Tekil mesaj gösterimi
Alt 19 Haziran 2023, 19:58   #1
Çevrimdışı
DeepSilence
Banlı Üye
Tasavvuf Nedir, Ne Değildir




Tasavvuf Nedir, Ne Değildir
Www.TrendForum.Net

Tasavvuf; Allah’ın seni senden giderip, kendisiyle diri kılmasıdır. Nefsin bütün zevklerini terk etmektir. Senin her şeye sahip olduğun halde, hiçbir şeyin sana sahip olamamasıdır.

Tasavvuf; Sevgilinin kapısında oradan kovulmuş olsan dahi, o kapının önünde çökmektir. Tasavvuf; bütün fuzulî işleri terk etmektir. Tasavvuf; ıstıraptır. Bu yüzden rahat ve sükûnun bulunduğu yerde tasavvuf olmaz. Tasavvuf; şeriatın batınıdır.

Tasavvuf; sulhu olmayan bir savaştır.

Hakikat bir güneş gibi ortadadır. Bazen ufak bir çöp, bazen de yüksek ve kalın duvarlar, onunla temasımızı engelleyebilir. Küçük engelleri aşmak, perdeleri yırtmak iyi bir kul olmak için şarttır. Bunu becerebilmek için sarf edeceğimiz gayret, karşılaşacağımız güçlükler, çile ve ıstırabı da beraberinde getirecektir.

Bilmeliyiz ki, geçici sıkıntılar, acılar, maniler olacak. Başı ve sonu tatlı olan yolculuğun ortalarında acı ve zorluklarla yüzleşmek kaçınılmaz olacaktır.

Düşünün!
Hangi yavru düşüp kalkmadan yürümeyi öğrenmiş, hangi tohum toprağın karanlık ve sıkıcı bağrında beklemeden yeşerebilmiştir. Kuyunun kahrı çekilmeden Yusuf olunur mu? Halilullah unvanını vermek için Nemrud’un ateşiyle imtihan ediyorlar. Firavun’un zulmü altında inlenilmeseydi, Nil Nehri Beni İsrail’e bağrından yol açar mıydı?

Medine ufkunda cihanı aydınlatan güneş, Mekke müşriklerinin işkencelerine göğüs germeksizin parlayabilir miydi?

Ben sonsuzluk yolcusuyum, iman eriyim demek kolay, bunu ispat etmek için imtihana çekerler insanı.

Bütün ulvî yükselişlerin, feyizlerin, fenafillah olmanın temelinde ıstırap vardır. Gösterişten, riyadan, sadece dış uzuvların süslü olmasından ancak maskaralık ve riyakârlık zuhur eder.

Şaşmaz Bir Ölçü
Şu şaşmaz bir ölçü: Hizmeti büyük olanın ıstırabı da büyük olur. Istıraptan nasibini almamış bir mürşid veya mürid, hayata ve insanlığa asla bir şey veremez.

Hep ışık tutmak, hep hizmet etmek ve insanlardan kesintisiz eziyet görmek… Her babayiğidin dayanabileceği bir şey değildir. Zevk ve rahata dinini akdeden kişi keneye benzer. Kan emeceği pis bir deri onun için her şeyden kıymetlidir. Hakikat erleri ise kuşlar gibi yarı aç olsalar da, bu hayatı kene gibi rahat yaşamaya tercih etmişlerdir.

Yağmur yağmadan ot biter mi, gül açar mı? Gözyaşı olmadan gönül çiçekleri de açmaz. Bu yüzden her sevincin başında ve sonunda ıstırap mukadderdir.

Zünnûn el-Mısrî (Radıyallâhu Anh) diyor ki: “Belayı ni’met bilmeyen, hikmet sahibi olamaz.”

İnsanın manen mükemmelleşmesi, hemen hemen bütün problemlerin çaresidir. İnsanını ve komşusunu aç bırakan zenginin yaptırdığı cami, akrabasını hasta, aç bi-ilaç bırakarak nafile hac ve umreye giden adamın kazancı, işçilerinin emeğini sömüren, faizcilik yapan işverenin kıldığı namaz, kardeşlik ortamı için asla bir yarar sağlamaz.

Namazı biter bitmez her biri bir yana savrulan, açı aç, öksüzü öksüz, garibi garip, hastası hasta kalan ve onlara sahip çıkma şuuru taşımayan müslümanın İslâmî ve tasavvufî gerçeklere sadakati tartışma konusu edilmelidir.

Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin etrafındaki fakirlere, yetimlere, kimsesizlere bakışı nasıldı acaba? Medine mescidi bir sığınak, bir barınak bir ilticagâh değil miydi? Orada dertler dinlenir, hastalara şifa borçlulara eda imkânı aranır, evlenecek, ev kuracak olanlara hami, dost, dert ortağı bulmanın yarışı yapılırdı.

Bir cümleyle özetlemek gerekirse şu güzel sözü tekrar edebiliriz: “Tasavvuf, sulhu olmayan bir savaştır.”

Kaynak İsmailağa Camisi Resmi İnternet Sitesi
 
Alıntı ile Yanıt