Tekil mesaj gösterimi
Alt 21 Haziran 2023, 06:18   #3
Çevrimdışı
Asi Ruh
Diamond Üye
Yanıt: Çayın Tarihçesi




Avrupa’da Çay :

Marco Polo (1254-1324), Seyahatname’sinde, bir yerde, Çin Maliye Bakanının çay vergisini yükselttiğinden söz eder. Bu anlatımla ilk kez çay Avrupalılara duyurulmuş olur.

Avrupa’ da çaydan söz eden ilk kitap, Giovanni Batista Ramusio’nun “Della Navigationi e Viaggi” derlemesinin 1606 yılında yayımlanan 2. cildidir. Burada yazar, Venedik’e gelen Hacı Muhammed adlı bir İranlı tüccarın anlattıklarına yer verir:

“Hacı Muhammed, ‘Çay-ı Hıtai’ yani Çin çayının üstün özelliklerini anlatır ve ‘Eğer İranlılar ve Avrupalılar bunları bilselerdi, tüccarlar o zamanlar çok satılan bir ot olan rhubarb yani ravend yerine çay alıp satarlardı.” der.

Bundan sonra, Avrupa’da çayın çeşitli özelliklerini ve kullanıldığı yerleri anlatan kitaplar yayımlanmıştır. Bunlardan biri, 1669 yılında, Amsterdam’da yayımlanan “Die Gesandschaft der Ost-Indischen Gesellschaft in den Vereinigten Niederlandern an den Tartarischen Cham und nunmehr auch Sinischen Keyser” adlı kitaptır. 1671 yılında da Lyon’da “Traite du The” adlı kitap yayımlanmıştır.

Çayın yararlarını anlatan kitapların en önemlilerinden biri, Hollandalı Kornelius Bontekoe tarafından yazılan ve 1678 yılında yayımlanan “Tractat van het Excellente cryt Thee” adlı kitaptır. Bontekoe, günde on fincanla elli fincan çay içmeyi öneriyordu. Hatta, isteyenler günde yüz -iki yüz fincan çay bile içebilirlerdi ona göre. Bu kadar fazla çay içmenin bir sakıncası yoktu. O, hastası olan Podagra Prensi’ni çayla tedavi etmişti.

Çay, 17. yüzyıldan itibaren de Avrupa’ya girmeye başlamıştır. Daha önce Araplar aracılığı ile çayı biraz tanıyan Avrupa, özellikle 1610 yılından sonra, Felemenk vapurları ile getirilen çayları tadar. Çay, 1636 yılında Fransa’da, 1638 yılında Rusya’da, 1656 yılından itibaren de İngiltere’de kullanılmaya başlandı. İngiltere’de çayı ilk kullananlar Kral ve maiyetindekilerdi. Bu çayların ilki, 30 Haziran 1666 tarihinde, Doğu Hindistan Kumpanyası tarafından İngiltere’ye getirilmiştir.

İngiltere’de ilk çay evi açıldığında papazlar tepki gösterdiler. Çayın, insanlığa ve Hristiyanlığa zararlı olduğunu ileri sürdüler.Ünlü Protestan vaiz John Wesley, çayın insan sağlığına zararlı olabileceğini iddia ederek içilmemesini önermişti. Parlamentoda, Lordlar Kamarasından Lord Forbes’in, çayın yalnız zenginler tarafından içilmesini, fakirlerin ise çay içmemelerini isteyen bir kanun tasarısı hazırladığını İngiliz kaynakları bildirmektedir. Ona göre, zenginler,Tanrı tarafından kutsanmıştır ve iyi şeylere Iayıktırlar.

Almanya ve Hollanda’da da bazı doktor ve papazlar, 1650 yılında, çayın insan sağlığına zararlı olduğunu, bu nedenle Çinlilerin zayıf ve kuru olduklarını ileri sürerek çayın yasaklanmasını önermişlerdir. Fransız doktorlar ise 1671-1685 yıllarında çayın insan sağlığına yararlı olduğunu savunmuşlardır. Böylece Avrupa’da çay günden güne yayılmış ve günlük yaşamın ve kültürün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

İngiltere’de, gazetelerde ilk çay reklamı 1658 yılında görüldü. Bu arada çeşitli nedenler ileri sürülerek 1675 yılında, krallık tarafından kahvehaneler kapatıldı ve çayın satılması, içilmesi yasaklandı. Fakat, kısa bir süre sonra bu yasak kaldırıldı.
__________________
Kahrolsun psikolojisi düzgün insanlar!
Yaşasın tam bağımsız ruh hastası BEŞİKTAŞ'lılar!
 
Alıntı ile Yanıt