Voltaire de Felsefe Sözlüğü‘nün insan bahsinden şöyle bir mitten bahsediyor:
İnsan yaratıldıktan sonra kaç yıl yaşayacağı meselesi kalmıştır. Zeus insanın normal olarak 25 yıl yaşamasını öngördü. Fakat insanlar sızlanmaya ve ağlamaya, yalvarmaya başladılar. Gerekçe olarak 25 sene çok az yarısı uykuda geçiyor, çocukluğu da ekleyince geriye bir şey kalmıyor demişler. İnananların yanında şu 6 hayvan da gelmiştir. Bunlar: tırtıl, kelebek, tavus kuşu, beygir, tilki, maymun.
Çok yaşamak istiyorum insanlar yanındaki hayvanları göstererek onlardan al bize ver biz daha üstünüz demiştir. Zeus bu böbürlenmeyi saygısızlık olarak gördü, insanların hayatını uzattı lakin bu hayvanların özelliğini insanlara verdi. Yeni doğan bir insan ilk olarak tırtıl gibi yerde sürünür, emekler bu bebeklik dönemidir. Sonra kelebekler gibi neşe ile etrafta kaşar neşeden havalara uçar bu dönem çocukluk dönemidir. Zaman geçtikçe özellikle 15 yaşından sonra ergenlik döneminde böbürlenmeyi seven insan tavus kuşu gibi olur bu dönemde. 25-30 yaşlarında ev bark sahibi çoluk çocuk sahibi olurlar üzüntüler kederler, dünyanın yükü başlar bu dönemde beygire benzer. İnsan 40’ından sonra tecrübe sahibi olur akıllanır bu dönemde tilkiye benzer. 50’sinden sonra inananlar yaslanır ve çökmeye başlar bu dönemde de maymuna benzer.
İlk kadının yaratılması ise erkeklerden sonra oluyor. Prometheus inananları yaratırken ateşi çalıp insanlara verince insanların acizlikten çıkıp da biraz iyi yaşamaya başlayınca böbürlenerek tanrılara karşı olan görevlerini yerine getirmemeye hatta tanrılar ile kendilerini eşit görmeye başladılar ve bu durum Zeus’u çok sinirlendirdi ve bunların başlarına öyle bir güzellik gönderdi ki yeri geldiğinde çocuk gibi mutlu eden, yeri geldiğinde azgın bir boğa gibi sinirlerlenmesine sebep olan, yeri geldiğinde de kendilerinden bile bezdiren, ağlatan, mutsuz olmalarını sağlayan Kadınları yarattı ve erkeklerin tamamen doğası değişti, kimyası bozuldu.