Forum Logo




Ani Kalp Durması ve Canlandırma: Kalp Masajı


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 08 Nisan 2023, 14:08   #1
Çevrimiçi
Pia
Kûn Fe Yekûn
Ani Kalp Durması ve Canlandırma: Kalp Masajı




Ani Kalp Durması ve Canlandırma: Kalp Masajı
Www.TrendForum.Net

Tıbbi bir tedavinin bir "kural" olması için çok uzun denemeler gerekmektedir. Aynen TRAFİK KURALLARI gibi. Bir yola bir UYARI asarsınız ve sonra orada başka bir kaza olur bu sefer "nerede hata var" deyip yeni kurallar getirirsiniz. Tıp kuralları ise biraz daha karmaşıktır. Çünkü yapılacak hatanın telafisi yoktur ve çok daha fazla insanı aynı anda etkilemektedir ama yine de bir kural koyduğunuz zaman bu "değişmez" demek değildir, canlı bir süreçtir. İşte zamanının en büyük tıp insanlarının KALP MASAJI ile ilgili çalışmalarına aşağıda kısaca bakacağız. Bazı kuralların o dönem için çok geçerli fakat şimdi baktığımızda "saçma veya gülünç" olduğu hissine bile kapılacaksınız. Tarihsel bu gelişimin hemen arkasında ise günümü<de kullanılan yöntem anlatılacaktır ama şunu bilin ki günümüzdeki yöntemlerde gelecekte değişime açık olacaktır.

KALP MASAJI NE ZAMAN DOĞDU?

Bu sorunun cevabı için gelin size bir hikaye anlatalım:

Ünlü doktor Lokman Hekimin oğlu hastalanır, oğlunun derdine deva bulmak için her yola başvurur. Denemediği yol kalmamıştır. Lakin oğlu hastalığa yenik düşer ve vefat eder. Evlat acısı ile yanan lokman hekim “oğlumun derdi ne imiş” diye karnını bıçakla yarar ve midesinde kemiğe benzeyen bir kist parçası görür ve midesinden çıkartır. Kist parçasını bıçağına sap yapar. Aradan günler geçer ve bir gün o bıçakla turp soyarken turptan damlayan su parçacıklarının kisti erittiğini görür ve lokman hekim kahrolur. ‘Eğer oğluma turp yedirseydim şimdi iyileşmiş olacaktı’ diye.

Evlat acısı o kadar çok yüreğini yakmıştır ki rivayete göre ölüme çare bulmuştur. Formülü bir kağıda yazıp cebine koyar.
Bir derenin üstündeki köprüden geçerken Hz. Cebrail tarafından ölümün çaresini yazdığı formül dereye düşürülür. Nedendir bilinmez bir daha o formülü ne aklından çıkarabilir ne de tekrar o formülü bulabilir.
Tüm teknolojik gelişmeler, bilimsel çalışmalar hayatı uzatmak için yapılmaktadır.

DAHA ÖNCEKİ YILLARDA DURAN KALBİ TEKRAR ÇALIŞTIRMAK İÇİN ÇOK İLGİNÇ YÖNTEMLER DENENMİŞTİR:

Milattan sonra 500-1500: Kırbaçlama, vücudu ısıtma, varil üzerinde yuvarlama, at üzerinde zıplatma gibi değişik yöntemler denendi.
İlk olarak soluk borusuna bir “boru” sokarak akciğerine hava verme işlemi bir İslam düşünürü ve hekimi olan Avicenna yani Abu Ali Al-Hüseyin İbn Abdallah İbn-i Sina tarafından yaklaşık 1000 yılında yapıldı. Gerektiğinde altın, gümüş ya da uygun başka bir malzemeden yapılmış bir kanül ile solunumu sağlamak üzere soluk borusuna (trakeaya) yerleştirilebileceğini söyledi.

