Umarsızca gökyüzünü seyrediyorum. Bu ağaçları ve bu ormanı hissetmek, bi' parça kaybolabilmek huzur verici. Bu hamakta uzanarak yukarıları ve uzakları seyre dalmayı seviyorum. Tepemde birkaç ağacın gölgesi, yeşilin ve mavinin o muazzam aksi... Kuş sesleri ile gelen o kendini dinleme itiyadı. Sigara ve kahve de eklenince daha da tatlı geliyor bu saatler. Susarak konuşmayı öğretecek bana gök. Tarık Tufan'ın Anna şiirini açtım. Ahmet, yine o harikulade sesi ile mest ediyor. Sanırım uykuya dalmalıyım, uyumak istiyorum uzunca. Yaşamdan sıyrılarak uyumak. Düşünmeden. Yalnızca uyumak. Birine ait Anna değilim. Tarık hiç değilim. Sıradan bi' Elif'im. Gölgelerin yamacında, güneşe fısıldayan, kayıp ve yek bi' Elif... [Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ]