Forum Logo




Yetinmezlik - Bölüm/1


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree3Beğeniler
  • 2 Post By Mona
  • 1 Post By Mona

Yeni Makale Gönder Yanıtla
 
LinkBack Makale Araçları Görüntüleme stilleri
  #1  
Alt
Mona kullanıcısının Avatarı
Mona
Çevrimdışı
Miyav.
Kayıt Tarihi: 06 Nisan 2023
Konum: Feza.
Mentioned: 263 Post(s)
Tagged: 59 Thread(s)
Rep Gücü: 29577
Mona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond reputeMona has a reputation beyond repute
Varsayılan Yetinmezlik - Bölüm/1
Gönderen: Mona 14 Nisan 2023, 20:45

[Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ]

Hayatımda ilk kez göğsümün orta yeri yarılana dek koşuyordum. En az bi' atlet kadar hızlıydım fakat yine de bacaklarım sandığımdan daha fazla titriyordu. Kaslarım iç içe geçmiş, etlerim birbirinden koparcasına bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardı. Hızlandıkça geçiyor gibi oldu başlarda. Acı arttıkça hissetme oranım azalıyor gibi gelmişti. Acı eşiği yüksek bir kadınım ben, daha fazlasını yapabilirim sandım. Gücümü son damlasına kadar kullanmadan yakalanmamalıydım. Hayır, hayır... Bu olasılık mümkün olamazdı! Olmamalıydı! Yeniden kalkmalı, yeniden koşmalıydım. Kaçmak için son şansımdı bu. Mümkün mertebe arkama bakmadan, nefes alışverişlerime aldırış etmeden sadece varışa giden yola odaklanıyorum. Nereye varacağıma aldırış etmeden üstelik. Yapmam gereken durumu kurtarmak ve koşmaktı. Şehrin merkezine hangi yoldan gideceğime daha sonra karar verecektim. Bu nedenle, gördüğüm ilk sokağa rastgele sapmaktan ibaretti tüm yaptığım. Ve bunlar zihnimden kesik şeritler biçiminde akıp giderken göğüs kafesimin bir kez daha tıkandığını hissettim. Kaburgalarımın dışarı çıkmak için derimi parçaladığını düşünüyordum. Artık nefes alamıyordum ve dayanacak gücüm kalmamıştı nihayet. Bacaklarım beni daha fazla taşıyamazdı. Olduğum yere yığıldım. Dizlerimin üstüne çöktüm, avuçlarımı yere bastırmaya çalışarak öksürük krizimin geçmesini beklemeye başladım. Çabucak geçerse eğer yeniden kalkmak için vaktim olacaktı. Saniyeler geçmek bilmiyordu. Zihnime tamamıyla hükmedebilsem bedenime de yardımcı olabilirdim oysa! Uyuşmuş gibiydi düşüncelerim. Bir kompartımanda sıcacık bir battaniye ile uyurken hayal ettim kendimi o an. Uyuyor olmak, üstelik sıcak bir yerde... Tanrı'm ne ulaşılmaz şeydi bu böyle! Ulaşılmaz olan her şey çok mu güzeldir hep? Bir bulut kadar hafif ve ak olmak kaç km uzaklığımda olabilirdi? Bunları aklımdan geçirirken göz kapaklarımın kapandığını fark ettim. Başımı kaldırmalı ve doğrulmalıydım. Gözlerimi yavaşça aydınlığa doğru aralamak için gayret ettim. Tanımadığım birkaç insanın iyi misin dediğini duyumsar gibi oldum. Su ister misin dedi yaşlı amca. Hayır, gitmeliyim diyecek oldum ki yutkunamadığımı ve sesimin kendi içinde boğulduğunu ancak idrak edebildim. Deli gibi susamıştım. Morarmış ve kurumuş dudaklarımla eminim bir canavarı anımsattığımı düşünmüş olmamalılar ki hayretler içerisinde bakıyorlardı bana. Boğazım öylesine acıyordu ki yutkunma eylemini bile yerine getiremiyordum. Bir şişe suyun neredeyse tamamına yakınını tek nefeste içtiğim aklımda yalnızca. İlk kez suyun tadını keşfeder gibiydim. Aklımda ise hâlâ peşimde beni yakalamak için koşanlar vardı. Ya beni izliyorlarsa? Ya izimi kaybettiremediysem... Ya kıskıvrak yakalanırsam? Hayır, bu asla olmamalıydı. Kalabalıklara karışmalı, dikkat çekmemeliydim. Yanımdaki duvardan destek alarak ayağa kalktım. Önce etrafıma bakındım. Görünürde kimse yoktu, bana yardım etmek için gelenler hariç. Teşekkür ettim ve yürümek için yola koyuldum. Adımlarım o kadar ağır ve sancılıydı ki yürümek dünyanın en ağır işkencesi gibi geliyordu. Uzunca bir süre dolaştım, yolumu bulmaya çalışıyordum. Şehir merkezine yaklaştığımda ise hava kararmak üzereydi. İlk gördüğüm mağazaya girdim ve üzerimdeki kıyafetlerden kurtuldum. Hem çok kirlenmişlerdi hem de tanınmamı oldukça kolaylaştırabilirlerdi. Siyah, rahat bir pantolon ve kışlık bir kazak ile soluk, kahve tonlarında bir parka ile çıktım oradan. Daha sonra cebimde kalan son rubleler ile yemek yemeye karar verdim. Midem fena hâlde bulanmıştı. Neyse ki bilet almak için bir miktar paramı en başından beri ayırmıştım. Bunu da hâllettiğime göre artık Petersburg trenine yetişebilirdim! İçimde derin bir heyecan ve umutla direniyordum her şeye. İstasyona vardığımda yoğun bir sessizlik ve gecenin zifiri hiçliği bekliyordu beni. Buraya kadar gelmiş olmama rağmen nedense hâlâ hep izleniyormuşum ve yakalanacakmışım hissiyatı vardı kalbimde. Tamamen kurtulmuş sayamıyordum kendimi. Mesela girişteki güvenlik neden dik dik bakmıştı bana öyle? Ya da buraya gelirken karşılaştığım dilenci çocuk niçin o kadar ısrarcıydı, niçin sokağın başına kadar benimle gelmek istedi? Ya beni tanıyormuş gibi süzen o makiniste ne demeli? Âh, Tanrı'm bu nasıl bir girdap! Sanırım ya kafayı yiyorum ya da gerçekten hepsi bu işin içindeler... Bunları düşünürken sapsarı kesildim ve saatler önceki o yutkunamama hissini yeniden yaşadım sanki. Düşüncelerime engel olmak istiyordum. Düşünmek değildi istediğim, gitmekti sadece. Titreyerek ve hızla trene doğru yanaştım. Kendimi içeri atınca ve tren hareket etmeye başlayınca bir parça olsun rahatlamıştım. Fakat içimin titrmesi bir türlü geçmiyordu. Neyse ki kompartıman genişti ve üzerimi örtebileceğim bir şeyler vardı hiç olmazsa. Tüm vücudumu kapattığım örtüye sıkıca sarındım ve ısınmaya çalıştım. Vakit geçtikçe içerisi daha çok ısınıyordu ve uzun bir müddet sonra ilk kez kemiklerimin sızlamadığını hissettim. Çok yorulmuştum ve uyumak çok tatlı geliyordu. Her ne kadar kendimi hâlâ yeterince güvende hissetmesem de uyumak mecburiyetindeyim. Yeni güne dinç uyanmalıydım, bu yüzden dinlenmem gerekti. Usulca göz kapaklarımı aşağı doğru indirdim, tıpkı saatler öncesi gibi. Uyuyorum galiba artık. Evet, uyuyabiliyorum! Uyuyacak ve bir yeni güne daha uyanacaktım. Zihnimin içindeki yorgunluk sonrası eylemsizlik hâli ve vücudumu ısıtan o sıcaklık ninni gibi geliyordu. Bunları kavradıkça daha çok uyuyasım geliyordu, titremem geçmiş ve içim iyice ısınmıştı. Beni nelerin beklediğinden bir haberdim.

