51. Haftanın Trend Üyesi - KahKaha

Çevrimdışı

Amin amin, kardeşlerin kardeşi @Eru. Bugün insaflıydı, hafta sonu geldi ya, iki gün de tatil yapar burayı unutur sonra da hevesi kaçar diye umut ediyorum ama dur bakalım
Soruları cevaplayım hemen. Sen de Serkan’a laf etmişsin ama geri kalmamışsın maşallah

Parmağını şıklattığın zaman bir şeyi değiştirebilecek olsan neyi değiştirirdin? İyi düşün ama. Tek bir şansın var.
Sağlıklı bireyler olalım isterdim. Yani şöyle, evet ölmemiz şart, bunu anlıyorum. Fakat insanların sağlıklarıyla sınanmadığı bir hayat geçirip, ondan sonra ölmelerini isterdim. Telomerlerimizin uğradığı tek stres hücrelerimizin fazlaca kullanılması olsun, kısalsınlar ve biz ölelim. Öyle güzel olurdu bence

Leşten 10m dalırs gelse bir yerden, ilk yapacağın büyük çaplı yatırım ne olurdu?
Leşten ne demek bilmiyorum ama herhalde havadan demek oluyor.
Vallahi nasıl bir yatırım yapardım hiç düşünmedim ki. Yani çok param olsa nasıl harcayacağımı düşündüm ama olana kadar geçen zaman ve çabamda zaten doğru yatırımlar nasıl yapılır öğrenirim diye varsaymıştım. Havadan gelebileceği aklıma bile gelmemiş Hadi geldi diyelim, o zaman ben mutlaka bir bilene sorar öyle yatırım yaparım valla, Hasan. Çarçur edemem bir daha nerden bulcam Şu anda hiçbir fikrim yok

İsrail - Gazze savaşı hakkında ne düşünüyorsun?
Çok sert soru. Yazdım sildim, yazdım sildim çünkü düşüncelerimi doğru ifade edemediğim gibi doğruluklarından da emin olamıyorum. Fakat soruyu soran sen olduğun için biraz paylaşmayı deneyeceğim, kardeşlik. Öncelikle, ben bu konularda fikir beyan edebilecek kadar bilgisi ya da donanımı olan birisi değilim. O yüzden lütfen yazdıklarımı ihtiyatlı oku. İçinde yanlış ya da kulaktan dolma olukları halde gerçekmiş gibi hatırlanan bilgiler olması çok yüksek ihtimal. Hatta düzeltmen gereken yerler varsa, doğrularını öğretirsen sevinirim. Yemek masasında devlet yıkıp, devlet kuran emekli amcalar gibi olacağım ama hadi hayırlısı…

Bu çok ciddi, çok kanlı ve çok uzun süredir devam eden bir kardeş kavgası. Toprak, ana ise eğer, İsrailli Yahudiler ile Filistinli Müslümanlar’ın kardeş olduklarını kabul etmek zorundayız. Ve bence bu bir din sorunu değil, insan sorunu. Bu da kardeş kavgası düşüncemi besleyen unsurlardan biri. Kardeşlerin güç kavgalarında da maalesef hiçbir zaman merhamete ve ahlaka yer yok. Olsa, zaten düşmanlıklar bu boyuta gelmez, bu kadar çok can heba olmazdı. İstediğimiz kadar Siyonistleri veya Müslümanları suçlayalım bu konu o ulvilikten çıkalı çok uzun zaman oluyor.

Ben, ülkelerin, ki buna sadece ABD değil, Osmanlı Devleti ve Birleşmiş Milletler de dahil, “Dünya Polisi” rolünü üstlenmelerini çok kibirli buluyorum. Barış elçiliği girişimlerini de çok beyhude buluyorum. Yani evet, belki o dönemin insanlarını kurtarıyorlar ama yaptıklarının gelecekteki insanlar için en azından siyasi anlamda bir şey ifade ettiğini sanmıyorum. Var olan sorunu sadece öteliyorlar. İnsan sadece kendi evinin içini ilgilendiren konularda bile parçası olmadığı sorunun çözümü olmaya çalışınca işleri daha büyük çıkmaza sokarken, bir grup muhtemel narsist kişilik bozukluğu eğilimli siyasi figür mü asırlardır gelen sorunu çözecek? İkinci Dünya Savaşı sırasında mı sonra mı hatırlayamadım, Birleşmiş Milletlerin üzerine vazife miymiş acaba o bölgenin nasıl yönetileceğine karar vermek? Bugün bizim üzerimize vazife mi acaba o bölgenin nasıl yönetilmesi gerektiği ile ilgili söz söylemek?

