Forum Logo




Kalbimizin Yapısı


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 08 Nisan 2023, 14:05   #1
Çevrimdışı
Pia
Kûn Fe Yekûn
Kalbimizin Yapısı




Kalbimizin Yapısı
Www.TrendForum.Net

"Hasta için kalbin yapısını öğrenmek niye gerekli olsun" diye soranlar oluyor. Cevabı aslında belli. Sağlık okur yazarlığı artırmak. Yani hasta kendi hastalığını tam olarak bilmeli ki tedaviye uyum sağlasın, kontrollerini aksatmasın, hangi ilacı niye alacağını veya niye bırakacağını bilsin, hangi ameliyatı niye olacağını bilsin. Yani bir anlamda hasta kendi kendini takip ve tedavi etsin.

Bir hastanın en iyi doktoru yine kendisidir. Doktor yalnızca bir aracıdır ve bazı bozuklukları ve özellikle acil sıkıntıları düzene sokar ama bundan sonra hasta kendi kendisine bakmalı ve korumalıdır.

Bu durum özellikle kalp hastaları için geçerlidir. Çünkü kalp hastalığı bugün olup yarın tamamen geçen bir süreç değildir. Neredeyse bir ömür düren dikkat ve titizlik gerektiren, hem hekimin hem de hastanın ve ayrıca hasta yakınının son derece bilinçli olmasını gerektiren bir durumdur.

Adı üstünde: Kalp Hastalığı. Yani en ufak bir ihmal de hayati risk taşıyan bir organın hastalığı.

Doktora gidiyorsunuz, doktor size "kalp ameliyatı olacaksınız" diyor. Siz kendinize ne yapılacağını ayrıntıyla sormalısınız ve hatta tam olarak öğrenmelisiniz. Buna rağmen genellikle hasta sayısının çok olması veya zamansızlık yüzünden doktor size hastalığınızı tam olarak anlatamayabilir. İşte bu nedenlerle bizler de hastalarımız veya hasta yakınlarımızın konuyu daha net anlamaları için kalbin yapısını anlatıyoruz.

Öncelikle kalbimizde sinir var mı, ne işe yarar bu sinirler, niye sinirlerimizi bilmeliyiz, hastalıklarla ne ilgisi var?

Kalbimizde 2 tane ana sinir vardır. Kalpte oluşan tüm işler, bu iki sinirin beyinden alıp kalbe getirdikleri uyarılar sonucu oluşur. Bu sinirler Vagus ve Frenik sinirler olarak adlandırılır. Bu sinirler sayesinde kalpte oluşan ritm değişikliği, çarpıntı, göğüs ağrısı, kalp krizi gibi durumlar hastanın beynine bildirilir ve hasta bu uyarılar sonucu doktora gelir ve şifa arar. Yani bu sinirler aynı zamanda kalbimizin bekçileridir. Kötü bir durum oldu mu, sahibine hemen alarm verirler. Şeker hastalığı veya nöropati gibi sinir hastalıklarında bu sinirler yeterince iyi çalışmaz ve kalbin alarm gücü bir miktar da olsa zayıflar.

Frenik sinir, kalbin etrafında bulunan ve kalbi bir kese şeklinde saran KALP ZARI (PERİKARD) nın duvarında bulunur. Kalbin hem sağında hem de solunda vardır. Yani frenik sinirden 2 tane vardır ve kalbin etrafını saran perikard duvarında bulunur. Ana görevlerinden biri kalbin altında bulunan ve nefes alıp vermemizi sağlayan DİAFRAM kasının uyarılmasıdır. Yani bu sinirde oluşacak bir sorun, nefes alıp vermemizi zorlayacak hatta nefessiz kalmamızı sağlayacaktır. Bu nedenle özellikle açık kalp ameliyatlarında, kalp zarı ameliyatlarında eğer cerrah kalbin etrafındaki bu siniri zedelerse hasta ameliyat sonrası nefes darlığı ve çok rahatsız edici HIÇKIRIKLAR ile uğraşmak zorunda kalacaktır.

Düşünün bir kere. Hastanız var, bu babanınız da olabilir. Kalp ameliyatı oluyor, mesela baypas ameliyatı oluyor ve ameliyatta her şeyin çok iyi geçtiği söyleniyor. Hasta yoğun bakımdan da çıkıyor. Hatta taburcu da oluyor ama eve gidince çok rahatsız edici hıçkırık başlıyor. Nefes darlığı da eşlik ediyor. Hastanın tüm hayat kalitesi bozuluyor. İşte hasta veya hasta yakını bunun nedenini merak ediyor ama bir türlü tatmin edici cevap alamıyor. İşte bu yazıların nedeni de işte tam bu. En doğru ve tatmin edici bilgileri vermek.

