Tekil mesaj gösterimi
Alt 02 Temmuz 2025, 20:47   #1
Çevrimiçi
KoJiRo
Kırılmış bir kalbin hesabı, bu dünyaya ağır gelir.
Çatalhöyük’te Antik DNA Analizleri, Şaşırtıcı Kadın Merkezli Soyları Ortaya Çıkardı




Çatalhöyük’te Antik DNA Analizleri, Şaşırtıcı Kadın Merkezli Soyları Ortaya Çıkardı
Www.TrendForum.Net

Çatalhöyük’te yapılan yeni antik DNA analizleri, Neolitik dönemde kadın merkezli soyların toplumsal yapıda beklenenden çok daha güçlü olduğunu gösterdi.



Dünyanın en önemli Neolitik yerleşimlerinden biri olan Çatalhöyük’te gerçekleştirilen yeni bir araştırma, antik DNA analizleri sayesinde toplumsal yapı ve akrabalık ilişkileri hakkındaki uzun süredir kabul gören varsayımları sorguluyor.

Science dergisinde yayımlanan çalışma, yerleşimde güçlü anne merkezli soyların varlığını ve yüzyıllar boyunca istikrarlı bir akrabalık modelini ortaya koyuyor.

Onlarca yıldır arkeologlar, evlerin birbirine bitişik ve çatıdan girişli olduğu, sokakların ya da açık alanların bulunmadığı Çatalhöyük’te sosyal organizasyonu anlamaya çalışıyor.

Yeni araştırmada uluslararası bir araştırma ekibi, yerleşimden çıkarılan insan kalıntılarından elde edilen mitokondriyal DNA (mtDNA) analiz edildi. Anne soylarını izlemekte özel öneme sahip olan mtDNA, yerleşimde anne akrabalığının düşünüldüğünden çok daha önemli olduğunu ortaya koydu.



Taş Devri dönemine ait mezarlardan elde edilen antik DNA örnekleri, yaklaşık 9 bin yıllık Çatalhöyük proto-şehrinin anaerkil bir toplum olup olmadığı konusunda yıllardır süren tartışmalara son noktayı koydu. Araştırma, uzmanların uzun süredir şüphelendiği durumu kesinleştirdi: Kadınlar ve kız çocukları, bu tarımsal toplumun temel figürleriydi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden evrimsel genetikçi ve çalışmanın ortak yazarı Mehmet Somel, Live Science’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Çatalhöyük sayesinde, besin üretimine geçmiş toplumlar içinde genetik olarak tespit edilen en eski sosyal organizasyon modeline sahibiz. Bu modelin kadın merkezli olduğu ortaya çıktı.”

Çatalhöyük’te Kadın Merkezli Yaşam Bulguları

Analiz sonuçları, aynı ev içinde defnedilen bireylerin çoğunlukla ortak bir anne atasını paylaştığını ortaya çıkardı. Bu bulgular, belirli hanelerde anne akrabalarının sürekli varlığının korunmasına büyük önem verildiğini gösteriyor. Ayrıca araştırma, Çatalhöyük’te yüzyıllar boyunca, yerleşimin farklı evrelerine rağmen akrabalık ilişkilerinin dikkat çekici biçimde sabit kaldığını ortaya koydu.

Mehmet Somel bu konuda, “Evlerin içindeki bu anne soylarına bağlı ilişkileri özellikle aramıyorduk,” ifadesini kullandı ve ekledi:

“Ancak bulgularımız, Neolitik ve Tunç Çağı Avrupa’sında sıkça belgelenen erkek merkezli uygulamaların evrensel olmadığını açıkça gösteriyor.”

Antik DNA analizleri aynı zamanda bebek ve küçük çocukların biyolojik cinsiyetlerini de ortaya koydu. Normalde bu durum, ergenlik döneminden önce yalnızca iskeletlere bakılarak belirlenemiyor. Çocukların biyolojik cinsiyetlerinin belirlenmesiyle birlikte mezarlardaki hediyelerin dağılımında da kadın merkezli bir eğilim saptandı.



Somel, “Kız bebeklerin mezarlarında daha fazla hediyenin bulunması da beklediğimiz bir durum değildi,” şeklinde konuştu.

ODTÜ’de doktora çalışmalarına devam eden Ayça Doğu, önceki araştırmalarda yetişkin kadın ve erkek mezarları arasında eşya sayısı bakımından anlamlı bir fark bulunamadığını, ancak genetik analizler sayesinde çocuk mezarlarında artık cinsiyet belirlemenin mümkün olduğunu ifade etti.

DNA Analizleri Kadın Merkezli Sosyal Yapıyı Kanıtlıyor

Böylelikle Çatalhöyük, DNA kanıtlarıyla kadın merkezli bir sosyal organizasyona sahip olduğu doğrulanan en eski toplum oldu.

Araştırmaya doğrudan dahil olmayan Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden arkeolog Jens Notroff ise Live Science’a yaptığı açıklamada, “Bildiğim kadarıyla bu, Neolitik dönemde sürekli olarak anne soyuna dayalı organize olmuş bir toplumun varlığına ilişkin ilk sistematik kanıtı oluşturuyor,” dedi.

Öte yandan Somel, kavram seçimi konusunda dikkatli olduklarını belirtti:

“Matrilineal yerine ’kadın merkezli’ ifadesini tercih ettik çünkü matrilineal kavramı, insanların akrabalığı nasıl tanımladığı ile ilgili. Çatalhöyük haneleri matrilineal olabilir, ancak daha genel bir terimin kullanımı tercih edilebilir. Tedbirli olmak her zaman iyidir.”

Kuzey Karolina Üniversitesi’nden arkeolog Benjamin Arbuckle ise Science dergisindeki bir değerlendirme yazısında, “Eğer cinsiyet dağılımı ters olsaydı, ataerkil güç yapılarına işaret etmekte muhtemelen tereddüt edilmeyecekti,” ifadelerine yer verdi.



Neolitik Dönem Topluluklarının Sosyal Yapısına Yeni Bakış

Araştırmanın bulguları, erken tarım toplumlarının karmaşıklığını ve sosyal düzeni sağlama biçimlerinin çeşitliliğini ortaya koyuyor. Çatalhöyük verileri, Neolitik yaşamın basit yorumlarının ötesine geçerek, antik insanların topluluk hayatlarının ve aile bağlarının ne kadar derin ve kalıcı olduğunu gösteriyor.

Ortaya konan bu yeni çalışma, geçmişteki toplumsal yapıların izlerinin günümüze kadar genetik kodlar aracılığıyla nasıl taşındığını anlamamız açısından benzersiz bir fırsat sunuyor.

Kaynak: Arkeo News, Live Science, ODTÜ Haber
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
 
Alıntı ile Yanıt