Demir tavında dövülür derler ya, Hasan. Bu demir tavında dövülmemiş işte. Bilmem kaç yüz yıllık sorunun nefreti güdüldüğü zaman insanlar, kendilerini hem “dış güçlerin” manipülasyonuna açık bırakıyorlar, hem de kendilerini o güçlere muhtaç bırakıyorlar. Ve bu uğurda canlarından oluyorlar. Bu, çok ama çok üzücü. Geçmişi geçmişte çözmek gerekiyor diye düşünüyorum ben. Çözemiyorsak da orada bırakmak lazım. Dünya madden aynı boyutlarda olsa da psikolojik ve erişilebilirlik açılarından bakılınca artık çok küçük ve kültürel anlamda çok daha homojen.
Keşke İsrail’e de Filistin’e de bütün destekler çekilse. Devletler, siyasiler, gruplar taraf olmayı bırakıp, biraz sussalar. Bak, özellikle burayı doğru anlamanı istiyorum. Zulme sessiz kalsınlar demiyorum, fikir sahibi olmasınlar demiyorum, empati kurmasınlar demiyorum. Bahsettiğim şey, iki kardeş, silahlarını bırakıp, kozlarını öyle paylaşsınlar. Sözde destekçilere veya sözde özgürlükçü gruplara paye vermeden, ortada bir hakem olmadan, birbirlerine mecbur bırakılsalar. Bu demir de 2023 yılında artık dövülse ve doğacak çocuklar bu nefreti hiç tatmasalar. Keşke kalmasalar.
Çünkü ben sıradan bir kul, sıradan bir insan olarak, yaşananlara üzülüyorum ama kendime benzeyen taraf ile daha çok empati kurabiliyorum. İnsanım çünkü, yetilerim bu bağlamda kısıtlı. Dolayısıyla diğer taraf eksik kalıyor. Ve ben günün sonunda ne kadar empati kurarsam kurayım, ne kadar farkındalık yaratmaya çalışırsam çalışayım, ne kadar dua edersem edeyim, orada savaşanların benim çocuklarım olmadığı gerçeğinin rahatlığıyla, gece sıcak yatağımda uyuyorum. Dolayısıyla o çocukların kaderleri de benim elime bırakılmamalı. Bırakılmayacak kadar değerli olmalı.


Saruman sence de haklı değil miydi?

Ben senin gibi LOTR fanı olmadığım için Saruman nettiydi diye bir bakayım dedim… Ay vallahi yukarıdaki sorundan sonra Saruman’ı anlayacak kapasitem kalmamış Sence haklıysa bence de haklıdır. Gideyim de uyuyayım.

Ben de öptüm. Yine gel ama goygoy yapmaya gel Soru soracaksan, selam dahi verme. Haftaya nasılsa görüşürüz

 

Çevrimdışı

Söyler misin dostum.

Evrende yalnız mıyız sorusuna cevap bulabilecek miyiz.

__________________
Aklında fikir olmayanın, dilinde küfür; kalbinde muhabbet olmayanın elinde şiddet olur. / İhsan Fazlioglu

sei dolorosamente bella

 

