Ölü Deniz Parşömenleri, yapay zekâ ve radyokarbon tarihleme yöntemleriyle yeniden incelendi. Sonuçlar, kutsal kitapların tarihini baştan yazabilir.
Bilim insanları,
Ölü Deniz Parşömenleri üzerinde yaptıkları yeni bir çalışmayla, metinlerin daha önce düşünülenden çok daha eski olabileceğini ortaya koydu. Araştırmada, yapay zekâ ve radyokarbon tarihleme yöntemleri kullanılarak elde edilen bulgular, bazı metinlerin yazarlarıyla çağdaş olabileceğini gösterdi.
Ölü Deniz Parşömenleri ilk kez 20. yüzyılın ortalarında, Yehuda Çölü’ndeki Qumran mağaralarında Bedevî çobanlar tarafından keşfedilmişti. Hukuki belgelerden İbranice İncil bölümlerine kadar geniş bir yelpazede metin içeren parşömenlerin MÖ 3. yüzyıl ile MS 2. yüzyıl arasında yazıldığı düşünülüyordu.
Hollanda’daki Groningen Üniversitesi’nden araştırmanın başyazarı
Prof. Mladen Popović ve ekibi, radyokarbon tarihlemesi ile birlikte “Enoch” (Yahudi peygamber Hanok’a gönderme) adını verdikleri yapay zekâ modelini kullanarak parşömenlerin tarihlendirilmesi konusunda yeni veriler elde etti.
Modelin eğitilmesinde, 24 adet radyokarbon tarihlemesi yapılmış parşömenden alınan 62 mürekkep izi görüntüsü kullanıldı.
Ölü Deniz Parşömenleri Yapay Zekâ ile Tekrar İncelendi
Parşömenlerin tarihlemesindeki önemli sorunlardan biri olan ve 1950’lerde okunabilirliği artırmak için uygulanan hint yağı kirlenmesi de giderildi. Araştırma ekibi, farklı bölgelerde bulunan 30 örnekten kirlenmeleri temizleyerek tekrar radyokarbon tarihleme yaptı ve 27 örneğin tarihlendirilmesini başarıyla tamamladı.
PLOS One’da yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre geleneksel el yazısı analizleri ile tarihlenen parşömenlerin bazılarının daha eski olduğu tespit edildi. Örneğin Daniel Kitabı’ndan ayetler içeren “4Q114” adlı parşömen, daha önce MÖ 2. yüzyıl sonlarına tarihlenmişken, yeni bulgularla kitabın yazarının yaşadığı döneme kadar geri götürüldü. Ayrıca Hasmonean ve Herodian yazı stillerinin daha uzun süre birlikte kullanıldığı anlaşıldı.
Popović, “Daha önce Daniel Kitabı’nın yazarıyla bir nesil sonrası olarak tarihlenmişti. Şimdi çalışmamız sayesinde bu parşömenin yazarla çağdaş olduğunu anlıyoruz,” şeklinde konuştu.
Araştırmacılar, özellikle 4Q114 numaralı parşömenin beklenenden daha eski olduğunu vurguladı.
Prof. Popović, bu durumun metinlerin İncil’i kaleme alan kişilerle aynı ellerden çıkmış olabileceğine işaret etti.
Model, doğruluğunu test edilen 13 ek görüntünün %85’ini doğru tahmin ederek gösterdi. Yapay zekâ modeli “Enoch”, ayrıca tarihlenmemiş 135 parşömenin %79’unun tarihini gerçekçi bir şekilde belirleyebildi.
Kutsal Kitapların Tarihi Değişebilir
Bu bulgular sayesinde, Ecclesiastes (Vaiz) Kitabı’nın bir kopyasının da kitabın varsayılan yazarıyla çağdaş olduğu belirlendi. Popović, yöntemin radyokarbon tarihlemesine ihtiyaç duyulmadan çok daha fazla parşömenin tarihinin belirlenmesine olanak sağlayacağını belirtti.
King’s College London’dan emekli
Profesör Joan Taylor, sonuçların Qumran çalışmaları üzerinde büyük etkisi olacağını söyledi
“Bu sonuçlar, Qumran yakınındaki mağaralarda bulunan parşömenlerin çoğunun, daha sonra yerleşilen Qumran bölgesinde yazılmamış olduğunu gösteriyor.”
Ancak Chester Üniversitesi’nden
Dr. Matthew Collins, radyokarbon tarihlemenin sadece parşömenin üretim tarihini gösterdiğini ve yazıların tarihlerini doğrudan yansıtmadığını vurgulayarak, bulguların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Collins, “Bu çalışma, metinlerin tarihlendirilmesinde önemli bir araç olabilir ancak diğer kanıtlarla birlikte dikkatle kullanılmalı,” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Kaynak:
The Guardian