Tarihin erken dönemlerinde insanlar ölenlerin vücut ısılarının düştüğünü fark ettiler ve yaşam ile ısı arasındaki ilişkiyi keşfettiler. Bunun üzerine insanın ölmesini önlemek için bedeni ısıttılar. Ölen birini hayata döndürmek için sıcak dışkı, yanan küller ya da sıcak su kullandılar. Elbette bu yöntemlerde başarı elde edemediler.
Körük Yöntemi: 1500’lü yıllarda ölen hastanın ağzından körükle sıcak hava üflendi. Bir şömineden alınan ısıtılmış hava hastaya veriliyordu. Bu yöntem yaklaşık 300 yıl uygulandı. Bu yöntem pek başarılı olamadı.

Ancak Balon-Maske Resuscitator üretimi konusunda yeni gelişmeler oldu. O günlerde tıp otoriteleri akciğer anatomisine çok hakim değillerdi. Hastanın boynuna uygun temiz hava yolu sağlayacak aletler yapamadılar.

Phillipus von Hohenheim 1493-1541 yıllarında körüğün KALP VE AKCİĞERİN TEKRAR CANLANDIRILMASINDA insan üzerinde kullanımını anlatan bir kitap yazdı. Ancak 1829’da Leroy d’Etiolles bir körükle akciğerlere hava verilerek bir hayvanın öldürülebileceğini gösterdi. Bunun üzerine deneyler durduruldu.
Fumigasyon metodu: 1700’lü yıllarda kalbin tekrar çalıştırılmasında yeni bir yöntem kullanıldı. Bu yeni yöntemde ölen insanın rektumundan tütün dumanı üfleniyordu. 1811 yılında Benjamin Brodie yaptığı araştırmalarda, 4 ons tütün dumanının bir köpeği, 1 ons tütün dumanının ise bir kediyi öldürdüğünü gösterdi. Bunun üzerine bu uygulama terk edildi.
Barrel yöntemi: Kurbanın göğüs boşluğu içine hava girmesini sağlamak için büyük bir bira fıçısının üzerine yatırılıp fıçı ileri geri hareket ettirildi. Bu hareket ile göğsün sıkışarak içine hava gireceği ve sonra da bu havanın geri çıkacağı düşünüldü. Bu teknikte ana amaç göğüs içine hava girmesini sağlamaktı. Bu yöntem modern kalp ve akciğer canlandırma tekniklerine de öncülük etti.

1803: Rusya metodu: Bu yöntemde vücut metabolizmasını azaltmak amacı ile vücut kar ya da buza gömüldü. Ancak tıp otoriteleri bunun ne anlama geldiğini zamanında algılayamadılar. Metabolizması en fazla yavaşlaması gereken organ beyin idi.
1812: Ata bindirerek koşturma yöntemi: 1812’de plajlarda cankurtaranlar cankurtaran istasyonuna bağlı çalışan birer at ile teçhiz edildiler. Kurban kurtarıldığı ya da sudan çıkarıldığı zaman hemen bir at üzerine bindirilir ve aşağı-yukarı koşturulurdu. Burada amaç at koşarken kurbanın sıçraması ile göğsün sıkışıp gevşemesi idi. 1815 yılında Amerika’da ‘Vatandaşlar İçin Temiz Plajlar’ isimli kampanya kapsamında bu uygulama da yasaklandı.

1740: Ağızdan ağıza solunum: Paris Bilimler Akademisi boğulan hastaları tekrar canlandırmak için ağızdan ağıza solunumu önerdi.
1770: İnversiyon (Ters Çevirme) metodu: Boğulmaya bağlı ani ölümlerde kullanılmak üzere 1700’lü yıllarda değişik yöntemler geliştirildi. Orjinal olarak 3500 yıl önce eski Mısır’da kullanılan inversiyon yöntemi bu yıllarda Avrupa’da popüler hale geldi. Bu yöntemde kurban ayaklarından asılıyor, böylece göğüs içindeki basınç artırılarak inspirasyon (nefes alma) ve ekspirasyona (nefes verme) yardım edilmeye çalışılıyordu. Bu dönemlerde boğulan hastalara yardım etmek amacıyla bazı dernekler ve kuruluşlar yöntemler geliştirmeye çalışıyorlardı.
1767 yılında Hollandalıların kurduğu Boğulanları Kurtarma Derneği şu önerilerde bulunuyordu:

