Tekil mesaj gösterimi
Alt 09 Ağustos 2023, 21:00   #2
Çevrimiçi
Efrasiyab
Yanıt: Fringe: Bir Döneme Damga Vuran Bilimkurgu Dizisi




10. Bir Oyuncu Diziye Kabul Edildi Ama Ekran Karşısına Asla Çıkmadı

Fringe için oyuncu seçimlerini yapan ekip yorulmak nedir bilmeden çalıştılar. Bunun bir sonucu olarak da dizinin kadrosu duyurulduğunda yapımın popülaritesinin artmasına büyük ölçüde yardımcı oldu. Kadro oldukça iyiydi.



17 Ocak 2008’de yayınlanan bir The Hollywood Reporter haberine göre dizinin ilk oyuncu kadrosunun seçimleri o tarihte tamamlanmıştı. Haberde dizinin başrollerinde Kirk Acevedo ve Tomas Arana’nın birlikte oynayacakları yazıyordu. Ayrıca Alex Graves tarafından yönetilen ve 10 milyon dolar harcanan pilot bölümlerde Mark Valley de yer alacaktı.

Bu haberde anormal bir şey yoktu, hiçbir zaman gerçekleşmemesi dışında tabii. Acevedo ve Valley sonradan farklı rollerde oynasalar da Arana dizide hiçbir zaman yer alamadı. Arana’nın iç işlerine bağlı Fringe isimli bölümün başındaki özel ajanı canlandırması gerekiyordu. Rolü böylesine önemli olmasına rağmen diziye neden alınmadığı ise bir soru işareti.

11. Jackson’ın Eski Kız Arkadaşı Diana Kruger da Dizide Oynamıştı

Dizi boyunca başlayan aşklara bir göz atmıştık. Şimdi de isterseniz diziden önce zaten ilişki içerisinde olan ve dizide beraber oynayan insanları inceleyelim.

Dizi yayına girdiğinde Diana Kruger ve Joshua Jackson’ın iki yıllık bir ilişkileri vardı. Bu sırada Diana Kruger Hollywood’da başka işlerde yer alıyordu ancak Fringe’in ikinci sezonunda “Olivia. In the Lab. With the Revolver” isimli bölümde de yer aldı. Bölümün başlarında ölen bir avukat olan Miranda Greene’i oynadı.

Üzücü bir şekilde çift 2010 yılında 10 yıllık birlikteliklerini sona erdirdiklerini belirtti. Çıkan dedikodulara göre Diane Kruger, The Walking Dead dizisinden tanıdığımız Norman Reedus ile bir ilişki yaşamaya başlamış ve çiftin ayrılmalarına da bu sebep olmuş.

12. The Oberserver, Fox’un Başka Yapımlarında da Yer Aldı

Geçmiş zamanlarda dizilerin ilk bölümleri henüz yayınlanmadan önce yaratıcı reklamlar yapılarak, akıllarda yer bırakmaları sağlanıyordu. Hatta bazı diziler başka dizilerin içerisine kendi oyuncularını yedirerek göze batmayan reklamlar yapıyorlardı. Fox’un patronları da The Observer karakterinin başka yapımlarda boy göstermesini sağlayarak bu tür bir reklam yaptılar.



Fringe hayranları bu karakteri çeşitli yerlerde gizlenirken görebiliyorlardı. Buna American Idol’da gözükmesini, NFL liginde oynanan Amerikan futbolu maçlarında sahanın kenarında durmasını ve NASCAR yarışlarında görünmesini örnek gösterebiliriz. Garip bir şekilde bu karakter ekranda belirdiğinde dizinin reklamını yapmak için karakterin ismi veya dizinin adı ekrana yazılmıyordu. Bu reklam planının ne kadar etkili olduğunu bilemeyeceğiz ancak serinin hayranlarının The Observer’ı Fox’un yapımlarında görmekten oldukça mutlu olduklarını söyleyebiliriz.

13. Dizinin İsmi Aslında “The Lab” (Laboratuvar) Olacaktı

Fringe konsepti yaratıcılığı ile tanıdığımız J.J. Abrams’ın aklından çıktı. Birçok yapımın diziye esin kaynağı olduğu söylenebilir ama Fringe’in Alacakaranlık Kuşağı ve Law & Order dizisinin birleşimi olduğunu söylemek pek de hatalı olmazdı. Bu iki dizinin konusu bir araya getirmek için oldukça sıra dışı duruyor ancak Abrams bu iki konunun izleyiciyi çekeceğini düşünmüş ve bunda haklı olduğu da belli oluyor.



Diziye ilk olarak “The Lab” (Laboratuvar) ismini vermiş. Bunun sebebi ise Walter’ın laboratuvarında inanılmaz buluşların yapılıyor olmasıymış. Bu ismin dizinin konusundan ziyade olayların geçtiği yere vurgu yaptığı düşünüldüğünden dizinin ismi Fringe (Farklı) olarak değiştirilmiş. Böylece her hafta keşfedilen farklı bilim dallarına bir gönderme yapılmış.

14. Dizi Ölü Saatlere Konuldu

Yıllarca süren yayın hayatı boyunca Fox kanalı en iyi dönemlerini yaşayan dizileri bitirmekle ünlendi. Buna rağmen yayın hayatına son verilen bir sürü dizi kendisine farklı kanallarda yer buldu ve hatta Fox’a geri döndüler. Diziler, bu yaşam döngüsünün en başında iken cuma günleri az izlenen bir saate koyuluyorlardı.

Fringe de bu yapımlardan birisiydi. Dizi üçüncü sezon boyunca perşembe günkü yerinden edilerek cuma günkü ölü zaman dilimine atıldı. Fox, cuma günündeki ölü vakte atılan dizinin izleyici kaybetmesinin önüne geçmek için zekice bir reklam kampanyası başlattı.