Çevrimdışı

KahKaha kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Amin amin, kardeşlerin kardeşi @Eru. Bugün insaflıydı, hafta sonu geldi ya, iki gün de tatil yapar burayı unutur sonra da hevesi kaçar diye umut ediyorum ama dur bakalım Soruları cevaplayım hemen. Sen de Serkan’a laf etmişsin ama geri kalmamışsın maşallah Parmağını şıklattığın zaman bir şeyi değiştirebilecek olsan neyi değiştirirdin? İyi düşün ama. Tek bir şansın var. Sağlıklı bireyler olalım isterdim. Yani şöyle, evet ölmemiz şart, bunu anlıyorum. Fakat insanların sağlıklarıyla sınanmadığı bir hayat geçirip, ondan sonra ölmelerini isterdim. Telomerlerimizin uğradığı tek stres hücrelerimizin fazlaca kullanılması olsun, kısalsınlar ve biz ölelim. Öyle güzel olurdu bence Leşten 10m dalırs gelse bir yerden, ilk yapacağın büyük çaplı yatırım ne olurdu? Leşten ne demek bilmiyorum ama herhalde havadan demek oluyor. Vallahi nasıl bir yatırım yapardım hiç düşünmedim ki. Yani çok param olsa nasıl harcayacağımı düşündüm ama olana kadar geçen zaman ve çabamda zaten doğru yatırımlar nasıl yapılır öğrenirim diye varsaymıştım. Havadan gelebileceği aklıma bile gelmemiş Hadi geldi diyelim, o zaman ben mutlaka bir bilene sorar öyle yatırım yaparım valla, Hasan. Çarçur edemem bir daha nerden bulcam Şu anda hiçbir fikrim yok İsrail - Gazze savaşı hakkında ne düşünüyorsun? Çok sert soru. Yazdım sildim, yazdım sildim çünkü düşüncelerimi doğru ifade edemediğim gibi doğruluklarından da emin olamıyorum. Fakat soruyu soran sen olduğun için biraz paylaşmayı deneyeceğim, kardeşlik. Öncelikle, ben bu konularda fikir beyan edebilecek kadar bilgisi ya da donanımı olan birisi değilim. O yüzden lütfen yazdıklarımı ihtiyatlı oku. İçinde yanlış ya da kulaktan dolma olukları halde gerçekmiş gibi hatırlanan bilgiler olması çok yüksek ihtimal. Hatta düzeltmen gereken yerler varsa, doğrularını öğretirsen sevinirim. Yemek masasında devlet yıkıp, devlet kuran emekli amcalar gibi olacağım ama hadi hayırlısı… Bu çok ciddi, çok kanlı ve çok uzun süredir devam eden bir kardeş kavgası. Toprak, ana ise eğer, İsrailli Yahudiler ile Filistinli Müslümanlar’ın kardeş olduklarını kabul etmek zorundayız. Ve bence bu bir din sorunu değil, insan sorunu. Bu da kardeş kavgası düşüncemi besleyen unsurlardan biri. Kardeşlerin güç kavgalarında da maalesef hiçbir zaman merhamete ve ahlaka yer yok. Olsa, zaten düşmanlıklar bu boyuta gelmez, bu kadar çok can heba olmazdı. İstediğimiz kadar Siyonistleri veya Müslümanları suçlayalım bu konu o ulvilikten çıkalı çok uzun zaman oluyor. Ben, ülkelerin, ki buna sadece ABD değil, Osmanlı Devleti ve Birleşmiş Milletler de dahil, “Dünya Polisi” rolünü üstlenmelerini çok kibirli buluyorum. Barış elçiliği girişimlerini de çok beyhude buluyorum. Yani