Kalpte ODACIKLAR var, bunlar nedir, KAPAKLAR var, ne işe yararlar?
Kalpte hem KİRLİ KAN, hem de TEMİZ KAN mı var, bunlar birbirlerine karışmıyor mu?

Gelelim şimdi bu soruların cevabına.

Öncelikle söyleyelim, kalpte hem temiz kan (oksijen içeriği fazla kan) hem de kirli kan (oksijen içeriği düşük kan) bulunuyor ve bu kanlar birbirine karışmıyor. Eğer bunlar birbirine karışsa kalpte bir bozukluk yani bir DELİK olduğu düşünülmektedir.

Bu kanlar birbirine karışmıyor çünkü kalp ODACIKLARA ayrılmış ve odacıklardan birbirine geçişler belirli bir kurallar altında olur. Kalpte 4 tane odacık mevcuttur:

Sağ Atrium ( Sağ Kulakçık ): r2.jpg Atriyum veya atrium zaten ODACIK demektir. Yani içinde kan olan bir odacık anlamındadır. Sağ denmesinin nedeni kalbin sağında olması, kulakçık denmesinin nedeni de kalbin ortasından daha yukarda bulunmasındandır. Sağ atrium içinde YALNIZCA KİRLİ KAN bulunur. Yani vücudumuzun üst kısmından yani baş, boyun ve kollardan gelen KİRLİ KAN, VENA KAVA SUPERİOR denen damarla (toplardamar, ven), vücudumuzun altından gelen kirli kan ise VENA KAVA İNFERİOR ile sağ atriumda toplanır. Vücudumuzun üstü demek, ayağa kalktığımızda kalp seviyesinin üstündeki organ ve dokular, vücudumuzun altı ise kalp seviyesinin altındaki doku ve organları tanımlamaktadır. Sağ atriumda toplanan bu kirli kan devamlı orada birikirse sağ atrium genişler ve belirli bir seviyeye gelince içindeki kirli kanı bir yere aktarması gerekir. İşte bu durumda sağ atrium odacığından kirli kan, TRİKÜSPİT KAPAKÇIĞI veya kapısı ile hemen altındaki odacığa geçer. Yani sağ atriumdaki kan artınca kapı açılır ve ayakta duran bir kişi düşünürsek hemen o odanın altındaki odaya geçer. Geçtikten sonra kapı kapanır. Bu kapı TİRKÜSPİT KAPAK tır ve yalnızca tek yönlü geçişe izin verir. O da sağ atrium'dan, diğer odaya yani SAĞ VENTRİKÜL'e. Sağ ventrikül de adı üzerinde kalbin sağ tarafındadır ama sağ atrium'un hemen aşağısındadır. Bu nedenle ona SAĞ KARINCIK da denir.


Sağ Ventrikül (Sağ Karıncık): Sağ ventrikül de aslında atrium gibi bir odadır. Peki o zaman niye ismi atrium değilde ventrikül? Bunun nedeni, odacıkların duvarlarında gizlidir. Atriumların duvarı sade döşenmiştir, yalnızca bir hazne bir havuz görevi yapsın diye duvarları sadedir, ama ventriküllerin duvarı KASILSIN diye KAS YAPISIYLA döşenmiştir. Yani kalbin kasılıp içindeki kanı daha uzağa atabilen kısmı ventriküllerdir. Karınncık isminin nedeni de kalbin orta hattından daha aşağıda olmasındandır. Yukarılar kulakçık, aşağılar karıncık. Kulakçıklar yukarda bulunur çünkü vücutta kulak yukarda, karın aşağıdadır. İşte bu kadar basit. Sağ ventriküle, sağ atriumdan gelen kan, aradaki kapıdan yani triküspit kapaktan geçer. Sağ ventrikülde biriken kan tamamen kirli kandır. Zaten kanın hepsi sağ atriyumdan gelmektedir. Belirli seviyede kan birikince, sağ ventrikülün kaslarla örülü duvarı kasılır ve kanı akciğerlere gönderir. Kanı akciğere gönderirken bu kan yine bir kapıdan yani bir kapakçıktan geçer. İşte o kapakçığın adı da PULMONER KAPAK tır.

