Bilhassa yaz aylarında çoğunlukla gecelerimizi kabusa çeviren sivrisinekler, başımızın en büyük belalarından. Onlar ısırırken biz hissetmesek de arkalarında bıraktıkları izler ve sonu gelmeyen kaşıntılar en can sıkıcı n0ktalarından.
Peki bu sinekler neden hiç bitmiyor? Dünyada kaç sivrisinek var da her birimizi rahatsız etmeyi başarıyorlar? Görünen o ki sayıları bir hayli fazla…
Sivrisineklerin dünyasına bir giriş yapalım ve onlara dair olmazsa olmaz detayları öğrenelim.
Sivrisinekler, aslında dünyanın en tehlikeli canlılarından biri.
Yumurtalarını güvenle bırakabilecekleri bir ortama ihtiyaç duyduklarından genellikle sulu bölgelerde yaşayan sivrisinekler; bataklıkları, ormanları ve otlakları tercih eder. Bunların yanında kentsel ortamlarda da cirit attıklarını söylemeye gerek bile yok.
Özellikle Brezilya, Malezya, Endonezya ve Tayland dünyada en fazla sivrisinek türüne sahip ülkeler arasında. Fakat konu hastalıklar olduğunda en çok etkilenen bölgeler Asya, Afrika ve Güney Amerika. Burada sivrisineklerin yarattığı Batı Nil Virüsü, Sarıhumma, Sıtma, Zika Virüsü ve Dang Humması gibi hastalıklar da her yıl yüz binlerce insanı öldürüyor.
Gelelim esas konumuza. Dünyada kaç sivrisinek var?
Tahminlere göre bugün, dünya üzerinde yaklaşık 110 trilyon sivrisinek yaşamakta. Bu sayı, insan başına neredeyse 16.000 sivrisinek anlamına geliyor!
Mevzubahis kaç farklı türleri olduğunda ise karşımıza çıkan rakam 3.500. Bu canlı türlerinin 175’i ABD’de yaşamaya ve üremeye devam etmekte. Ayrıca burada bulunan sivrisinekler; Aedes, Anopheles ve Cules olmak üzere üç türe ayrılır.
Aedesler, başlangıçta tropik bölgelerde yaşasa da zaman içinde dünyanın her yerine yayıldılar ve Antarktika hariç tüm kıtalarda bulunuyorlar. Yine Dang Humması’nın yayılmasından da bu tür sorumlu.
Anofel türü de dünya üzerinde sıtmanın ana taşıyıcıları olarak bilinir fakat ABD’de yaşayan türleri ilginç bir şekilde bu hastalığı bulaştırmaz. Culex ise genellikle ev sivrisineği olarak adlandırılır ancak bilindikleri kadar masum değiller. Araştırmalara göre Culex türü, Batı Nil Virüsü ve Ensefalit gibi hastalıkların bulaşmasında büyük oranda sorumluluk sahibi.
Gecelerimizi kabusa çeviren bu canlıları tamamen yok etsek nasıl olur?
Aslında bu konu bir hayli tartışmalı. Bazı uzmanlar sivrisineklerin tamamen ortadan kaybolduğu senaryoda, ekosistemlerin ciddi şekilde bozulacağını öne sürüyor. Diğerleri ise sivrisineklerin besin zincirinde olmazsa olmaz halkalar içinde yer almadığını ve yerlerinin bazı canlılar tarafından doldurulabilineceğini ifade ediyor.
Kaynaklar: Mosquito Joe, A-Z Animals, National Geographic