Turkuaz suları ve beyaz kumlarıyla herkesin gitmek istediği dünyaca ünlü tropik bir ada Maldivler. Son yıllarda yakınımızdaki benzer cennet köşeleri de Maldivler ile nitelendirir olduk. Akdeniz’de bulunan Suluada da bunlardan biri.

Salda Gölü gibi Türkiye’nin, Antalya’nın ve Akdeniz’in Maldivleri olarak anılan Suluada gerçekten de doğal güzelliğiyle Maldivler’e benziyor. Gelin bizler adaya en çok yakıştırdığımız bölge adıyla “Akdeniz’in Maldivler”i olarak nitelendirelim.

Suluada, tarih boyunca hep değerli bir alan olsa da, son zamanlarda sosyal medyada paylaşılan ve eşsiz güzelliğini gösteren fotoğraflarıyla birlikte kendinden daha da çok söz ettirir hale geldi. O güzel fotoğrafların çekildiği yerleri keşfetmek için hepimiz can atar hale geldik. Popülerliği günden güne artan Akdeniz’in Maldivleri Suluada hakkında her şeyi araştırdık ve sizlerle paylaşmak istedik…

İşte Suluada hakkında merak edilen tüm detaylar…



Antalya’da en çok bilinen plajlardan biri Olimpos, kuşkusuz. Her türlü zevke ve ihtiyaca yönelik tatil yapmak burada mümkün. Suluada, eskiden Olimpos’a kadar gelenlerin veya tekneyle tura katılanların uğrak noktasıyken, şimdilerin en merak edilen tatil bölgesinden biri haline geldi.

Bu kadar popüler olmasındaki sır, deniz suyu ve kumun renginde yatıyor..



Bembeyaz kumu ve turkuaz suyuyla tam bir cennet parçası burası. Suluada’nın kaya yapısı kalsiyum karbonat içeriyor. Buradaki kumun bu kadar beyaz olmasındaki sır ise kumun içinde yaşayan çok sayıdaki “foraminifera” adlı mikroorganizmalar. Adadan çıkan tatlı su nedeniyle taşlar bembeyaz olunca, deniz suyu daha da berraklaşmış bir görünüm alıyor. Hal böyle olunca tropik bir havuz görüntüsü çıkıyor karşımıza.


Suluada, birçok canlıya yuva olan ve biyoçeşitlilik açısından zengin bir bölge..



Turkuazdan maviye koyulaşan deniziyle Suluada; foklara, yunuslara, orfozlara ve su kuşlarına da yuva olan tertemiz bir ada.
Adadan çıkan tatlı suyun tarih boyunca şifalı olduğuna inanılmış. Özellikle de böbrek taşlarına iyi gelmesi için buradaki suyun içilmesi öneriliyor.

Adaya yalnızca deniz yoluyla ulaşım sağlanıyor..



Suluada’ya ulaşım biraz zahmetli ancak vardığınızda tanık olacağınız güzelliklere kesinlikle değer. Adaya ulaşım yalnızca 15 km. uzaklıkta bulunan Adrasan’dan deniz yoluyla sağlanıyor. Buradan hareket eden gezi tekneleriyle yapacağınız 45 dakikalık keyifli bir yolculuk sonrasında Suluada’ya ayak basıyorsunuz.

Antalya merkeze 95 km. uzaklıkta bulunan Adrasan’a ise yaklaşık 1,5 saatlik araba yolculuğuyla ulaşmak mümkün. Antalya otogarından kalkan otobüsler de bir diğer ulaşım şekli.

Yalnızca yaz aylarında hizmet veren tekne turları 10.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Fiyatları ise 60 TL-100 TL arasında değişiyor. Tur fiyatlarına balıklı menüler de dahil oluyor. Tekne turlarının uğrak noktaları ise Adrasan Deniz Feneri, Sazak Koyu, Ceneviz Koyu, Çoban Limanı, Kargıcak Koyu, Amerikan Koyu ve Fosforlu Mağara.




Suluada’da iki plaj bulunuyor..

Suluada’da kıyıdan girmeye müsait iki adet plaj bulunuyor. Ön taraftaki plaj biraz daha dalgalı olduğundan dolayı arka koyda daha sakin bir deniz keyfi yapabilirsiniz. Tekne turlarının akın ettiği saatler dışında adanın keyfini daha iyi çıkarabileceğinizi göz önünde bulundurarak planlamalarınızı da bu saatlere göre yapabilirsiniz.

Suluada’nın elektrik ve su altyapısı olmadığından adada otel ve pansiyon da bulunmuyor. Konaklama seçenekleri için Adrasan veya Olimpos’taki butik otelleri, bungalovları ve ağaç evleri tavsiye ederiz.



Tatilcilerin en gözde uğrak noktası olsa da hâlâ Antalya’nın bakir bölgelerinden biri..

Suluada’nın, Antalya’nın bakir kalabilen ender bölgelerinden biri olmasını ulaşım güçlüğüne ve konaklama imkanının bulunmamasına bağlamak pek de yanlış olmaz.

Ancak ada, bu zorluklarına rağmen yaz aylarında günde 2 bine yakın ziyaretçi ağırlıyor.
Son dönemde popüler olmasıyla turist akınına uğrayan Suluada’nın sahillerinde boş şişeler, poşetler ve mangal kalıntıları görmeye başlamak oldukça üzücü. Sahil artık kirlenmeye başladığını ve kumun renginin bile her geçen gün değiştiğini söyleyen doğa severler, bu durumdan epey mutsuz ve acilen yetkililer tarafından önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor.

Akademisyenlere göre ise, kirlenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Suluada’nın özel saha ilan edilmesi gerekiyor.

~ Alıntı.