Pulmoner kapakçıktan geçen kirli kan (yani oksijen düzeyi düşük olan kan), akciğerin içindeki damarlara geçerler. Bu damarlar kılcal damarlara ayrılır ve akciğerde bulunan hava kesecikleri içindeki oksijen ile buluşmak için iyice kılcal hale gelir. Akciğerde nefes alınması ile biriken oksijenden yüksek hava, akciğerde bulunan binlerce ALVEOL denen hava keseciklerine dolar. Bu keseciklerin duvarlarının hemen arkasında ise biraz önce söylediğimiz kılcal damarlar vardır. Yani oksijeni yüksek hava ile oksijeni düşük kan arasında tek bir MEMNRAN vardır ve bu yapı sayesinde oksijeni yüksek yerden düşük yere yani havadan kana oksijen geçişi olur. Artık kanın oksijen düzeyi artmış hale gelir ve TEMİZ KAN adını alır.

Temiz kan, akciğerlerden PULMONER VEN yani AKCİĞER TOPLARDAMARI ile kalbin sol odasına yani SOL ATRİUM yani SOL KULAKÇIK a geçer. Burada da aynen SAĞ ATRIUMdaki gibi belirli bir şekilde toplanır ve yeterli basınca gelince, odanın kapısı yani MİTRAL KAPAK açılır ve temiz kan SOL VENTRİKÜLE yani SOL KARINCIĞA dolar.

SOL KARINCIK ise tüm diğer odacıklardan farklıdır. Odanın duvarı kalın kaslarla döşelidir. Bu adanın duvarında bu kadar kas olmasının nedeni, kasıldığı zaman vücudun her yerindeki hücrelere kan göndermesidir. Bu odacığın yani sol ventrikülün içinde oluşan basınç ile temiz kan AORT KAPAĞI açılarak önce AORT DAMARINA sonra bir ağaç dalları gibi dağılarak tüm hücrelere ulaşır.

Aort damarına giden kan, aort damarının tüm dallarına gider. Aort damarın ilk dalı, kalbi besleyen KORONER DAMARLAR dır. Kalpte zaten kan var, beslenmesi için niye damara ihtiyacı olsun?

Kalp ve damarlar, içinde kan geçmesine rağmen, duvarlarındaki dokuyu ve kasları beslemek için ayrıca damara ihtiyaç duyarlar. Kalbi besleyen damarlara KORONER ARTERLER denir ve damarlar tıkanırsa KALP KRİZİ oluşur. Damarları besleyen damarcıklara ise VAZO VAZORUM denir ve bu damarcıkların tıkanması ile bu sefer DAMAR YAŞLANMASI oluşur. İşte DAMAR ANTİAGEİNG uygulamalarımızda bu damarcıkların tedavisine odaklanılıp, DAMAR GENÇLEŞTİRME işlemleri yapılmaktadır.

Bu arada tekrar hatırlatalım: içinde temiz kan taşıyan ve basıncı yüksek ve duvarı daha kaslı ve kalın olan damarlara ATARDAMAR yani ARTER denir. Atardamarlar içindeki temiz kanı kalpten alıp vücuttaki tüm hücre ve dokulara gönderir. Dokulardan ve hücrelerden çıkıp kalbe götüren ve içinde kirli kan taşıyan ve içindeki basıncı az olan damarlara ise TOPLAR DAMAR veya VEN denir. Venler yani toplardamarlar içinde KAPAK varken, atardamarlar içinde kapakçık BULUNMAZ.

Alıntı
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
”İnsan inandığı insanla çiçeklenir.”
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
kalbimizin, yapısı


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Cübbeli’nin Kafa Yapısı Never Give Up Trend Sözlük 1 06 Aralık 2023 12:48
Kalbin Yapısı Vücüdumuzdaki İşleyişi Ve Görevi Asi Ruh Kalp Sağlığı 0 06 Nisan 2023 01:52
Forum temalarının konuları index'lemesine yardımcı bir seo yapısı olduğuna inanıyor musunuz? Er Şaban Trend Sorular 3 17 Ocak 2023 15:30
Yıldızın şekli nasıldır? İşte yapısı ve büyüklüğü DeepSilence Bilim Dünyasından Haberler 1 01 Aralık 2022 15:28
Lamborghini Huracan Sterrato, yerden yüksek yapısı ile tanıtıldı. DeepSilence Otomobil & Modifiye Tuning 1 01 Aralık 2022 15:08




TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net