evet, belki o dönemin insanlarını kurtarıyorlar ama yaptıklarının gelecekteki insanlar için en azından siyasi anlamda bir şey ifade ettiğini sanmıyorum. Var olan sorunu sadece öteliyorlar. İnsan sadece kendi evinin içini ilgilendiren konularda bile parçası olmadığı sorunun çözümü olmaya çalışınca işleri daha büyük çıkmaza sokarken, bir grup muhtemel narsist kişilik bozukluğu eğilimli siyasi figür mü asırlardır gelen sorunu çözecek? İkinci Dünya Savaşı sırasında mı sonra mı hatırlayamadım, Birleşmiş Milletlerin üzerine vazife miymiş acaba o bölgenin nasıl yönetileceğine karar vermek? Bugün bizim üzerimize vazife mi acaba o bölgenin nasıl yönetilmesi gerektiği ile ilgili söz söylemek? Demir tavında dövülür derler ya, Hasan. Bu demir tavında dövülmemiş işte. Bilmem kaç yüz yıllık sorunun nefreti güdüldüğü zaman insanlar, kendilerini hem “dış güçlerin” manipülasyonuna açık bırakıyorlar, hem de kendilerini o güçlere muhtaç bırakıyorlar. Ve bu uğurda canlarından oluyorlar. Bu, çok ama çok üzücü. Geçmişi geçmişte çözmek gerekiyor diye düşünüyorum ben. Çözemiyorsak da orada bırakmak lazım. Dünya madden aynı boyutlarda olsa da psikolojik ve erişilebilirlik açılarından bakılınca artık çok küçük ve kültürel anlamda çok daha homojen. Keşke İsrail’e de Filistin’e de bütün destekler çekilse. Devletler, siyasiler, gruplar taraf olmayı bırakıp, biraz sussalar. Bak, özellikle burayı doğru anlamanı istiyorum. Zulme sessiz kalsınlar demiyorum, fikir sahibi olmasınlar demiyorum, empati kurmasınlar demiyorum. Bahsettiğim şey, iki kardeş, silahlarını bırakıp, kozlarını öyle paylaşsınlar. Sözde destekçilere veya sözde özgürlükçü gruplara paye vermeden, ortada bir hakem olmadan, birbirlerine mecbur bırakılsalar. Bu demir de 2023 yılında artık dövülse ve doğacak çocuklar bu nefreti hiç tatmasalar. Keşke kalmasalar. Çünkü ben sıradan bir kul, sıradan bir insan olarak, yaşananlara üzülüyorum ama kendime benzeyen taraf ile daha çok empati kurabiliyorum. İnsanım çünkü, yetilerim bu bağlamda kısıtlı. Dolayısıyla diğer taraf eksik kalıyor. Ve ben günün sonunda ne kadar empati kurarsam kurayım, ne kadar farkındalık yaratmaya çalışırsam çalışayım, ne kadar dua edersem edeyim, orada savaşanların benim çocuklarım olmadığı gerçeğinin rahatlığıyla, gece sıcak yatağımda uyuyorum. Dolayısıyla o çocukların kaderleri de benim elime bırakılmamalı. Bırakılmayacak kadar değerli olmalı. Saruman sence de haklı değil miydi? Ben senin gibi LOTR fanı olmadığım için Saruman nettiydi diye bir bakayım dedim… Ay vallahi yukarıdaki sorundan sonra Saruman’ı anlayacak kapasitem kalmamış Sence haklıysa bence de haklıdır. Gideyim de uyuyayım. Ben de öptüm. Yine gel ama goygoy yapmaya gel Soru soracaksan, selam dahi verme. Haftaya nasılsa görüşürüz