1- Kurban sıcak su ya da ısıtılmış kuma sokularak ısıtılır.
2- Akciğerine giden ya da yutulan suyun çıkarılması için kurbanın başı aşağı ayakları yukarı getirilir. Karnına elle baskı uygulanır. Kusturmak için bir tüy ile boğazın arka tarafı gıdıklanır.
3. Akciğer, mide ve barsakların uyarılması için rektal yoldan tütün dumanı ya da güçlü kokular kullanılır.
4. Bir körük ile ekspirasyon yapılır.
5. Kan alma (Hacamat) yöntemi uygulanır.

Bu ve benzeri yöntemler Anna Green’in raporunda yayınlandı ve 1850’li yıllara kadar kullanıldı.

1778: Defibrilasyon (Kalbin elektriksel şok ile tekrar çalıştırılması) ilk defa teklif edildi: Goodwin ve Kite kalp durmasının sebebinin nefes alamama olduğunu söylediler. Kite elektrik şoku tedavisi önerdi (defibrilasyon). Ancak dilden kaynaklanan hava yolu problemlerini çözemediler.

1850: Ağızdan ağıza solunum: ‘Ağızdan Ağza Solunum’ yeni doğan çocukların yaşatılması için ilk defa ebeler tarafından kullanıldı. Ardından 1850 yılında tıbbi danışman eşliğinde kullanılma şartı ile anesteziyologlar ağızdan ağza solunumu önerdiler.

1856: Yuvarlama metodu: 1856 yılının sonlarında elle havalandırma yöntemi düşük öncelikli iken vücut ısısını korumak öncelikli idi. Aslında aynı öneri yaklaşık 100 yıl önce Dutch tarafından yapılmıştı. Marshall Hall’ın iddiasına göre kurbanın transportu sırasında çok zaman kaybediliyordu. Havalandırma olmadan yapılan ısıtmanın zararlı olduğunu, hastaya temiz hava vermenin faydalı olacağını, kurbanın sol yanına yatırılarak dilin öne çekilmesi gerektiğini, dil kökünün geri kaçmasıyla hava yolunun tıkanacağını iddia ediyordu.
Körük artık kullanılabilecek bir yöntem olarak biliniyordu. Bu nedenle mideye dakikada 16 soluk verecek bir alet geliştirdi. Ayrıca bu alet ekspiratuar fazda kurbanın aldığı havayı vermesini sağlayacak bir basınçta çalışıyordu. Solunum havası miktarı 300-500 ml’ye ayarlanabiliyordu.

1858: Silvester metodu geliştirildi: Boğularak ölen ya da yeni doğum sonrası ölen bebeklerde yapay solunum ile ilgili bir yöntem geliştirildi. Hasta sırt üstü yatırıldı. Kolları yukarı kaldırılıp arkaya alındı. Sonra eller göğsüne indirilip bastırıldı. Bu hareket 16 defa tekrarlandı.

1891: İlk modern göğüs kompresyonu: Dr. Friedrich Maass insanlarda ilk göğüs kompresyonu yöntemini yayınladı.

1892’lerin sonu: Dil çekme: Rektum germe, vücudu ovuşturma, bir tüy ile boğazı gıdıklama, amonyum gibi güçlü tuzları kurbanın burnunun dibinde sallama gibi yöntemler kullanılmıştı. 1892’de Fransız otörler dil çekmeyi önerdiler. Bu prosedür kurbanın ağzını açarak dili kuvvetlice dışarı çekmek olarak tanımlandı. İlk göğüs kompresyonu 1903 yılında Dr. Clile tarafından tarif edildi. 1904 yılında Crile hayvanlarda kapalı göğüs masajını denedi. Ağızdan ağıza resusitasyon ilk defa II. Dünya Savaşında denendi. 1950’lerde Amerikan Kızıl- haçı sivil halka bu yöntemin eğitimini verdi.

