Çürük Gül - 3

Adli tıp kurumuna vardıklarında sabahın ilk ışıkları gözükmeye başlamıştı. Melih yol boyunca olayları kafasında çevirmeye çalıştı ama bir bilgi edinemedi kendine. Otopsi odasına girdiklerinde ceset yeni gelmişti. Doktor Ali bu işi yıllardır yapıyordu. Her ne kadar iş arkadaşları sevmese de onu işini titizlikle yürütürdü.
Onlar odaya girdiğin de savcıda oradaydı. Birbirlerini selamladır. Ve otopsi odasına girdiler.
Ali onlara selam verip " Koku, kan her hangi bir şey yüzünden mideniz bulanıcak ise girmeyin. Birde sizin kusmuklarınız ile uğraşamam. İlla girecekseniz masanın üstünde vicks var burun kenarına sürün maske takın." dedi
"Madem hazırsınız başlıyorum." Kayıt düğmesine basıp başladı.
"Dış kontrollerle başlıyorum. Bedenin üzerine dikilmiş bir koç kafası var. koçun kulağında küpesi var incelenmesi için çıkartıyorum. Maktülün belden aşağı boyu 1,50 buna maktülün başını da eklersek yaklaşık 1,63 -1,65 arası boyu. Yaşını saptayamıyoruz onun için kemik ölçümü yapılacak. Üzerinde sadece askılı bir gecelik var. Kurumuş kanlar mevcut. bunları incelemek için laba yolluyorum. Kollarında lezyonlar var. Bunlardan bazıları taze görünüyor. en fazla 3 günlük. Avuç içleri topraktan kaynaklı kirler var. Tırnak içlerinde siyah tozlar var bunları çıkartıp lab inceleme yapacak. Geceliğini kesiyorum. Göğüsün de darbe kaynaklı lezyonlar var. bunlar eski duruyor. 1 haftadan fazla işkence görmüş. Göğüs uçlarında yassı ve tırtıklı bir bıçakla kesildiği belli olan kesikler var. Bacaklarında morluklar devam ediyor. Ayak tırnakları kırılmış. Vajinal muayeneye başlıyorum. Kadının vajinası yakılarak kesilmiş. Yanık izlerinin iyileşeme süresine bakarsak daha 1 gün bile olmamış ve bunu yaşarken canlıymış. Bütün vajina alınmış. şimdi koç başını keserek otopsiye başlıyorum."
Melih önemli olabilecek her şeyi not etmeye çalışıyordu. Çok keskin olan koku yüzünden midesi bulanıyordu. Otopsi izlemek hiç duygu imaresi göstermeden ona zor geliyordu.
"Koç başını dikmek için kullanılan ip kendir ipi. Ama kesin sonuç için inceleme yapılacak. Dikmek için yorgan iğnesi gibi keskin uçlu bir iğne kullanılmış. Maktülün kafası keskin sivri bir bıçak ile düzgün kesilmiş. Omurganın kırılması için ağır bir cisim kullanılmış. Kırık kemik uçları hala duruyor.
Maktülün içini incelemek için y kesiği atıyorum. Asıl otopsi şimdi başlıyor."
Melih ve Ali otopsiyi izlemek işkenceye dönüşmüştü. İlk yüzeysel inceleme bitince .Doktor Ali bilgi vermek için odasına götürdü onlar.
"Asıl ölüm nedeni vajinası yakılırken yaşadığı kalp krizi. ve ölüm saati 24-26 saat olmuş. Ama rahatlıkla söyleyebilirim 1 haftadan belki daha uzun süre işkence yerinde kalmış. Midesinde neredeyse hiç bir şey yok. Kullanılan ip ve dikiş iğnesini her yerden satın alabilir. Amirim sadece şunu söylebilirim her kim yapıtıysa kurbanın canını yakmak için çok uğraşmış .Koç başına gelirsek kullağında küpede seri numarası var. Sistemde kayıtlı ise sahibini bulabilirsiniz. Ama böyle epik şekilde bir cinayet işlediyse devamı gelicek. Katil psikolojisinden anlamam bana göre hepsi ruh hastası. Ama eğer ilgilenirseniz arkadaşıma yönlendireyim size. O daha çok yardımcı olur."
"Teşekkürler Ali. Detaylı raporunu gönderirsin bana. Ama durum senin de anladığın gibi kritik acele et. Arkadaşın da bizi merkezde bulur. iyi akşamlar."
Melih ve Akın yine ellerinde boş bilgilerle merkeze döndü.
Melih aldığı seri numarasını sistem üzerinden kontrol etti hangi çiftlik diye.
Ama koç Van'da ki bir çifitliğe ait olduğu çıktı.
Melih hemen iletişim numarasından çiftiliği aradı. Açan kişiye kendini tanıttı.
"Merhaba ben İstanbul Cinayet Bürodan Başkomiser Melih. Size 1-2 soru sormam gerek. 1046 numarlı koçunuz hakkında."
"Komiserim sadece 1 dakika bekleyin deftere bakayım hangi koçum olabilir diye."
"Komiserim söylediğiniz koç satılmış Kurban Bayramında İstanbul'da"
"Kime sattığınız belli mi?"
"Yok komiserim kayıtlı değil onlar. Tutmayız öyle şeyleri"
"Tamamdır teşekkürler bir şey hatırlarsanız kime sattığınızı lütfen arayın. iyi günler."
"İyi günler komiserim."
"Amirim koç işi de boş çıktı. Koçun sahibi Van'da bir çiftlik.. Kurban Bayramında İstanbul'da satmış. Kime sattığını da bilmiyor."
"Bu kötü oldu. Belki bize bir kapı açar dedim. Hadi hazırlan şu güvenliğe bir bakalım."
"Tamamdır Amirim."