Tasarımcı Alessandro Michele, Tyler, the Creator, Gwyneth Paltrow ve Serena Williams'la birlikte Hollywood Bulvarı'nı salladı.
Gucci’nin Bahar 22 defilesi için verdiği partinin bir köşesinde, Tyler, the Creator linolyum dans pistinde diz çöküp Gucci valinizi yere bıraktı. Diane Keaton barda Gucci-Balenciaga’nın “hacking” koleksiyonundan paltosunu ve imza parçası -Sıradan-Olmayan-Anne- şapkasını giyiyordu. Olivia Wilde, Serena Williams’tan çok da uzak olmayan bir yerde alanın ortasında takılıyordu. Başka bir yerde ise de Awkwafina ve Natasha Lyonne gizlice sigara içtiler. Nereye baksanız, Gucci tasarımcısı Alessandro Michele’nin devasa defileyi Hollywood’un merkezinde yapması için başka bir iyi açıklama görürdünüz.
Paris, Milano ve New York, Dünyanın Moda Başkentleri olarak bütün övgüleri alırken, çağdaş modanın güç akımları ise Hollywood’dan geçiyor. İster kırmızı halıda yürüsünler, isterlerse de Nobu otoparkını kovalayan paparazzilerden kaçmaya çalışsınlar, ünlülerin tarzlarını arzuyla izliyoruz. Ve moda gittikçe eğlencemizin önemli bir unsuru oluyor: Amerikalı tasarımcı Halston, kendisiyle aynı adı taşıyan bir Netflix dizisinin konusu oldu, Ryan Murphy “The Assasination of Gianni Versace” dizisinde Versace suikastini işledi ve gösteri mekânına giderken de Lady Gaga ve Adam Driver’ın House of Gucci aracının reklamını yapan çok sayıda reklam panosu gördüm.
Bu yüzden, Gucci’nin gösterisinin nerede başlayıp nerede bittiğini söylemek zordu. Nerede başladığını anlamak yeterince kolaydı: Popomu, Hollywood Bulvarı boyunca sıralanmış yönetmen koltuğu tarzındaki sandalyelerden birine koydum ve modellerin önümde Walk of Fame’e dönen podyumda dikilmelerini, salınmalarını ve yürümelerini izledim. (Daniel Radcliffe ve Gig Young’un yıldızlarının önünde oturdum.) Ancak modanın şu andaki işleyiş şekli -ünlülerin kılıkları yaratıp yok etmesinden, defilelerin bir sektör organizasyonundansa fenomen popüler kültür olayına dönüşmesine- Gucci’nin Hollywood defilesi, konukların varışından, “after party’ye” zincirleme bir prodüksiyon gibiydi.