1954: Ağızdan ağza solunum geliştirildi: James Elam ilk defa yeterli oksijen alınması için yeterli hava çıkışının olması gerektiğini söyledi. 1956’da Peter Safar ve James Elam ağızdan ağıza resusitasyonu uygulamaya soktular. 1957’de Amerika’da yanıtsız hastalar için ağızdan ağza solunum benimsendi.

1960: Kardiyak masaj: Resusitasyondaki bir sonraki en büyük gelişme 1960 yılında Dr. Kowenhoven’in tanımladığı kapalı göğüs masajı idi. Bu tekniğin önemli yönü minimal da olsa kan akımını uyararak beyne kan gitmesini sağlamak idi. Bu temel üzerine KPR kılavuzlarında birçok ulusal ve uluslararası gelişme oldu. Amerikan Kalp Cemiyeti doktorlara kapalı göğüs-kalp masajını öğretmek için ulusal bir eğitim programı başlattı. KPR resmen Johns Hopkins Üniversitesi’nde 1960 yılında bir eğitim videosu ile geniş çapta tanıtıldı.

1972: Halka yönelik KPR kursları: 1972 yılında Leonard Cobb Washington Seattle’de ilk toplu halka yönelik KPR kursu yaptı. Bu kurslarda ilk iki yıl içinde 100.000’in üzerinde sivil halkı eğitti. Vietnam savaşı sırasında Amerikan ordusu ilk defa halka yönelik KPR kurslarını yaptı. Ardından 1973 yılında Amerikan Kızıl- haç Örgütü ve Amerikan Kalp Cemiyeti tüm Amerikan halkının KPR eğitimini öngören bir kampanya başlattılar. 1980’lerde çağrı sistemi üzerinden KPR yapılması gündeme geldi. Halen de kullanılmaktadır.
1981’de King County, Washington’da bir program geliştirildi. Bu program ile acil kurtarmaya giden itfaiyeci ve acil kurtarma elemanlarına telefon ile hasta kurtarma eğitimi verme amacını taşıyordu. Halen aynı çağrı sistemi kullanılmaktadır.

Bildiğimiz anlamda KPR ile resusitasyon tekniği ilk defa 1911 yılında Amerika’da yayınlanan İzci el kitabında tanımlanmıştır (“Boy Scouts Handbook”, 1. Baskı, A.B.D., 1911’De yer almıştır). Bu yazıda hastayı sırt üstü yatırarak yapay solunum yaptırma tarif edilmiştir. Bu yönteme ‘Silvester Metodu’ adı verilmiştir. Bu yöntem 1950’lere kadar kullanılmıştır. Bu dönemde bazı komedi dizilerinde, Tom ve Jerry gibi çizgi filmlerde efekt olarak kullanıldı.

KPR’ın bu döneminden modern döneme geçişi 1979 yılında dokuzuncu baskısı yapılan ‘the Boy Scout Handbook’ adlı kitaba modern anlamda KPR’ın girme- sine kadar devam etti. Ancak yirminci yüzyılın ortalarına kadar kardiyak arrest olan hastalarda, resusitasyon anahtar rol oynayan bir müdahale olarak görülmedi. Peter Safar 1957 yılında ‘the book ABC of resuscitation’ isimli bir kitap yazdı. ABD’de 1970’li yıllarda halka yönelik KPR eğitimleri başladı. Bu kurslarda kardiyak atak geçiren hastalarda erken dönemde yeterli etkinlikte müdahaleden bahsediliyordu.

Amerikan Kalp Cemiyetinin 2010 Kardiyopulmoner Resusitasyon kılavuzunu yayınlaması ile birlikte modern KPR anlayışının 50 yılı dolmuş oldu. 1960 yılında Kouwenhoven, Knickerbocker ve Jude kardiyak arrest olan 14 hastada kapalı göğüs kalp masajını yaptılar.

