Forum Logo




Beşiktaş Tarihi


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 13 Mayıs 2023, 14:50   #11
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi






BEŞİKTAŞ'IN İLKLERİ

- Ulu Önder Atatürk'ün ilk ilgilendiği ve ziyaret ettiği Kulüp (1914).
- İlk kurulan Spor Kulubü (1903)
- İlk tescil edilen Spor Kulübü (1910).
- İlk spor tesisi ve lokali kuran Kulüp (Akaretler-1909).
- İlk resmi İstanbul Ligi şampiyonu (1924).
- İlk eskrim şampiyonu Kulüp.
- İlk atletizm şampiyonu Kulüp.
- İlk güreş şampiyonu takım.
- İlk voleybol şampiyonu takım.
- İlk Başbakanlık Kupası.
- İlk Federasyon Kupası.
- 20 takım arasında yapılan Türkiye Ligi'nin ilk şampiyonu.
- Olimpiyatlara ilk defa kadın sporcu yollayan Kulüp (1936-Berlin).
- Ülkemizde ilk defa sahnede spor gösterisi ve jimnastik hareketi düzenleyen Kulüp (1910 / Kadıköy Apollon Sineması).
- İlk sualtı sporları yapan Kulüp.
- İlk kıtalar arası seyahat yapan Kulüp (ABD).
- İlk boks şubesi kuran, antrenörler yetiştiren Kulüp.
- Türkiye'de dekatlon yarışları yapan ilk Kulüp.
- İstanbul'da ilk defa uluslararası güreş turnuvası yöneten Kulüp (1910-1911).
- İlk maraton müsabakasını kazanan sporcu “Maratoncu İbrahim”.
- İlk “Atış Poligonunu” kuran Kulüp.
- Türkiye’de Engelli Şubesi olan ilk Spor Kulübü.
- Dünyada ve Türkiye’de çocuk dergisi çıkartan ilk ve tek Spor Kulübü.
- Türkiye’de turizm şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
- Türkiye’de sigorta şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
- Türkiye Süper Kupası'nı (2006-2007 sezonu) kazanan ilk Spor Kulübü.

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde (2017-18)

- Gruplarda en fazla puan toplayan Türk takımı
- Grubunu namağlup bitiren ilk Türk takımı
- Grubunu lider bitiren ilk Türk takımı
- Grup aşamasında en çok gol atan Türk takımı
- Grup aşamasında en çok galibiyet alan Türk takımı

- Aynı sezonda (2020-2021) kadın ve erkek futbol takımlarıyla şampiyon olan ilk ve tek Kulüp
- Türkiye kadın futbol tarihinin ilk resmi derbisini kazanan Kulüp.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 14:52   #12
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi






BAŞKANLARIMIZ

Kulübümüzün ilk Başkanlık onuru M.Şamil Şhaplı’ya ait. İlk başkanımız bu görevde 1903-1908 yıllarında arasında bulundu.

TARİH SIRASINA GÖRE B.J.K. BAŞKANLARI
1903-1908 Mehmet Şamil
1908-1911 Şükrü Paşa
1911-1918 Fuat Paşa
1918-1923 Fuat Balkan
1923-1924 Salih Bey
1924-1926 Ahmet Fetgeri Aşeni
1926-1928 Fuat Balkan
1928-1930 Ahmet Fetgeri Aşeni
1930-1932 Emin Şükrü Kunt
1932-1935 A. Ziya Karamürsel
1935-1938 Fuat Balkan
1938-1939 A. Ziya Karamürsel
1939-1941 Yusuf Ziya Erdem
1941-1942 A. Ziya Karamürsel
1942-1950 A. Ziya Kozanoğlu
1950 Ekrem Amaç
1950-1952 Salih Fuat Keçeci
1952-1955 Abdullah Ziya Kozanoğlu
1955-1956 Tahir Söğütlü
1956-1957 Danyal Akbel
1957- Ferhat Nasır
1957-1958 Nuri Togay
1958 Enver Kaya
1959-1960 Nuri Togay
1960-1963 Hakkı Yeten
1963-1964 Selahattin Akel
1964-1966 Hakkı Yeten
1966-1967 Hasan Salman (17.06.1966-11.02.1967)
1967-1968 Hakkı Yeten
1968-1969 Talat Asal
1969-1970 Rüştü Erkuş (08.12.1969-26.01.1970)
1970 Nuri Togay (10.02.1970-29.03.1970)
1970-1971 Agasi Şen
1971-1972 Himmet Ünlü
1972-1973 Şekip Okçuoğlu (21.06.1972-13.01.1973)
1973-1977 Mehmet Üstünkaya
1977-1979 Gazi Akınal
1979 Hüseyin Cevahir (11.04.1979-20.05.1979)
1979–1980 Gazi Akınal (21.05.1979-27.09.1980)
1980-1981 Rıza Kumruoğlu (30.09.1980-28.03.1981)
1981-1984 Mehmet Üstünkaya
1984-2000 Süleyman Seba
2000-2004 Serdar Bilgili
2004-2012 Yıldırım Demirören
2012-2012 Yalçın Karadeniz
2012-2019 Fikret Orman
2019- ...... Ahmet Nur Çebi
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 14:53   #13
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi






BJK DİVAN BAŞKANLARI

1960-1962 Enver BALKAN
1962-1964 Enver ABİRAL
1964-1966 Selahattin AKEL
1966-1968 Cahit CAKA
1968-1970 Şekip OKÇUOĞLU
1970-1972 Şekip OKÇUOĞLU
1972-1974 Şekip OKÇUOĞLU
1974-1976 Rüştü ERKUŞ
1976-1978 Şekip OKÇUOĞLU
1978-1980 Şekip OKÇUOĞLU
1980-1982 Şekip OKÇUOĞLU
1982-1984 Turgay ATASÜ
1984-1994 Ahmet PAFTALI
1994-1996 Sabri ALINAK
1996-1997 Oktay ÇOKYÜKSEL
1997-2000 Yilmaz SOYSAL
2000-2000 M. Ferhan DİNÇER
2000-2000 B.Burhan TANIŞ
2000-2002 Gazi AKINAL
2002-2007 Şeref NASIR
2007-2017 Yalçın KARADENİZ
2017- Tevfik YAMANTÜRK
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 14:54   #14
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi






TEKNİK DİREKTÖRLERİMİZ

Tarih Teknik Direktör Uyruk
1911-1925 Şeref Bey Türk
1925-1935 Zinger Macar
1935-1944 Refik Osman Top Türk
1944-1946 Charles Howard İngiliz
1946-1948 Refik Osman Top Türk
1948-1949 Guiseppe Meazza İtalyan
1949 Hakkı Yeten Türk
1949-1950 Eric Keen İngiliz
1950-1951 Hakkı Yeten Türk
1951-1952 Alfred Cable İngiliz
1952-1953 Sadri Usuoğlu Türk
1953-1954 Sandro Puppo İtalyan
1955-1956 Cihat Arman Türk
1957 Eşref Bilgiç Türk
1956-1957 Jozef Meszaros Macar
1957-1958 Leandro Remondini * İtalyan
1959 Hüseyin Saygun Türk
1959-1960 Andras Kutik* Macar
1960-1961 Sanrdro Puppo İtalyan
1961 Şeref Görkey Türk
1961-1962 Andras Kutik Macar
1962-1963 Ljubisa Spayiç Yugoslav
1963-1964 Ernst Melchior Avusturya
1964-1967 Ljubisa Spayiç* Yugoslav
1967-1968 Jane Janevski Yugoslav
1968-1969 Krum Milev Bulgar
1969-1970 Milovan Çiriç Yugoslav
1970-1971 Dumitru Teoderescu Romen
1971-1972 Gündüz Kılıç Türk
1972-1973 Abdullah Gegiç Türk
1973-1974 Metin Türel Türk
1974-1975 Horst Buhtz Alman
1975-1976 Gündüz Tekin Onay Türk
1977 İsmet Arıkan Türk
1977-1978 Milos Milutunoviç Yugoslav
1978-1979 Doğan Andaç Türk
1979-1980 Serpil Hamdi Tüzün Türk
1980-1981 Metin Türel Türk
1980-1983 Dorde Miliç* Yugoslav
1983-1984 Ziya Taner Türk
1984-1986 Branko Stankoviç* Yugoslav
1986-1987 Miloş Milutinoviç Yugoslav
1987-1993 Gordon Milne* İngiliz
1993-1996 Cristoph Daum* Alman
1996-1997 Rasim Kara Türk
1997-1998 J. Benjamin Toshack Galler
1998-1999 Karl Heinz Feldkamp Alman
1999-2000 Hans Peter Briegel Alman
2000-2001 Nevio Scala İtalyan
2001-2002 Cristoph Daum Alman
2002-2004 Mircea Lucescu* Rumen
2004-2005 Vicente Del Bosque İspanyol
2005-2005 Rıza Çalımbay Türk
2005-2007 Jean Tigana Fransız
2007-2008 Ertuğrul Sağlam Türk
2008-2010 Mustafa Denizli* Türk
2010-2011 Bernhard Schuster Alman
2011-2012 Carlos Carvalhal-Tayfur Havutçu Portekiz / Türk
2012-2012 Tayfur Havutçu Türk
2012-2013 Samet Aybaba Türk
2013-2015 Slaven Bilic Hırvat
2015-2019 Şenol Güneş* Türk
2019-2020 Abdullah Avcı Türk
2020-2021 Sergen Yalçın* Türk
2022 Önder Karaveli Türk
2022 Valérien Alexandre Ismaël Fransız
2022- Şenol Güneş Türk
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 14:56   #15
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi






İNÖNÜ STADI

İnönü Stadı 1947 Yılında Açıldı

Mimari planları Mimar Vietti Violi , Mimar Şinasi Şahingiray ve Mimar Fazıl Aysu tarafından hazırlanmış olup, II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü devrinde ve Lütfi Kırdar'ın İstanbul Valiliği ve Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı zamanında yapılmış ve 19 Mayıs 1947 yılında açılmıştır. 1950'li yıllarda stadyumun arka tarafında bulunan gazhane ve havagazı fabrikası daha sonraki yıllarda yıkılarak yeni açık tribünler inşa edilmiştir.

İnönü Stadyumu'nun ilk maçı 23 Kasım 1947 tarihinde Beşiktaş ile İsveç'in AIK takımı arasında oynanmıştır. Bu stadyumdaki ilk golü de o zamanlar Beşiktaş’ın futbolcusu olan Süleyman Seba atmıştır. İlk maç 3-2 AIK' nın galibiyeti ile bitmiştir.

1998 Yılında 49 Yıllığına Kiralandı

8 Şubat 1998 tarihinde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile BJK Derneği arasında imzalanan sözleşme ile 49 yıllık intifa hakkı verilmiş ve sözleşmenin tapuya tescil tarihi olan 27 Mart 1998 tarihinden itibaren BJK'ya ait olmuştur. BJK İnönü Stadyumu ile ilgili tasarruflarda bulunmaya sadece Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği’nin yetkili olduğu hukuken tescil edilmiştir.

Yenileme Çalışmaları (2004)

2003-2004 sezonunun tamamlanmasının ardından hemen başlayan çalışmalarla Stadımız, muhteşem bir görünüm kazandı. Zemin indirme projesiyle, tribünler ile saha arasında artık sadece 4 metre uzaklık var. Bu sayede yüzde 50 artışla, toplam koltuk kapasitesi de 32,086’ya ulaştı. Kapalıda bulunan basın tribünü, taraftarlardan gelen istek üzerine Başkanımız’ın taraftarlara verdiği söz doğrultusunda numaralı kısma alındı. Kapalı trübünün orta bölümündeki localar, tribünlerle saha arasında bulunan tel örgüler kaldırıldı. Stadın giriş ve çıkışlarını rahatlatmak için kapı sayısı da yüzde 100 artırılarak, 36’dan 72’ye çıkartıldı. BJK TV için stat içerisinde bir bölüm yapıldı. Ayrıca, tuvalet ve büfelere yenisi eklenerek, bakımları tamamlandı.

İnönü'ye Veda (2013)

Yeni stadyum yapılacak olması sebebiyle, BJK İnönü Stadı'nın yıkımına 2013 yılının Haziran ayında başlandı.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 14:58   #16
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi






ŞEREF BEY (1894 – 1933)

Ahmet Şerafettin bey (Şeref bey) 1894 yılında Beşiktaş Valide Çeşmesi Dibek sokağında, 14 numaralı evde doğmuştur. Gümrük memurlarından Erzincan’lı Hacı Yusuf zadelerden Mehmet beyin oğludur. 9 yaşında Bediai İrfan Mektebini, 12 yaşında Beşiktaş Mülkiye Rüştiyesi’ni, 15 yaşında da Mercan idadisini bitirerek, iyi derecelerle diploma almıştır.