Breh breh breh. Ben sana hep diyom gel şuraya aç bi dükkan. Bizle akşamları kahvede batak at. On numara devlet kurar yıkarsın masada. Bütün dünya siyasi/askeri/politik ve ekonomik gündemine bir ayda hakim olursun. Dinleyen kim...


Goygoy varsa ben de varım. Şimdilerde hepten varım. Vakit bol. Bu kadar özenip cevap verdiğin için teşekkür ederim. Aksini beklemiyordum zaten. <3

 

Çevrimiçi

Ne kadar güzel pembik cevaplar veren bir hatun bu yeterin dağılın aaa yazık değil mi be bu güzel hatuna

__________________

 

Çevrimdışı

Tebrik ederim,kolay gelsin;d

 

Çevrimdışı

Asi Ruh kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Gülmeyi ve gül n insanları severim. Yanıt için teşekkürler.

Rica ederim.
Ben de severim İnsanlar daha çok gülsünler.

Absent kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Ya seni tanımasam ‘bu kadın nasıl bi işsiz’ derdim direkt. Tamam soruların hiç birini es geçmeyeceğini, hepsine muhakkak döneceğini biliyorum da.. Gılgamış destanı gibi hepsine böyle uzun uzadıya yazmak nedir, hiç mi üşenmiyosun arkadaş Başka türlü sittin sene okumayacağımı bilirsin ama içimdende okumak geçiyo be gülüm vallahi bi kere daha takdir ettim seni

Ya… Teşekkür ederim
Çok az uyuyorum, Seko. Ondan galiba

 

Çevrimdışı

Eru kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Breh breh breh. Ben sana hep diyom gel şuraya aç bi dükkan. Bizle akşamları kahvede batak at. On numara devlet kurar yıkarsın masada. Bütün dünya siyasi/askeri/politik ve ekonomik gündemine bir ayda hakim olursun. Dinleyen kim... Goygoy varsa ben de varım. Şimdilerde hepten varım. Vakit bol. Bu kadar özenip cevap verdiğin için teşekkür ederim. Aksini beklemiyordum zaten. <3

Hani şu seninle yol üzerinde buluştuğumuz yer gibi bir yer mi olacak? Öyle olacaksa biz dükkan camlarına para vermeyelim bence, muşamba ile örteriz yeter. Kışın da kestaneler senden
Sence ben kağıt oyunlarını öğrenip, mahalledeki abileri ağlatabilir miyim?

Beatrice kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Ne kadar güzel pembik cevaplar veren bir hatun bu yeterin dağılın aaa yazık değil mi be bu güzel hatuna

Efendim, size biraz sarılabilir miyim?
Enteresan olan, tanımayanların değil, tanıyanların sorularının daha fazla olması
Benim de kafam çok karışık

Umay kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Tebrik ederim,kolay gelsin;d

Çok teşekkür ederim

 

Çevrimdışı

KahKaha kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Hani şu seninle yol üzerinde buluştuğumuz yer gibi bir yer mi olacak? Öyle olacaksa biz dükkan camlarına para vermeyelim bence, muşamba ile örteriz yeter. Kışın da kestaneler senden Sence ben kağıt oyunlarını öğrenip, mahalledeki abileri ağlatabilir miyim? Efendim, size biraz sarılabilir miyim? Enteresan olan, tanımayanların değil, tanıyanların sorularının daha fazla olması Benim de kafam çok karışık Çok teşekkür ederim

Aaa yok. O karacabey devlet hastanesinin karşısında dandirik bir çay ocağıydı. Bizim kahvenin kaldırıma bakan camları kumanda ile otomatik inip kalkıyo biliyon mu sen. Amerigada kafelerde yoktur bu tekno.

 

Çevrimdışı

Eru kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Aaa yok. O karacabey devlet hastanesinin karşısında dandirik bir çay ocağıydı. Bizim kahvenin kaldırıma bakan camları kumanda ile otomatik inip kalkıyo biliyon mu sen. Amerigada kafelerde yoktur bu tekno.

Oraya da gider bir çay içeriz. Ufkumu genişletiriz
Yalnız annemi seninkinin yanına bırakalım. Durduk yere kahvecinin ayarları ile oynamasın

 

Çevrimdışı

Efrasiyab kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Söyler misin dostum. Evrende yalnız mıyız sorusuna cevap bulabilecek miyiz.

NASA bir kaç ay önce bununla ilgili bir rapor yayınladı. Hatta bir de basın konferansı yaptılar ama ben konferansı izlemedim. Raporu da biraz önce aradım ama yayınladıklarını söyledikleri link kırık. Muhtemelen raporu taşıdılar. Yalnız bu araştırmaları yönetecek bir departman kurduklarını duyurmuşlardı onu biliyorum. Biz bulabilir miyiz bilmiyorum ama benden çok daha zeki insanlar bence bulacaklar.

Diğer türlü yalnızlıktan bahsedecek olursak… Bence bu bizim cevap aramamız gereken bir soru değil ki. Fiziken zaten yalnız olduğumuz tartışmaya açık değil. Ruhen yalnız mıyız? İşte onun cevabını bırakalım da evrimciler arasın. Biz neye inandığımız konusunda da, neye ait olduğumuz konusunda da cevaplarımızı bulalı bayağı oluyor. Sadece, bazen, fiziki yalnızlığımız her türlü duyguyu ve düşünceyi bastırıyor ve kimsesiz hissediyoruz.

Görüşürüz canım Efrasiyab