KARDİYO PULMONER RESÜSTASYON (ANİ KALP DURMASI SIRASINDA YENİDEN CANLANDIRMA): KALP MASAJI

Kalp durması yani kardiyak arrest, kalbin durmasına bağlı dolaşım bulgularının yokluğu ile doğrulanan, kalpteki kasılmanın durmasıdır. Kalp Akciğer Desteği (Kardiyopulmoner Resusitasyon (KPR)), başkası tarafından ile durmuş olan solunum ve dolaşım işleminin tekrar çalışmaya başlaması amacıyla hasta üzerinde yapılan işlemlerdir.

Başarılı kardiyopulmoner resusitasyon uygulaması yaşam zincirinde yer alan basamakların eksiksiz bir biçimde uygulanması, sistematik yaklaşım, yüksek kaliteli kardiyopulmoner resusitasyon ve ekip çalışmasıdır.

YAŞAM ZİNCİRİ

2010 yılına kadar 4 halka ile tanımlanan ‘Yaşam Zinciri’ kardiyak arrest sonrası bakımın öneminin daha iyi anlaşılmasından sonra 5 halka olarak değiştirilmiştir. 2015 yılında ise Hastane içi kardiyak arrest sonrası bakımın daha iyi anlaşılmasından sonra 5 halka olarak değiştirilmiştir. 2015 yılında ise hastane içi kardiyak arrest ve hastane dışı kardiyak arrest yönetimindeki farklılıklar nedeni ile iki ayrı zincir olarak tanımlanmıştır.

Hastane dışı ortamda KALP DURMASI YAŞAYAN BİR KİŞİ VAR ise, olaya tanık olan kişilerin kardiyak arresti (ANİ KALP DURMASI) tanıması ve bir an önce acil yanıt sistemini aktive etmesi, bireyin hayatta kalma şansını artırdığı için sürecin olmazsa olmazıdır. Olayın tanıklarının uyguladığı kardiyopulmoner resusitasyon uygulamasının etki mekanizması kalp, beyin ve diğer hayati organların kan akımının korunmasını sağlayarak, kendiliğinden dolaşımın dönmesini sağlayarak, kalbe elektrik enerjisi verilmesi gibi diğer tedavilere kadar ‘bekleme müdahalesi’ olarak kabul edilmektedir.

Kalbe erken elektrik enerjisi verilmesinin gerekçesi 4 gözleme dayanmaktadır:

• Yetişkinlerde ani kalp ölümlerinin en sık nedeni kalbin istirahat halindeyken normalden daha hızlı attığı yaygın kalp ritim bozukluğudur.
• Nabızsız kardiyak arrest ritimleri olan VF ve VT için en etkin tedavisi kalbe elektrik enerjisi verilmesidir.
• Zaman geçtikçe kalbe elektrik enerjisi verilmesi etkinliği hızla azalır.
• Bir an önce tedavi edilmezse kardiyak arrest ritmi olan kaba VF sonunda daha zor tedavi edilebilir olan ince VF veya düz çizgiye dönüşür.

Hemen kalbe defibrilatör denilen cihazla elektrik enerjisi verilmesi sağlanırsa neredeyse yüzde yüz geri dönüş sağlanır. Kardiyopulmoner resusitasyonun birinci amacı spontan dolaşımın geri dönmesi ve anlamlı sinirsel iyileşmedir.

YANIMIZDA BİR KİŞİ ANİ KALP DURMASI İLE YERE DÜŞERSE NE YAPMALIYIZ?

