Tekil mesaj gösterimi
Alt 13 Mayıs 2023, 15:10   #18
Çevrimdışı
Asi Ruh
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi




SAVAŞ VE SONRASI…


1914’ün Kasım ayında önce Rus İmparatorluğu, ardından İngiltere ve Fransa Osmanlı imparatorluğuna savaş ilan ederler. Koskoca Osmanlı devleti, beceriksiz ellerde sürüklendiği bu anlamsız savaşla birlikte önlenemez sona doğru adım adım yaklaşmaktadır.

Futbol şubesinin kurucusu Şeref bey yedek subay olarak Romanya cephesinde görevlendirilir. Futbol takımı oyuncularının tamamı çeşitli cephelerde vatan hizmetine koşarlar... Binasız ve eşyasız kalmış kulübü savaş sonuna kadar İstanbul’ da kalmış Ahmet Fetgeri Bey yalnız başına açık tutmaya çalışır.

I. Dünya savaşında, 11 kişilik Beşiktaş futbol takımı vatan müdafaası uğruna 8 şehit birden verir. Dr Ali, Dr. Mehmet ve Rıdvan Kafkas cephesinde tifüs salgınının kurbanı olurlar. Ardından Sadi ve Behzat’ın da şehit oldukları haberi ulaşır İstanbul’a. Takım kaptanı şair Kazım ve sağiç Asım’ Çanakkale müdafaasında şehit düşerler.

Mütareke günlerini takiben ardından gelen işgaller ve özellikle İngiliz askerlerinin İstanbul’u işgali sırasında Beşiktaş kulübü de çok zor günler yaşar. Rumlar bir gece, savaş yıllarında Ahmet Fetgeri Bey’in kulüp faaliyetlerini yürüttüğü Köyiçi’ndeki salona girerek kulüp eşyasının bir kısmını yağmalarlar ve salonu zor kullanarak boşalttırırlar. Bütün eşya ve spor malzemeleri perişan olur. Rumlardan kaçırılarak kurtarılan birkaç parça eşya Köyiçi’nde bir manav dükkanına kilitlenir. İktidardaki Damat Ferit Paşa hükümetinin memurları da kulübün elinde kalan yegane idman alanı Akaretler’deki sahayı (bu günkü Beşiktaş Plazaların yükseldiği alan) zorla tahliye ederek bostan yapılmak üzere kiraya verirler. Beşiktaş kulübü kuruluşundan bu yana 5. kez faaliyetine ara vermek zorunda bırakılmıştır.

Bu kargaşada Şeref Bey, Romanya cephesindeki vazifesini tamamlayarak İstanbul’a döner. Birkaç yıl önce üzerine titrediği kulübünün, top koşturduğu sahanın yerinde yeller estiğini görünce yıkılır. Refik Osman ve semtteki diğer arkadaşlarını Taşlık’ta toplar. ‘’Arkadaşlar, faaliyetleri durdurulan Beşiktaş kulübümüzü bizler yeniden ihya edeceğiz. Var mısınız?’’ diye sorar...

Şeref Bey’in kararlı tutumundan etkilenen arkadaşları, ertesi gece yanlarında başka arkadaşlarını da getirerek Maçka’daki muhallebici dükkanında toplanırlar. Oradan topluca Akaretler’deki eski sahalarına yürürler. Eski kulüp binasının hemen arka tarafındaki duvardan atlayarak bahçeye girerler. Yanlarında getirdikleri ağaç makaslarıyla, çapalarla, kazma ve küreklerle Şeref Bey’in kumanda ettiği bu yaklaşık elli kişilik topluluk hep birlikte işe girişir. Bazıları bahçedeki köpeklerle mücadele etmek zorunda kalırken, bazıları bu gürültü, patırtı devam ederken bostanın bir tarafından girip diğer tarafından çıkar ve işi bitirirler. Sonuçta eski sahayı bostan olarak kiralayanlar birkaç gün içerisinde bu alanı terk etmek zorunda kalırlar. Şeref Bey’in önderliğindeki Beşiktaşlı gençler kısa bir mücadeleden sonra sahalarına yeniden kavuşmuşlardır…

Sahanın arka tarafındaki dükkanlardan birini de kiralayıp soyunma odası haline getiren Şeref Bey, kapısına kilit vurulan Beşiktaş kulübünü tekrar faaliyete geçirmeyi başarmıştır. Bundan sonra tek bir amacı vardır: ‘’ Futbolcuları bir biri ardına patlak veren harplerde, vatanı uğruna bir o cephede bir bu cephede savaşarak şehit olmuş Beşiktaş futbol takımını yeni baştan kurmak. Bu takımı en kısa sürede Altınordu, Süleymaniye, Galatasaray, Fenerbahçe, Anadolu, İdman Yurdu takımları düzeyine taşımak, hatta onları da yenip geçecek muzaffer bir armada yaratmak...’’

Ancak Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de aralarında bulunduğu Cuma liginin organizasyonunu gerçekleştiren takımlar, Şeref Bey’in ısrarlı başvurularına rağmen, Beşiktaş’ın bu ligde mücadelesine engel olurlar. Şeref Bey bu duruma çok içerler, ancak yine pes etmez. Cuma ligine alınmayan Hilal, Üsküdar, Vefa, Türkgücü, Beylerbeyi ve diğer kulüpleri bir araya toplayarak ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ adında 12 takımın mücadele edeceği yepyeni bir lig düzenler. Daha sonra İstiklal savaşında şehit düşecek ünlü Arap Nuri’nin orta sahada oyun kurucu olarak görev aldığı Beşiktaş futbol takımı, İzzettin, Akif, Kamil, Resul, Haki, Kemal, Cavit, İbrahim, Rüştü gibi oyuncularla ligde mücadele edecektir.

Şeref beyin adeta yeni baştan yarattığı Beşiktaş futbol takımı 1919 ve 1920 senelerinde peş peşe ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ ligini şampiyon olarak tamamlar. 1920-21 sezonunda katıldığı Pazar ligini ikinci olarak tamamlarken, 1921-22 sezonu Pazar liginde şampiyon olur.

İmparatorluğun başkenti İstanbul’ da gerek azınlıklar, gerek Türkler arasında futbola ilginin günden güne artması, futbol takımlarının sayısının çoğalmasıyla birlikte birkaç ligin birden düzenlenir olması, bir futbol federasyonu teşkilatının bir an önce kurulmasını gerekli kılar. Galatasaray kulübü kurucularından Ali Sami Bey’in girişimleriyle 27 Kasım 1921 günü İstanbul’da toplanan 14 futbol kulübünün temsilcileri ‘’Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’’nın kuruluş görüşmelerini başlatırlar. Ama ne acıdır ki küçük hesaplar peşinde olan birkaç kişi, Pazar liginin şampiyon iki ekibi Beşiktaş ve İttihatspor’u bu teşkilatın kuruluş çalışmaları dışında bırakmaya kalkışırlar. Şeref bey, bu oldu bitti girişimi karşısında da yılmadan mücadele verir ve sonunda amacına ulaşır. 1923 yılı Şubat ayında aradaki ihtilaflar giderilir, Şeref Bey’in liderliğinde kurulan ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ne dahil Beşiktaş ve diğer 11 kulüp Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakına dahil olurlar.
 
Alıntı ile Yanıt