TrendForum.Net

TrendForum.Net (https://www.trendforum.net/)
-   Serdar Yıldırım (https://www.trendforum.net/serdar-yildirim/)
-   -   Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti - Serdar Yıldırım (https://www.trendforum.net/serdar-yildirim/11003-dunyadan-bir-mustafa-kemal-gecti-serdar-yildirim.html)

Serdar Yıldırım 06 Aralık 2022 12:07

Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti - Serdar Yıldırım
 
DÜNYADAN BİR MUSTAFA KEMAL GEÇTİ
Toprakları işgal edilmiş bir vatan
Bağrına hançer dayamış olan düşmana çatan
Özgürlük yolunda inanılmaz adımlar atan
Düşmanın yüz tanesini bir kurşuna satan.
* * * *
Başka milletlere boyun eğmeyi reddeden
Bunun için, sessiz kalmayan, isyan eden
Sekiz yıl boyunca cepheden cepheye giden
Anadolu'nun boşluğunda düşmanı mahveden.
* * * *
Ey Kurtuluş Savaşı'nın yenilmez armadası
Ey dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanı
Ey Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı
Tarih senden yana, bunu fazlasıyla hak ediyorsun.
* * * *
Dünyadan bir Mustafa Kemal geldi, geçti
Bu dünyada yaşamayı herkesten çok hak ediyordu
Mümkün olsa yaşamımdan on yılımı uğruna feda ederdim
İnanın Anadolu şu anda bambaşka bir kimliğe bürünürdü.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Roronoa Zoro 06 Aralık 2022 12:52

Yanıt: Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti - Serdar Yıldırım
 
Elinize emeklerine sağlık:siyahkalp:

Dolares 06 Aralık 2022 13:48

Yanıt: Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti - Serdar Yıldırım
 
İyi ki geldi, geçti.
Yüreğinize sağlık.:pembeçicek:

Serdar Yıldırım 12 Aralık 2022 00:26

Yanıt: Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti - Serdar Yıldırım
 
Mesaj yazan arkadaşlara teşekkür ederim. Sağlıklı ve mutlu kalın.


DEDEM ADEM YILDIRIM'IN KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI
Yıl 1921. Anadolu düşman kuvvetleri tarafından kuşatılınca, Mustafa Kemal, Türk Ordusu'nu, Sakarya Irmağı'nın doğusuna çekmiş. Burada 1.5 yıl genel bir taarruz için, hazırlık yapmış. Bu hazırlıklar sırasında şehirlerden, kasabalardan, köylerden, Mustafa Kemal'in çağrısına uyarak gelen binlerce genç varmış. Bunlardan biri de, Bursa Yenişehir Gökçesu Köyü'nden dedem Adem Yıldırım'mış. O zamanlar henüz 19 yaşında olan dedem 1.90' a yaklaşan boyu ve sırım gibi vücuduyla gözünü budaktan sakınmaz, korkusuz, mert, yiğit bir köy delikanlısıymış. Ordugahta geçen ilk günler, yürüyüş talimleri, silah tutuş, kullanış ve atış çalışmaları derken, günlerden bir gün Mustafa Kemal yanında kurmay subayları olduğu halde yenice oluşturmaya çalıştığı Türk Ordusu'nu denetime çıkmış.
Dilerseniz bundan sonrasını dedem anlatsın: O gün öğle vakitleriydi. Geniş ovada pek çok alay, tabur, bölük, Mustafa Kemal Paşa tarafından teftiş ediliyordu. Paşa, eseri olan Türk Askeri'ne sağ elini hiç indirmeden selam vererek geliyordu. Arada bir, Merhaba asker, diyor, biz de sağ ol diyorduk. Ben uzun boylu olduğum için, bölüğün başındaydım. Mustafa Kemal Paşa Hazretleri geldi tam önümde durdu. Merhaba asker, dedi. Biz, sağ ol, dedik. Yüzünü bize döndü. Rahat, dedi. Biz de, tüfeklerimizi indirdik. Rahat pozisyonuna geçtik. Bir metre kadar önümdeydi. Bir an göz göze geldik. O deniz mavisi gözleri, inanılmaz etkileyici bakıyordu. Sanki her an insanın üstüne atılacakmış gibiydi. Gözlerim karardı, başım döndü. Rahat pozisyonunda olmam beni kurtardı. Kabzası yere dayalı tüfeği sıkı sıkı tuttum, dayandım ve yere düşmedim. Aradan bunca yıl geçmesine karşılık o çelik bakışları hiç unutmadım.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

O yıllarda Yunan Ordusu Anadolu içlerine doğru ilerliyordu. Adem Yıldırım, Yunanlının geldiğini duyunca köydeki genç, çocuk, kadın, ihtiyar kim varsa toplayıp köyün ilerisindeki dağa götürmüştü. Orada köylüleri emin bir yere gizledikten sonra, elinde mavzeriyle geri dönerek, ağaçların arasına saklanıp, köyü seyre dalmıştı. Acaba Yunan askerleri köyde ne yapacaktı?
Adem Yıldırım az sonra kendi evinden feryatlar duymaya başlamıştı. Evde neler oluyordu?
Yunan askerleri, köyün zenginini yakalamışlar ve konuşturmak için, işkence ediyorlardı: Söyle Türko, altınlar nerede?
Yunan askerleri, acımadan elleri, ayakları bağlı adamı evdeki ocağın içinde yanan odun ateşine doğru sürüyordu: Konuş Türko, altınları nereye sakladın?
Zavallı adamın ayak parmakları ve bilekleri yanmıştı. Yunan askerleri, onu daha da ateşin içine itiyordu.
Bu arada Adem Yıldırım sesinden tanıdığı köyün zengininin yürek parçalayan feryatlarına dayanamamış ve evin yanındaki tarabalığa tüfeğiyle iki el ateş etmiş. Tüfekle ateş edildiğini duyan Yunan askerleri, Türk askerleri geliyor zannedip, kaçıp gitmişler. Bunun üzerine Adem Yıldırım eve gelmiş ve yarı beline kadar ateşte yanmış ve ölmüş olan adamı ateşin içinden çıkarmış. Daha sonra olayı öğrenen ve çok üzülen zengin adamın karısı evlerinin ahırına, toprak altına gizledikleri bir teneke altını, Ankara'daki Mustafa Kemal Paşa'ya ulaştırılmak üzere, Türk subaylarına teslim etmiş.
Ben çocukken, her yıl yaz tatilinde bir haftalığına köye giderdik. Dedem her gidişte gerçekten yaşadığı bu olayları bana anlatır ve Serdar, yaz bunları, derdi. Ben de, merak etme, dede, mutlaka yazarım, derdim. İşte, bu hikayeler, dedemin bana anlattığı hikayelerdir. Dedemi son olarak on üç yaşındayken görmüştüm. Otuz yedi yıl sonra bu anıları yazmak nasip oldu. Umarım okuyanlar, Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Cumhuriyeti çok severler. Atatürk'ün devrimlerine sahip çıkarlar ve savaşın ne kadar acımasız olduğunu anlarlar. Kurtuluş Savaşı kolay kazanılmadı. Sevgiyle kalın.

Yazan: Serdar Yıldırım


Forum saati; Türkiye'ye göre ayarlanmış olup, şu an saat: 01:37.

Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.