Forum Logo




Öz değerini bilerek yaşamak: Başkalarından önce siz kendi değerinizi fark edin

Kişisel Gelişim ile ilgili tüm konulara buradan ulaşabilirsiniz..


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 31 Ağustos 2023, 10:07   #1
Çevrimdışı
Banlı Üye
Öz değerini bilerek yaşamak: Başkalarından önce siz kendi değerinizi fark edin




Öz değerini bilerek yaşamak: Başkalarından önce siz kendi değerinizi fark edin
Www.TrendForum.Net

“Son dönemde pek keyfim yok. Sıklıkla mutsuz hissediyorum. Aslına bakarsan geleceğe karşı umudum yok. Hangisi hangisinden daha çok ve diğerinin sebebi onu da bilmiyorum açıkçası. Sanki her şey zor. Hiçbir şey istediğim gibi ilerlemiyor. Dünyam ne zaman bu hale geldi, bak, inan onun da farkında değilim. Devam eden rutinlerim var. Kendimi işe götürüyorum ve çalıştırıyorum. Bir sevgilim var. Mutluyumdur herhalde. Aman ne bileyim işte yaşam sevincim düştü, gökyüzünde bir şeyler oluyordur, evet, evet, gezegenlerdendir kesin.”

Yukarıdaki paragrafta kendinizi bulduysanız, size ne yapmanız gerektiğini söyleyen, onlara göre hatalı olduğunuz yerleri sürekli işaret eden, içinizde asla doymayan bir canavar misali varlığını sürdüren, yetersizlik hissinizi besleyen insanlarla sevgili/eş ilişkinizi sürdürüyor, böyle insanlar için/insanlarla çalışıyorsanız öz değer konusunda biraz daha derinleşmeye hoş geldiniz.

Dilimizde cennet vadeden bir kelime: Huzur. Onu istiyoruz, hem de çok istiyoruz. Sahibi olamadığımız diğer her şeyden daha fazla üzüyor yokluğu. Yaşam deneyimlerimizin çoğunun seçimlerimizin sonuçları olduğu bilgisinden yola çıkacak olursak eğer, bu denli huzur isterken neden bizi zorlayanları, üzenleri seçtiğimiz dikkate değer bir soru.

Sizce sevilmemekten mi, yalnızlıktan mı daha çok korkuyoruz?
Öz güvenin, yetişkinlerde öz güven veya ilişkilerde öz güven eksikliğinin tanımına dair hepimizin az çok bir fikri var. Peki ya öz değer desem? Öz değer daha çok kendimizi tanımakla ilgili. Yapısı dış dünya ile iletişimde olduğumuzda karşılaştığımız etki, tepkilere göre şekilleniyor. Öz değer, kişinin temelinde ihtiyacı olan sevgiyi alabilmiş, kendini kabul görmüş hissettiği, yaşamda kendi faydalarını gözetirken aynı anda dış dünya ile samimi ve gerçek ilişki kurabilmesi halini tanımlar.

Hayatımızda kolay akan, bizleri yormayan şeylere ayırdığımız dikkat sınırlı, gösterdiğimiz özen azsa sorun bize zorluk çıkaranlardan çok, bizde olabilir. Hızlı bir öz değer hesaplaması yapmak istersek diyebiliriz ki yaşam sevinci eksikliği öz değer yetmezliğinin sonuçlarından en belirgin olanıdır. Uzaktan kumanda ile yönetilen yaşamlarımız varsa ruh halimizi yönetim becerilerimizde de zayıflama görürüz. Sonucunda öngörülemez zamanlı, zamansız ruhsal iniş çıkışlar ortaya çıkar. Gözyaşları öncesinde tatminsizlik, huzursuzluk tabanlı öfke nöbetleri vuku bulur.

Kendinizi değerli hissedebilmek için aslında gerçekten orada olmayı hak etmeyen kaç kişiye kalenizin kapılarını açtınız?

Yaptığınız işleri, yapamadığınızı düşündüğünüz işleri, bedeninizi, ruh durumunuzu, maddi durumunuzu, sizce sizi tanımlayan parametrelerin kaç tanesini başkaları ile kıyaslıyorsunuz. Kıyaslamalarınızın sayısında ve üzerinizdeki negatif etkilerinde artış oldu mu? “Onun için onca şey yaptım. Şundan şundan vazgeçtim. Ne emekler verdim, yine de kıymetimi bilmedi…” Kıymetini bilmeyen karşı taraf mı gerçekten? Uzaktan kumandaya gönüllü olan kişilersek eğer, duygu ve düşüncelerimizin üzerinde tepinilmesi hakkını çoktan vermişiz demektir. Neticesi de o eski ve acı atasözündeki gibi maalesef: El elin eşeğini türkü çağıra çağıra ararmış.

Öz değer varsa denge vardır. Başkaları için bize ait olmayan görevleri üstlenmek, olmadığımız gibi davranmak, olması gerekenden çok daha fazla yük taşımak yoktur. Çok değerli bir antika burnunuzun dibinde olsa bile onu tanımıyor, bilmiyorsanız ona değer biçemez, hatta eskiliğinden dolayı hurda bile sanabilirsiniz. Değerimizin farkında olmak onu belirleyebilmekten, belirlemek ise kendimizi daha yakından tanımaktan geçer.

Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz?

