Yunan Mitolojisinde İnsanlığın Yaradılışı ve Prometheus
Öncelikle bu yazımızda Yunan mitolojisinde insanlığın yaradılışı hakkında bilgi vereceğiz. Tanrılar ve titanların savaşında tarafsız olan Prometheus ve Epimetheus insanlığın yaradılışı da önemli bir rol aldılar. Olympos tanrılarının kudretlerine boyun eğen Prometheus da kurnazlık ve zeka vardı. Prometheus, Zeus tarafından Olympos‘a ölmezler arasına kabul edildi. Fakat kendi ırkını yenen ve onları zincire vurup yerin derinliklerine hapseden Zeus’a içten içe kin ve nefret kusuyordu. Onun için tanrıların başlarına büyük bir sorun açmak, tanrıları inkar eden ve onları hiçe sayacak dünyayı mahvetmek teşekkür ve kötülükte başı çeken bir mahlukat olan insanları yaratarak Olympos’lu tanrılardan intikam almayı düşündü.
Prometheus ilk insanı balçıktan yarattı ve insan vücudunu yapmak için kullandığı Balçığa kendi göz yaşlarını ekledi. Başlarda insan mahlukatların en acizi ve en savunmasızıydı. Çıplaktı, aslan gibi pençeleri, kuş gibi kanadı, at gibi koşaçak bacakları yoktu. Daha doğumdan başlayan ızdıraplar, kederler, hüzünler yakasını bırakmadı insanoğlunun. İlk insanlar çiğ meyvelerle, kanlı etler ile besleniyordu, elbise yerine yaprakları kullanıyordu. Ateşin kudretinden yararlanmayı bilmeyen insan geceleri mağaralarda hayvanlar gibi yaşıyordu. Yarattığı bu ırka acıyan Prometheus, hayvanlara karşı kendini koruyabilmesi, toprağı sürebilmesi kısacası insan gibi yaşaması için madenleri işlemeyi ve ateşi vermeyi düşündüdü. İçi oyuk fakat tutuşabilen bir özelliğe sahip olan Ferule denilen ağaçtan eline bir dal aldı ve Lemnos adasına gitti. Hephaistos‘un ocağına gitti ve elindeki sopanın içine ateşi sakladı ve insanlığa armağan olarak verdi. O günden sonra insanlık daha güzel daha iyi yaşamaya ve uygarlığın temellerini atmaya başladı.
Sonralardan ise tanrılar ile kendini bir tutmaya başlayan insanların böyle olacağını bilen Zeus onları ateşten mahrum etmişti. Kendi haberi olmadan ateşi çalan ve insanlara armağan eden Prometheus’a kızdı ve onu Kafkas dağlarının kuş uçmaz kervan geçmez bir yerine bir kayanın üstüne zincirlemesini emretmiştir. Tabi ki bu görevi istemeye istemeye Hephaistos’a verdi. Hephaistos orada Titan Prometheus’u kayaya zincirlerledi. Tabiki Prometheus’un cezası bu kadar basit olamazdı. Her sabah büyük, siyah bir kartal gelip Prometheus’un göğsünü ve ciğerini sivri gagası ile didikliyordu. Tanrıların ölümsüzlüğü olduğundan her sabah bu inanılmaz acıya katlanıyordu. Rivayetlere göre bu acı tam 1000 yıl sürecektir. Fakat 30 sene sonra Zeus, Prometheus’a acıdı ve cezasına son verdi.