Baltık Denizi’nin altında, yaklaşık 11 bin yıl öncesine tarihlenen ve avcılık amacıyla kullanıldığı düşünülen 1 kilometrelik Taş Devri yapısı Blinkerwall gün yüzüne çıkarılıyor.
Baltık Denizi’nin derinliklerinde binlerce yıllık bir sır gizliydi. Yeni arkeolojik keşif, tarih öncesi avcılık tekniklerine dair ezberleri bozabilecek nitelikte.
Almanya’nın Mecklenburg Körfezi açıklarındaki Baltık Denizi’nin suları altında, yaklaşık 11.000 yıl öncesine tarihlenen ve Taş Devri’ne ait olduğu düşünülen 1 kilometre uzunluğunda bir yapı keşfedildi. Arkeologlar, bu yapının Avrupa’da şimdiye dek bulunan en büyük Neolitik dönem yapılarından biri olabileceğini değerlendiriyor.
2021 yılında keşfedilen ve Blinkerwall olarak adlandırılan yapı, her biri 1 metreden kısa 1.673 taş bloktan oluşuyor. Araştırmacılar bu taş dizisinin, Baltık Denizi’nin henüz tuzlu sularla dolmamış olduğu bir dönemde, bölgeden mevsimsel olarak geçen ren geyiklerini ve diğer otçulları avlamak amacıyla yapıldığını düşünüyor.
Baltık Denizi Altındaki Taş Devri Yapısı Blinkerwall’ın Gizemi Aralanıyor
Rostock Üniversitesi’nden arkeolog
Marcel Bradtmöller, keşifle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:
“Bu dönemde Kuzey Avrupa’daki toplam nüfus muhtemelen 5.000 kişiden azdı. En önemli besin kaynaklarından biri, az bitki örtüsüne sahip buzul sonrası manzarada mevsimsel olarak göç eden ren geyikleriydi.”
Bradtmöller sözlerine şu şekilde devam etti:
“Duvar muhtemelen ren geyiklerini yanındaki göl kıyısı ile yapı arasındaki dar bir alana ya da doğrudan göle yönlendirmek için kullanılıyordu. Böylece Taş Devri avcıları, bu hayvanları ellerindeki silahlarla daha kolay avlayabiliyordu.”
Yapının daha detaylı şekilde incelenmesi için Leibniz Baltık Denizi Araştırmaları Enstitüsü (IOW) öncülüğünde disiplinlerarası SEASCAPE adlı bir araştırma projesi başlatıldı. Proje lideri, deniz jeoloğu
Jacob Geersen, yeni açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“SEASCAPE ile yalnızca deniz yüzeyinin altındaki fiziksel anlamda değil, aynı zamanda jeofizik, arkeoloji ve paleo-çevresel araştırmaların sıkı işbirliği sayesinde bilimsel olarak da yeni bir alan açıyoruz. Bu farklı disiplinlerin ortak çalışması, yapıların anlamlı bir şekilde yorumlanabilmesi için hayati önem taşıyor.”
Tarih Öncesi Av Yapılarıyla Benzerlikler Tespit Edildi
Blinkerwall benzeri taş dizilerine dünyanın farklı bölgelerinde de rastlandı. Batı Asya ve Kuzey Afrika’daki çöl bölgelerinde yer alan ve “çöl uçurtmaları” (desert kites) olarak adlandırılan yapılar, yabani dağ keçisi ve ceylan gibi hayvanları yönlendirerek tuzağa düşürmek amacıyla kullanıldı. Benzer şekilde Kuzey Amerika’daki Huron Gölü’nün tabanında da yaklaşık 9.000 yıl öncesine ait bir av tuzağı sisteminin kalıntılarına ulaşıldı.
Bu tür arkeolojik bulgular, tarih öncesi toplumların teknik bilgi birikimi ve kolektif organizasyon yeteneğine dair önemli veriler sunuyor. Metal aletlerin, tekerleğin ve yazılı dilin henüz bulunmadığı bir dönemde, düşük nüfuslu grupların bu ölçekte yapılar inşa etmiş olması, erken insan topluluklarının kapasitesine ilişkin mevcut varsayımların yeniden değerlendirilmesi gerekebileceğini işaret ediyor.
Kaynak:
IFL Science