Yapılan reklamlara rağmen dizinin izlenme oranları büyük oranda düştü ama Fox dizinin başarıya ulaşacağına inanmış olacak ki dördüncü sezon için imza atıldı.

15. Arka Planda Yaşanan Bazı Tartışmalar da Vardı

Birçok dizi yayın süreleri boyunca oyuncu değişiklikleri yüzünden zarar görürken Fringe tam tersine dizinin ana oyuncularını elinde tutmayı başardı. Buna rağmen arka planda dizinin gidişatını büyük oranda değiştirecek değişiklikler de meydana gelmedi değil. Çıkış gününden itibaren dizinin hem yapımcılığını hem de yöneticiliğini Jeff Pinkner yapıyordu. Kendisi Lost ve Alies gibi başka projelerde de Abrams’la çalışmıştı.

İkinci sezondan itibaren J.H. Wyman da diziyi yöneten isimler arasına katıldı, keza kendisi bilimkurguyu çok seviyordu ve bu konuda tecrübeliydi. Buna rağmen iki cambaz bir ipte oynamakta zorluk çekti. Yöneticiler birbirleriyle sürekli tartışmaya başladılar. Sonuç olarak da Pinkner kendisine yönetmek için başka bir yapım aramaya başladı. Dördüncü sezon sona erdiğinde de diziden ayrıldı. Wyman dizinin tek yöneticisi olarak geride kaldı ve beşinci sezonu yönetti.

16. Dizinin Yöneticisi Peter’ın 4. Sezonda Yer Almayışının Bir Hata Olduğunu Söyledi

Alternatif evrenle ana evren giderek daha fazla karıştıkça dizinin yazarları oyuncu kadrosunda büyük değişiklikler yapmaları gerektiğini düşündüler. Dizinin üçüncü sezonu büyük oranda Peter Bishop’ın varlığının sona ermesi hakkındaydı. Keza kendisi dördüncü sezonun büyük kısmında da oynamamıştı ama Peter dizinin önemli bir parçası olarak görüldüğünden hayranlar bu duruma oldukça öfkelendi. İzleyicilerin çoğu Peter’ın yokluğunda dördüncü sezonun oldukça eksik kaldığını düşündüler.

Aslına bakarsanız dizinin yöneticiliğini üstlenen J.H. Wyman da izleyicilerle aynı görüşü paylaşıyordu. SFZ Magazine verdiği bir röportajda şöyle konuştu:

“Geriye dönüp baktığımda bunu bir hata olarak görüyorum. Peter’ı çıkarmanın havalı bir şey olacağını düşünmüş, hatta heyecanlanmıştık ama insanları yaptığımız işe inandıramadık. Her ne kadar, ‘Hayır Peter hâlâ bu dizinin parçası…’ desek de serinin hayranları, ‘Eğer Peter dizide oynamayacaksa o zaman ben de izlemeyeceğim,” dediler. Yapmaya çalıştığımız şeyi anlayamadılar.”

17. Leonard Nimoy Emekli Olmasına Rağmen Dizide Oynadı


Birinci sezonun finalinde Leonard Nimoy’un da yer alacağı duyurulduğunda dizinin hayranları zevkten dört köşe olmuşlardı. Walter Bishop’ın eski laboratuvar arkadaşı Dr. William Bell’i canlandıran oyuncunun karakteri ikinci sezonda da yer aldı.



Fringe’de yer aldıktan sonra Nimoy emekli olduğunu duyurdu ve dizinin hayranları onu bir daha göremeyebilecekleri için üzüldüler. Hatta ikinci sezonun finalinden sonra William Bell karakterinin öldüğü düşünülüyordu. Nimoy emekli olmasına rağmen karakterinin hikâyesini tamamlamak için 2011 yılında diziye bir kez daha dönüş yaptı.

18. Fringe, Leonard Nimoy’un Ölmeden Önce Oynadığı Son Yapım Olma Özelliğini Taşıyor
Dr. William Bell karakterini oldukça seven Nimoy, dizinin dördüncü sezonunun son bölümünde bir kez daha ekran karşısına çıktı. Fringe dizisinde oynadığı bu rolle televizyon tarihine bir kez daha adını yazdırdı. Dr. William Bell karakteri, 27 Şubat 2015 tarihinde, 83 yaşında ölmeden önce canlandırdığı son karakterdi.

Elbette 2012 yılında The Big Bang Theory dizisindeki Spock figürünü seslendirmişti ama orada ekranda gözükmüyordu. The Huffington Post ile yaptığı bir röportajda oyuncu John Noble; onun yaşan bir efsane olduğunu ve onunla aynı sahneyi paylaşmaktan dolayı inanılmaz bir gurur duyduğunu, kendisini oldukça ayrıcalıklı hissettiğini söylemişti.

Fringe dizisi süresince yaşanan olayları acısıyla ve tatlısıyla sizlerle paylaştık. Dizi tamı tamına 5 yıl sürmüş. Az bir zaman dilimi değil. Bu süre zarfında ayrılıklar olmuş, yeni ilişkiler başlamış ve hatta diziyi yapan, yöneten kişiler ayrılıp gitmişler; ama ana kadro hep aynı kalmış. Belki de Fringe’in en iyi yönü özünü bu şekilde iyi koruyabilmesidir. Siz ne dersiniz?



KAYNAK: kayiprihtim.com
__________________
Aklında fikir olmayanın, dilinde küfür; kalbinde muhabbet olmayanın elinde şiddet olur. / İhsan Fazlioglu

sei dolorosamente bella
 
Alıntı ile Yanıt