Modern kardiyopulmoner resusitasyon uygulamasının 50. Yılı olan 2010’da kardiyopulmoner resusitasyon uygulamasında önemli değişiklikler yapılmıştır. En önemlilerinden birisi, A-B-C olarak resusitasyonun alfabesi gibi bilinen Havayolu-Solunum-Dolaşım dizgisi, C-A-B olarak değiştirilmiştir. 2015 yılında yayınlanan güncel kılavuza göre erişkinler için Temel Yaşam Desteği uygulamasının işlem basamakları yukarıda verilmiştir.
Aşağıdaki listelenen durumlar olmadıkça Temel Yaşam Desteği uygulamalarına devam edilir:
• Etkili, spontan dolaşımın dönmesi,
• İleri yaşam desteği yapan bir ekibe bakımın devredilmesi,
• Kurtarıcının yorğunluğu-bitkinliği, çevrede bir tehlikenin olması veya resusitatif çabaların devamının çevredeki kişileri tehlikeye sokacağı durumun olması,
• Geri dönüşümsüz ölümü gösteren güvenilir ve geçerli kriterlerin olması, kesin ölüm kriterlerinin tanımlanması veya kardiyopulmoner resusitasyonun sonlandırılması kriterlerinin karşılanması.



YÜKSEK KALİTELİ KARDİYOPULMONER RESUSİTASYON

Yüksek kaliteli kardiyopulmoner resusitasyonun kritik özellikleri:
• Kardiyak arrestin tanımasından sonraki 10 saniye içinde göğüs basılarına başlamak.
• Güçlü basmak, hızlı basmak: Dakikada en az 100 bası en fazla 120 bası hızında, erişkinler için en az 5 cm, en fazla 6 cm, çocuklar için yaklaşık 5cm ve bebekler için yaklaşık 4 cm derinliğinde basmak.
• Her bası sonrası göğsün tam olarak geri açılmasına izin vermek .
• Göğüs basılarında duraklamaları en aza indirmek.
• Göğüs kafesinin yükselmesini sağlayan etkili solunum vermek.
• Aşırı oksijenizasyondan kaçınılmalıdır.

İLERİ KARDİYOVASKÜLER YAŞAM DESTEĞİ

• Kardiyak arrest hastasındaki tüm uygulamaların başlangıcı aynı sıralama ile yapılır.
• Önemli fark daha ileri tıbbi uygulamaların yapılması, ilaçların uygulanması ve tedavi edilebilir nedenlerin düşünülüp bu durumlara yönelik girişim veya tedavilerin uygulanmasıdır.
• İleri Kardiyopulmoner Yaşam Desteğine ek olarak havayolu yönetimi, solunum desteği, artan ritim bozukluğu ve azalan ritim bozukluğu görülür.
• Bilindiği gibi 4 ritim kardiyak arreste neden olmaktadır: VF, nabızsız VT, nabızsız elektrik aktivite ve düz çizgi . Bu ritimler dış yüzeyde anlamlı bir kan akımı oluşturamaz.
• Kardiyak arrest ritimlerinden sağ kalım , hem öncesindeki Temel Yaşam Desteği hem de sonrasındaki kardiyak arrest sonrası bakım ile entegre İleri Kardiyovasküler Yaşam Desteği uygulamalarını gerektirir.

Kardiyopulmoner Resusitasyona Başlama

• Öncelikle çevrenin güvenli olup olmadığı değerlendirilir. Çevrenin güvenli olmadığı durum mevcut ise güvenlik sağlanıncaya kadar müdahale ertelenir.
• Hasta bilinci kapalı ise Temel Yaşam Desteği yaklaşımı ile değerlendirilir: Yanıtı, solunumu ve dolaşımına ek olarak en fazla 10 saniye içinde bakılır.
• Yanıtsız solunumu yok veya solunumu anormal ise ve nabız alınamıyorsa, acil yanıt sistemi aktive edilir.
• Kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi veren cihaz ve kardiyopulmoner resusistasyon arabası istenir.
• Hastane koşullarında acil yanıt sistemi ‘Mavi Kod Ekipleri’dir.
• Göğüs basısına başlanır; dakikada en az 100, en fazla 120 bası olacak şekilde 30 bası uygulanır.
• Hava yolu açılır, balon-maske ile 2 soluk verilir.Kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi veren cihaz ve veya monitör hazır olur olmaz, ritim analizi yapılır.

Ventriküler Fibrilasyon Veya Nabızsız Ventriküler Taşikardi

• Kardiyak arrest ritmi olan ventriküler fibrilasyon ve nabızsız ventriküler taşikardi ise kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi verilir.
• Cihaz şarj oluncaya kadar göğüs basılarına devam edilir. Şok verilirken kimsenin hastaya temas etmediğinden emin olunur.
• Şok verilirken kimsenin hastaya temas etmediğinden emin olunur.
• Şok verildikten sonra nabız kontrolü yapılmaksızın, 30 göğüs basısı ve 2 soluk olacak şekilde 5 döngü kardiyopulmoner resusitasyona devam edilir.
• Daha önceden damar yolu açılmadı ise deneyimli kişi döngü içinde damar yolunu açar. Deneyimli kişi damar yolunu açamadı ise kemik içi yol açılır.
• Hasta henüz monitorize edilmemişse ilk ritim analizinde kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi verilen cihazın kaşığı ile kaşık modunda ritim analizi yapılır.
• Beş döngü şeklindeki 30 göğüs basısı ve 2 solutma yapıldıktan sonra tekrar ritim analizi yapılır.
• Beş döngü şeklindeki 30 göğüs basısı ve 2 solutma yapıldıktan sonra tekrar ritim analizi yapılır. Ritim analizi sırasında ekip lideri kimsenin hastaya dokunmamasını ve bası yapan kişinin diğer bir ekip üyesi ile yer değiştirmesini ister. Ritim analizi en fazla 10 saniye sürmelidir.
• Ritim halen şoklanabilir ritim ise bir şok daha verilir.
• Şarj olurken basıya devam edilir.
• İkinci şok verildikten sonra nabız kontrolü yapılmaksızın göğüs basıları ile kardiyopulmoner resusitasyona devam edilir.
• İkinci şok ilk şok ile aynı enerji düzeyinde veya artırılarak verilebilir.
• İlk ilaç tedavisi adrenalindir. Adrenalin 1mg damar yolundan veya kemik içi yoldan verilir. Tüm ilaç uygulaması sonrası yaklaşık 20 ml serum fizyolojik, Ringer Laktat, bolus kristaloid sıvı ile yıkanır.
• İlacın santral dolaşıma katılmasını hızlandırmak için ekstremite 10-20 saniye yukarıya kaldırılır.
• Hastanın havayolu güvenliğinden endişe yoksa bu şekilde kardiyopulmoner resusitasyona devam edilir.
• Balon-maske ile soğutma sırasında göğüs kafesi yüksekliği sağlanamıyorsa ileri havayolu düşünülür.
• İleri havayolu solunumu kontrol etmek amacıyla tüp yerleştirilmesi veya supraglottik hava yollarından birisini kullanmaktır.
• İleri havayoluna geçildi ise göğüs basıları dakikada en az 100, en fazla 120 bası olacak şekilde kesintisiz uygulanmalı, solutma ise dakikada 10 soluk yani 6 saniyede bir soluk verecek şekilde olmalıdır.
• Beş döngü veya 2 dakikada kardiyopulmoner resusitasyon uygulaması sonrası yeniden ritim analizi yapılır.
• Ritim halen şoklanabilir ritim ise kalbe terapötük dozlarda elektrik enerjisi verilir. Şok sonrası hemen göğüs basısına devam edilir.
• İkinci ilaç antiaritmiktir. İlk tercih olarak 300 mg amiodaron 20 ml yüzde 5 dekstroz ile sulandırılmış biçimde damar yolundan verilir. Bu döngüde geri döndüreblir nedenler düşünülür, eğer öykü ve klinik bulgularla neden tespit edilirse anında tedavi edilir.
• Beş döngü veya 2 dakika kardiyopulmoner resusitasyon uygulaması sonrası yeniden ritim analizi yapılır.

• Ritim halen şoklanabilir bir ritim ise 4. Kez kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi verilir.

• Şok sonrası hemen göğüs basısına devam edilir.

• Bu döngüde yeniden 1 mg adrenalin damar yolu veya kemik içi yoldan uygulanır. Adrenalin kardiyopulmoner resusitasyon uygulaması boyunca 3-5 dakika da bir uygulanan bir ilaçtır. İleri havayolu açılmadı ise en geç bu döngüde yeniden ileri havayolu değerlendirilir.
• Beş döngü veya 2 dakika kardiyopulmoner resusitasyon uygulaması sonrası yeniden ritim analizi yapılır. Ritim halen şoklanabilir ritim ise 4.kez kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi verilir.
• Beş döngü veya 2 dakika kardiyopulmoner resusitasyon sonrası yeniden ritim analizi yapılır.
• Ritim halen şoklanabilir ritim ise 5. Kez kalbe terapötik dozlarda elektrik enerjisi verilir.
• Bu döngüde ritim bozukluğunu tedavi etmek için amiodaronun 150 mg dozda yeniden verilmesi düşünülür.

ASİSTOLİ VEYA NABIZSIZ AKTİVİTE

Asistoli veya nabızsız elektriksel aktivitede 1 mg adrenalin damar yolu veya kemik içi yoldan uygulanır, ileri havayolu düşünülür. Beş döngü veya 2 dakika kardiyopulmoner uygulaması sonrası ritim analizi yapılır. Ritim kontrolünde organize bir ritim varsa nabız kontrolü yapılır. Monitörde düz çizgi varsa nabız kontrolü yapılmadan göğüs basısına geçilir.

Kardiyopulmoner Resusitasyonun Sonlandırılması

• Yığılıp kalma ile kardiyopulmoner resusitasyon arasında geçen süre,
• Yığılıp kalma ile kalbe elektrik enerjisi verilmesi arasında geçen süre,
• Kardiyak arrest öncesi durum,
• Durmuş olan solunum ve dolaşımı yeniden canlandırmaya yönelik önlemler,
• 20 dakika kardiyopulmoner resusitasyon sonrası CO2 kısmi basıncının 10mmHg’dan düşük olmasıdır.

İleri Kardiyopulmoner Resusitasyon Kalite Kuralları

• Güçlü bas, hızlı bas, göğsün açılmasına izin ver.
• Duraklamalar mümkün olduğunca kısa olmalıdır.
• Bası yapanların her iki dakikada bir yer değiştirmesi gerekir.
• Aşırı oksijenlendirmeden kaçınılmalıdır.
• Kardiyopulmoner resusitasyon süresince endotrakeal entübasyon yapıldı ise ETCO2 takibi yapılmalıdır.10 mmHg’den düşükse kardiyopulmoner resusitasyon kalitesi artırılmaya çalışılmalıdır.
• Tüm kardiyak arrest ritimlerinin tedavisinde altta yatan nedenin ve tedavinin öneminin anlaşılması esastır.
• Kardiyopulmoner resusitasyon süresince göğüs bası hızı, göğüs basılarının gevşeme fazının yeterliliği ve duraklamaların en aza indirilmesi gereklidir.

Alıntı
__________________

İmzalardaki bağlantıları veya görselleri görüntülemek için gönderi sayınızın 10 veya daha fazla olması gerekir.
”İnsan inandığı insanla çiçeklenir.”
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
ani, canlandırma, durması, kalp, masajı


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Kırık Kalp Sendromu Kalp Krizini Taklit Ediyor Asi Ruh Kalp Sağlığı 0 06 Nisan 2023 02:05
Kalp Nakli Ve Yapay Kalp Uygulamaları Asi Ruh Kalp Sağlığı 0 06 Nisan 2023 02:03
İzmir'de lağım faresine kalp masajı yapan kız göz yaşlarına engel olamadı Beatrice Ülkemizden Haberler 2 14 Aralık 2022 08:11
Siyah Kalp Ne Anlama Gelir? Siyah Kalp Emojisinin Anlamı Beatrice Bunları biliyor musunuz? 0 24 Kasım 2022 17:13
Elon Musk sonunda Mavi Kalp'i getirdi beğeni mavi kalp oldu! Beatrice Twitter 14 04 Kasım 2022 08:44




TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net