Gün ağardığında ve gözümü açtığımda ise hâlâ sokakta baygın bi' hâlde yatıyordum. Burnumda kirli kıyafetlerimin kokusu, boğazımda müthiş bir kuruluk...
ihaveanidea ve Efrasiyab bunu beğendi.
__________________

Odor maris anima nostra est!

Son düzenleyen Mona; 15 Nisan 2023, 04:11.
Alıntı ile Yanıt
Görüntüleme 280 Yorumlar 2
Toplam Yorumlar 2

Yorumlar

Alt 16 Nisan 2023, 00:54   #2
Çevrimdışı
Miyav.
Yanıt: Yetinmezlik - Bölüm/1




2. Bölüm bitmek üzere ama yayınlamaktan emin değilim.
Petersburg'a yetişemeyen kız yapsaydım keşke adını...
Beatrice bunu beğendi.
__________________

Odor maris anima nostra est!
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 03 Kasım 2023, 22:41   #3
Çevrimiçi
Yanıt: Yetinmezlik - Bölüm/1




Mona kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı Mesajı göster
2. Bölüm bitmek üzere ama yayınlamaktan emin değilim.
Petersburg'a yetişemeyen kız yapsaydım keşke adını...

Ne güzel yazan insanlar var burda pek Bi hevesleniyorum sizlere, emeğine sağlık Mona. Konunun adından bahsediyorsan değişebiliriz, devamı gelir umarım..
__________________
"Bakın benim parolam sevgidir. Ama ben şiddeti de yerine göre bir enstrüman olarak kullanırım."
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
bölüm or 1, yetinmezlik


Şu anda bu makaleyi görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 


Similar Articles
Makale Yazar Forum Yanıtlar Son Mesaj
Bölüm Kuralları Beatrice Tuttum, Bilin bakalım.. 2 31 Mart 2023 14:46
Bölüm başlığı Dolares Üye Profil Talepleriniz 1 03 Ekim 2022 00:00
Bölüm kuralları Beatrice Eğitim Haberleri 0 18 Temmuz 2022 14:52
Bölüm Kuralları mamihlapinatapai Emojilerle Şarkı Sözü 0 10 Mayıs 2022 05:40
Bölüm Kuralları Beatrice TrendForum Üye Günlüğü 0 22 Nisan 2022 13:55




TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net