Ne kadar enteresan bir soru değil mi? Kişinin kendini tanımaması mümkün mü? Evet, mümkün. Yaşamımız boyunca önce ailemizden gelen bilgilerle, sonra yaşamda karşılaştığımız tüm otorite figürlerinin doğru ve yanlış olana dair yargı ve öğretileriyle karşılaşırız. Bu öğretileri alıp kendi gerçeğimiz yapana kadar, sadece bir fikir olarak kalmalarına izin vermek sağlıklı olandır.

Fikirleri filtreden geçirmek, kalıplarının üzerimize tam uyup uymadığını kontrol etmek, bize sunulan giysilerin içinde rahat hissedip hissetmediğimize bakmaktır kendini tanımak. Ancak bunlardan sonra bizim de gerçeğimiz olabilir veya olamazlar. Ancak bu şekilde kendi değerlerimizi ve değerimizi belirleyebiliriz. Ancak kalıcı olabilecek şeyler bizim için fayda sağlayacaktır. Kalıcı olabilecek olan ise sanılanın aksine, içinde rahat hissettiğimiz, kolay olan, kolay akan, hafif hissettirendir. Mevkilerin, malın, ilişkilerin geçiciliğini hatırlayacak olursak bunların değer belirleyici unsurlar olmadığını söylemek belki daha anlaşılabilir gözükecektir. Bedelli değil, gönüllü sevilmeyi kim istemez?

Mevkiniz, malınız, ilişkiniz için hoşunuza gitmeyen şeylere uyum gösteriyor musunuz?
Sabır sınırınızı çoktan aşmış olan şeylerin olmaya devam etmesine alan açıyor musunuz?
Kendinizden çok başkaları için çevrimiçi misiniz?
Size göre sebebi de içeriği de anlamsız, komik, basit, saçma olan tartışmaların içine çekilseniz de o alanı terk edemiyor musunuz?
Yorgun, üzgün, kırgın hissettiğiniz halde neden o ortamda, o ilişkide olmaya devam ettiğinizi kendinize açıklayamıyor musunuz?
Kendinize olan özeniniz, sevginiz, yaşam sevinciniz yukarıdaki koşulların olumlu ve sorunsuz ilerlemesine mi bağlı?
Tam da bu alanlarda ortaya çıkmak için can atan bir öz değer tanımı sizi bekliyor. Bu sorulara çoğunlukla başınızı sallayarak cevap verdiyseniz öz değeriniz bir miktar zarar görmüş diyebiliriz. Daha iyi ve değerli hissetmek uğruna aslında size iyi hissettirmeyen durum, kişi ve alışkanlıklara bağımlılık geliştirmiş olmanız muhtemel. Herhangi bir sebepten bu koşullardan birinin yapbozunuzdan çıkması fikri bile anksiyete yaratabilir. Sürekli o eksik parçayı tamamlama çabasına düşüp yaşam amacınızı unutabilirsiniz.

Dönemsel hedeflerimiz değişebilir ama yaşam amacı dendiğinde benim aklıma -şu an hangi noktada olursak olalım- kendimizin olabilecek en iyi halini ortaya çıkarmak geliyor. Bu hal göreceli kavramların çok ötesinde, beşer sınırlarla tanımlanamayacak derinlikte ve kıymette. Olumluya doğru ilerleyebilmenin tek yolu kendi doğamızla bağ kurmak, davranış, alışkanlık ve kalıplarımızı gözlemek ve sorgulamaktan geçiyor. Farkındalığın gerçek tanımı yılmadan, düşe kalka bu yolda yürümeye devam etmek.

Buraya birkaç soru bırakmak istiyorum. Lütfen kendinize bu soruları sorun ve cevaplarını almadan bırakmayın.

Seçimlerim ve yaptıklarım gerçekten bana hizmet ediyor mu?
Seçimlerim ve yaptıklarım gerçekten kendi doğrularımdan mı yola çıkıyor?
Seçimlerimin ve yaptıklarımın içinden beni mutsuz edenleri eleyebilseydim geriye ne kalırdı?
Geriye kalanlarla devam etmek fikri nasıl hissettiriyor? Bu alanlarda yardıma ihtiyacım var mı?
Yapmak zorunda hissedip yaptığım, beni yıpratan şeyler olmasa kendimi nasıl hala değerli hissederim?
Ancak bunların ötesinde şöyle büyük bir gerçek var ki beden zihinden çok daha bilge. Yaşam deneyimlerimiz hakkında çok daha fazla kayıt ve tecrübeye ev sahipliği ediyor. Söz konusu kayıtlara bedene sorular sorarak ulaşamaz ve negatif kayıtları bu yolla temizleyemeyiz. Bedenden gelen sesi duymanın ve anlamanın tek yolu bedenle çalışmaktır.

[Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ]
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
başkalarından, bilerek, değerini, değerinizi, edin, fark, kendi, siz, yaşamak, önce


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Her şeyin bir sonu olduğunu bilerek yaşamak insana mutluluk mu getirir hüzün mü? Beatrice Trend Sorular 1 14 Nisan 2023 10:05
Önce kendi hayatımıza liderlik etmek Zeytin Kişisel Gelişim 0 20 Şubat 2023 12:49
Kendi yaşamınızı mı yaşıyorsunuz: Atalarınızın kaderini yaşamak zorunda değilsiniz DeepSilence Kişisel Gelişim 0 02 Aralık 2022 09:21
İçinizdeki hazineyi fark edin: Birlikte aşmak için birlikte üretelim DeepSilence Kişisel Gelişim 0 01 Aralık 2022 11:34
Birini aramadan önce ne söyleyeceğini kendi kendine tekrar ediyor musun? Beatrice Trend Sorular 7 13 Eylül 2022 19:24




TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net