Deprem ilk olduğunda şehir değiştirmeyi düşündük. Belki başka bi' kentte, başka bi' hayat kurarız umuduyla...
Sonra kira fiyatlarının fahiş pahalılığı ve hem annemin hem de babamın kendi anne babalarını bırakmak istemeyişinden ötürü vazgeçmiştik. Doğduğun ve yıllardır üzerinde yaşadığın toprakları bırakmak fikri bile tedirgin etmişti onları. İnsanlar bayılmıyorlar yerlerini terk edip sıfırdan düzen kurmaya. Üstelik ortada böyle dehşet verici bi' tablo varken.
Arttırın bakalım arttırabildiğiniz kadar. ( :
O kırılma noktasında bile marketleri yağmalayıp çamaşır makinesini sırtlayanları gördü bu gözler, daha ne kadar acziyete sirayet edebilirsiniz ki?
Mezarına güvence bedeli olarak götürür ya da acıktığında pişirip yer belki; asalak ruhlu, beyni çürümüş bi' kalıpsız örneğinin vücut bulmuş hâli.
Söylenecek çok şey var fakat anlaşılacağını hiç zannetmiyorum.