İlişkiler Vol III - Kadın-Erkek İlişkilerinde Vulnerability Kavramı

İlişkilerde erkeklerin kazanması gereken içsel oyunun anahtarlarından biri muhtemelen hiç ummadığınız bir şey. Aslında, çoğu erkeğin duyduğunda burun kıvırdığı bir şey: Vulnerability (Yaralanmaya açıklık/yaralanabilirlik).

"Yaralanabilirlik" kelimesini duyduğunda çoğu erkeğin reaksiyonu anında bunu zayıflık ile ilişkilendirmek olur. Genellikle, erkekler duygularını saklayacak, zayıflık göstermeyecek ve içe bakıştan gelen herhangi bir ipucunu görmezden gelecek şekilde yetiştirilirler. Üstelik, şurada burada verilen ilişki tavsiyelerinin çoğu, erkekleri ilgisiz, mesafeli, yargılayıcı ve zaman zaman kadınlara karşı iğneleyici olmaya teşvik eder.

Kendini yaralanabilir kılmak yalnızca korkularını ve güvensizliklerini paylaşmaya gönüllü olmak anlamına gelmez. Kendini reddedilebileceğin, komik olmayan bir şaka yapabileceğin, diğerlerini gücendirme ihtimali olan bir iddiada bulunabileceğin, tanımadığın bir topluluk önünde kendini tanıtabileceğin, bir kadına ondan hoşlandığını ve onunla bir şeyler yaşamak istediğini söyleyebileceğin bir konuma getirmek anlamına da gelebilir.

Kendini yaralanabilir kılabilen bir erkek dünyaya şöyle demiş olur: "Başlarım kısa yollara! Ben buyum ve başka biri olmayı reddediyorum." Yani doygun olduğunu ve yüksek statüde olduğunu sinyallemiş olur.

Çoğu insan yaralanabilir bir erkeği bir köşede oturmuş, insanlara onu kabul etmeleri veya onu incitmemeleri için yalvaran bir erkek olarak düşünür. Bu yaralanabilirlik değildir, teslimiyettir. Bu zayıflıktır.

Şöyle düşün, iki tane erkek var. Biri dik duruyor, dümdüz karşıya bakıyor. İnsanlarla konuşurken gözlerine bakıyor. Ne düşünüyorsa onu söylüyor ve bazı insanların ona katılmamalarından rahatsızlık duymuyor. Bir hata yaptığında yapmayı bırakıyor ve gerekirse özür diliyor. Bir işi batırdığında bunu kabul ediyor. Duygularını ifade etmekten çekinmiyor, bazen bu yüzden reddedilse bile. Onu reddetmeyen, bilakis olduğu kişi sebebiyle onu seven insanlarla yoluna devam ediyor.

İkinci erkek kambur duruyor, gözleri sürekli sağa sola kaçıyor ve rahatsızlık hissetmeden biriyle göz teması kuramıyor. Daima ilgisiz olan soğuk bir karakter takınıyor. Rol yapıyor. Başkalarını üzebilecek şeyler söylemekten kaçınıyor, hattâ kimi zaman çatışmadan kaçınmak için yalan söylüyor. Sürekli insanları etkilemeye çalışıyor. Bir hata yaptığında diğerlerini suçlamaya veya hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyor. Duygularını saklıyor ve iyi olmasa bile herkese gülümseyip iyi olduğunu söylüyor. Reddedilmekten ölümüne korkuyor. Reddedildiğinde kızıyor ve ondan hoşlanmayan kişinin ilgisini umutsuzca geri kazanmaya çalışıyor.

Yaralanmaya açıklık ve kapalılık arasındaki fark, bu iki erkek arasındaki fark gibidir.

Olasılıkla, kadınlar yüksek statüdeki erkekleri önce doygunluklarını, sonra görünüşlerini ve başarılarını baz alarak seçerler. Çünkü görünüş ve başarılar doygun davranışların bir yansıması olma eğiliminde.

Belki kadınlar konusunda pek iyi değilsindir, eğer öyleyse bunun sebebi, olasılıkla, gerçek hislerini ve niyetlerini yeterince iyi aktaramamandır. Belki de kendini çekici bulduğun kadınlara tanıtmaktan veya onları buluşmaya çağırmaktan korkuyorsun. Belki "güvenli" ve yüzeysel oldukları için ve kimseyi incitmek, gücendirmek istemediğin için sürekli aynı sıkıcı konuları konuşup duruyorsun. Belki kendini ve arzularını yeterince iddialı bir biçimde ortaya koyamıyorsun.

Pürüzlü yanlarını göster. Mükemmel olmaya çalışmayı bırak. Kendini ortaya koy ve kısıtlamaya maruz kalmaksızın paylaş. Reddedilmeleri kabullen ve yoluna devam et çünkü bundan daha derin ve daha güçlü bir adamsın. Ve senin olduğun ve olacağın kişiyi seven bir kadın bulduğunda onun ilgisinin keyfini sür.

Alıntı