gelip çeyrek olarak balkona tünüyorum ama sadece geceleri tümümden gelip çeyrek olarak tünüyorum balkona tümüne varıyorum sonra çeyrekliğimin o da ne bir de bakmışım tümevarımcı olmuşum ruhluk baki kalsın deyip tümünden çıkıp hayatın özüme dönüyorum laf aramızda her tümümden gelip çeyrek olarak balkona tüneyiş numayişimde biraz cimrilikten biraz israf olmasın eh biraz da kimse görmesin diye gözyaşlarımı içerim rakı varsa rakıya katar içerim katar katar içerim işte o zaman sevişme de savaş kim olsa sevişir ben de sevişirim anılarda zaten hatırlamayla sevişmektir hayat biraz unutamamakla savaş çok bu arada siz siz olun - ama sadece siz olun siz geceleri dışarı çıkıyorsanız aman dikkat edin yanınıza bol su rakı ve battaniye alın geceleri pek bi'kaybolur ademoğlu sokakta olmadı balkona tüneyin bir tek ay'a tapanlar kaybolmaz geceleri ben ceylanlara taptığım için kaybolurum hep hele ki gündüz gözüyle denize bakmayın hiç yolunuza çıksa da görmezden gelin kedileri sevin olsun üzülsün o hep siz dertlenecek değilsiniz ya biraz da o dertlensin çekicidir çünkü deniz çeker ha çeker ama var ya nasıl da daima çeker ha çeker çünkü balıklar için değil bizi cezbetsin çeksin ama daima çeksin ha çeksin diye yaratmıştır onu allah bir bakmışsınız kucak kucak yeni tasalara hamile kalmışsınız şu pahalılığa bağlı fahiş rakı kuraklığında başa gelecek en kötü şeydir bu bu yüzden üstüne para verseler sakın ola herhangi bir adada yaşamayın illa bir şeye bakmak istiyorsanız aha şu göle bakın ama denize bakmayın göz gibidir çünkü göl ister sevdiğinizin gözü olsun ister ananızın gözü fark etmez - kimse benim kadar anasının gözü olamaz o ayrı ki şıp diye dünyaya düşen tek ve biricik gözyaşıdır allahın göl lakin balçıktır dibi yere basmaktan sakının hadi canım sende madem sadece ruhsun nasıl yazıp duruyorsun bunları diye sorabilirsiniz e siz ey ruh geldiysen üç kere pencereyi tıkla dememişken yazdımdı ya az evvel ne varsa dışımda içime işmar eden hepsini sağdım diye işte o vakit adam akıllı sağaldım insafa gelip inisiyatif kullandım istifa ve istiğfar ettim kendimden kendime gebe kaldım ruh doğurdum kendimden öyle sezeryanle değil haa yıllarca ıkına ıkına çörek otu gibi kara kuru mini minnacık ruh peydahladım şimdi boş vakitlerimde bazen ecnebi taklidi yapıyor eeemm nassığ derlağğ ben vağ annngağa pavyonu ağamak diyorum hanutçulara yanlış gelmişsiiz beyim burası lihtenştayn diyorlar ara sıra da komşu binaların zillerine basıp kaçmak yerine baldıran otu sürüp sürüp kaçıyorum puro saran kübalı kızların baldırlarına yazları tayyarelerin kanadına tüneyip şehirler arası seğirterek uçup serinliyor kışları lokomotiflerin kazan dairesinde eriyip kömür isi yüzünden zenci olarak bir mülteci konforunda cayır cayır ısınıyor cehennem için prova yapıyorum tüm vaktim boş vakitlerimi doldurmakla doluyor böyle böyle bir bakmışım tüm vakitler dolu ama bardağın yarısı hâlâ icmalim dolu yarısı boş ne ara içtim bardağın boş tarafını şaşıyorum - ne acayip ama siz siz olun sağalmayın - aman siz siz olun ki başkası siz olmasın - kimin kim olduğu belli değil hanidir sonra çok fevkaladenin fevkinde ruh oluyorsunuz çünkü bakın bana ben oldum hatta o kadar ruh oldum ki madem o kadar ruh oğlu ruhsun gel ruhani liderimiz ol dedi gizli bir örgüt cık dedim olmaz dedim dile bizden ne dilersen dediler ı ıhh ruh ne yapsın malı mülkü bana onu gerek onu üstüne milyonları verseniz olmam dedim milyarları verdiler oldum baktım rakı yasak fahri ruhani olup gizli gizli içtim şu yemen ellerinde odama kireç sürdüm tuttu hem ellere ne ki onlar ne bilir rakıya gözyaşı katıp katar katar içmenin ne kadar paha biçilmez olduğunu ellere ne ki diye yazınca aklıma geldi bakın bu sağ elim şuradaki de yani şu özledimin ö'süne basan da sağ işaret parmağım eskiden solcuydum sırf bu yüzden bıraktım sağcı oldum insan sağ elini kullanırken nasıl solcu kalabilir ki baktım ki bütün yönler bana düşman - belki de kimi şiir yazmak - kimi adam kesmek veya recm etmek - kimi para alıp vermek ve - mastürbasyondan başka bir şey - bilmediği içindir sağ elin bu cenabetliği ne sağcıyım şimdi ne solcu dedim gülhane parkında ceviz ağacı olayım duydum ki şarkısı çıkmış herkes varmış farkına defne ağacı oldum e onu da ya cenazeye çelenk için yoluyor ya da hıdırellezlerde çıtır çıtır yakıyorlar duvarda asılı boş çerçeve oldum o da kesmedi ne varsa dışımda içime işmar eden hepsini sağdım ruh oldum hiç boş yere bakınmayın öyle arasanız da bulamazsınız belki tutan olur bir gün diye biri saklıyorum sol elimi o güne kadar kaybetmesin bekaretini .... |
Yanıt: Ruhani şiir
Acaba düz yazı mı olsaydı diye düşündürttü beni. Emeğinize sağlık.
|
Yanıt: Ruhani şiir
Alıntı:
Merhaba sayın @Beatrice Bana kalırsa şiir olarak kalır, kalmalı da... Ama bana kalmazsa her şey olabilir bu şey:) Ama siz yine de düz yazı olarak değerlendirin isterseniz, benim açımdan mahsuru yok:) Neticede ben kendimce yazdım, siz okudunuz ve size ne hissettirdi, ne düşündürdü ise o dur... Benim yazdığımdaki hisler önemini yitirmiş, sizdeki izi öne çıkmıştır. Bu yüzden istediğiniz gibi değerlendirme hakkına sahipsiniz. Şiirde olay budur bence;) Ve size muhalefet olsun diye değil ama gözünüzden kaçan bir iki noktaya dikkatinizi çekmek için yine de şunları yazmak isterim: Bir düz yazıda birbirinden farklı birçok konuyu yukarıdaki şiirde olduğu gibi (fark etmemiş olabilirsiniz, ben yazayım; yalnızlık, itilmişlik, Atatürkçülük, din, hayat pahalılığı, ırkçılık ve mültecilik, aşk ve özlem, siyasi düşünceler ve onlara bakış, şarkı ve türkülere gönderme, doğa sevgisi ve doğaya zara verişe tepki, tanrı, iç hesaplaşma, hayatın adaletsizliği, din istismarı / satın alınma, maddiyata karşı iradesizlik, sosyal medyadaki iki yüzlülük... Daha da var uzamasın...) bir araya getirip, böylesi göndermeler yapılamaz diye düşünüyorum. Düz yazıda bu kadar kelime oyunu da zor sanki. Ve şunu da ifade edeyim: Düz yazı olsaydı, bu şiirden çok daha uzun bir yazı olurdu sanki gibi galiba... Biraz da şiire nasıl baktığınızla da ilgili... Açık yürekli yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılar, esenlikler... |
| Forum saati; Türkiye'ye göre ayarlanmış olup, şu an saat: 00:01. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.7 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.