Nicklerinizin Hikayesi

Çevrimiçi

Nicklerinizin hikayesi nedir bize de söyler misiniz?

__________________

 

Çevrimdışı

Söylemem

 

Çevrimiçi

Efenim ,şimdi soğuk karlı bir kış günü...
Normalde zeytin ismini kullanırdım, kedimin adı. O olmayınca anlık Üzüm geldi aklıma hikayesi yok yani ..

__________________

 

Çevrimdışı

En sevmediğim şeyi koyuverdim.


Zaman

__________________

 

Çevrimiçi

Anlam ve okunuşunu sevdiğim için kullanıyorum bu kadar bir hikayesi yok

__________________

 

Çevrimiçi

Zamanında kendime aynada söylediğim kelime.
O yüzden bu nicki kullandım.
Ama artıj her yerde Astrea kullanıyorum.
Astreada hikayesini beğendiğim için özdeşleştirdiğim için kendim ile kullanıyorum.
Geri döneceğim Astrea ama zamanı var

__________________

 

Çevrimiçi

Astrea kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı

Zamanında kendime aynada söylediğim kelime. O yüzden bu nicki kullandım. Ama artıj her yerde Astrea kullanıyorum. Astreada hikayesini beğendiğim için özdeşleştirdiğim için kendim ile kullanıyorum. Geri döneceğim Astrea ama zamanı var

Masumiyetin, adaletin ve zarafetin sembolü Zeus’un kızı Astrea, tam bir iyilik meleğiydi. Yeryüzünde ne zaman bir kötülük görse, dayanamaz ağlardı. Bir gün yüreğinin, insanların kötülüklerine daha fazla katlanamayacağına karar verdi ve babası Zeus’a “Beni bu dünyadan uzaklaştır!” diye yalvardı.Yeryüzünü terk eden son tanrıça. Zeus, kızına kıyamadı ve mutlu olması için gökyüzüne gönderdi. İnsanları artık gökyüzünden izleyen Astrea, her gördüğü kötülüğe ağlamaya devam etti. Gözyaşları tek tek yeryüzüne döküldü. Ve her gözyaşı düştüğü yerde bir çiçeğe dönüştü. Kötülüğe inat, beyaz ve ince papatyalara…

__________________

 

Çevrimdışı

Sarışın zannediliyorum diye arkadaşım bu nicki kullan demişti öyle kaldı

__________________

 

Çevrimdışı

Elbet var bir hikayesi..

 

Çevrimiçi

Alistair bir hizmetçi. Nereden geldiğini kimse bilmiyor. Canla başla çalışıyor. Çalıştığı handa namusuna göz dikenlere göz açtırmıyor.

Mesafeli herkese, işini vs halledip handaki köşesinde kıvrılıp uyuyor.
Köle olarak satılmış, ne kadar olduğunu bilmediği borcunu ödeyip bitince özgür kalacak.


İşte başka bir krallıktan, bir şövalye geliyor. Erec.

Onlarda, erkek gözüne kestirdiği kızı seçer. Onu seçen diğer erkeklerle düello yapar. Kazanırsa da kadını alır ve evlenir.

Erec'e kim gösterilse beğenmiyor.


Sonra tesadüf handa Alistair ile karşılaşıyor.

Han sahibine onun için düello yapmak istediğini diyor.

Han sahibi onun kölesi olduğunu söyleyip kabul etmiyor epey.

Ama Erec çok diretiyor.3-4 tane erkekle de düello yapıyor. Ve kazanıyor.

Alistair de bu arada, uzaktan hep Erec'e bakıyor.


Sonra Erec gelip kazandığını onla gelip gelmeyeceğini soruyor.

Alistair kabul ediyor..
Kitabın bir kısmında onlara yer vermeyi bırakıp başka olaylara yer veriyor.

Sabrım tükenip o nedenle yarıda bıraktım kitabı.

Ama bitirebilirim belki sonra.

Ya da Alistair gibi, ben de kendi Erec'imi bekler, Erec olduğuna inandığım adama anlatırım hikâyeyi.


O vakte kadar akıbeti belirsiz bir Alistair nicki taşıyacağım.

~