İdadi’den mezun olduktan sonra Fransız mektebine kaydolan Şeref Bey’in yeni mektebinde de düşündüğü tek konu, yaşamında yavaş yavaş vazgeçemeyeceği bir tutkuya dönüşen futboldur. Kafasına takmıştır bir kere. Böyle 11 kişinin bir araya gelip top peşinde koşuşturmasıyla futbolda bir yere gelinemeyeceğinin farkındadır. Hocalarına sorar, arkadaşlarına danışır. Kararını vermiştir. Yaz tatili geldiğinde mahallelerine 200-300 metre uzaklıkta bulunan Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü’ne gidecek, oradaki idarecilere başvuracak, kurduğu futbol takımının bundan böyle Beşiktaş kulübünün himayesinde faaliyet göstermesini teklif edecektir. Peki bir çoğu o şatafatlı askeri üniformalarla dolaşan idarecilerden, koca şampiyon Kurtdereli’nin, boksör Kemal’in, Hoca Şevket’in, Ahmet Fetgeri Bey’in ve devrin bir çok ünlü sporcusunun idman yaptığı kulüp sahasında kendilerinin de spor yapmasına izin almayı nasıl başaracaktır? Üstelik henüz 17 yaşındadır…

O doğma büyüme Beşiktaş’ın çocuğu Ahmet Şerafettin’dir. Semtte büyük küçük herkes tarafından çok sevilmektedir. Genç yaşına rağmen bir çok büyüğü cebinden çıkaracak kadar etkili bir konuşma üslubuna sahiptir. Bilgilidir, terbiyelidir, kibardır. Tuttuğunu koparan bir gençtir. 1911 yılı yaz tatilinde birlikte futbol oynadığı arkadaşlarına düşüncesini açar.Cesaretini toplar, birkaç arkadaşını da yanına alarak Beşiktaş kulübünün Akaretler’deki binasına gider. Futbol sporunu, bu sporu Beşiktaş kulübünün bir sporcusu olarak yapmak istediklerini, semtin gençleri olarak buna hakları olduğunu, memlekete tam sıhhatli ve kuvvetli bir gençlik yetiştirmek amacıyla kurulan Beşiktaş kulübünün himayesini beklediklerini etkileyici bir dille anlatır idarecilere. Sonunda Fuat (Balkan) Bey, Mahzar (Kazancı) Bey ve Ahmet Fetgeri (Aşeni) beylerin oluru ile Şeref Bey’in istekleri kabul edilir.

Böylece 1911 yılının Ağustos ayında Şeref Bey ve arkadaşlarının kulübe katılımlarıyla Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü’nde güreş, halter, eskrim, jimnastik gibi ferdi spor branşlarından sonra ilk kez bir takım sporunun faaliyeti de başlamış olur. Akaretlerde Beşiktaşlı sporcuların idman yaptığı küçük kulüp sahasında, spor bayramlarının yanı sıra, toplu sünnet düğünleri düzenlenir, hatta zaman zaman sinema bile oynatılırken, Şeref Bey’in gayretleriyle bundan böyle yarışlar ve gösterilerin ardından birinci ve ikinci futbol takımının aralarında yaptığı maçlar da Beşiktaş halkı tarafından heyecanla izlenmeye başlanır.

Şeref Bey Beşiktaş kulübüne futbolu getirdiğinde henüz 17 yaşındadır. İdealleri uğruna bıkıp usanmadan mücadele eden bu genç adam kısa ömrü boyunca Beşiktaş’ ta futbolun gelişmesi için mücadele verecek, siyah beyaz renk sevgisini sıradan insanlara, halka yayacaktır. Onun sayesinde 1911 senesine kadar sadece sporculara ve idarecilere sahip olan Beşiktaş kulübü, kendisini belki de yüz yıllar boyu dimdik ayakta tutacak yepyeni bir güce, ‘’taraftar gücüne’’ sahip olmayı başaracaktır.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 14:59   #17
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi




İLK FUTBOL TAKIMI

Beşiktaş’ın ilk futbol takımı, kaleci Resül, savunma oyuncuları Rıdvan, Behzat, orta saha oyuncuları muallim Sırrı, şair Kazım, Sabri, Halil, forvet oyuncuları İzzet, Mehmet, Asım, Şeref ve Fahri tertibiyle maçlarına başlarlar. Futbol takımının ilk siyah-beyaz formalarını, ayakkabılarını ve futbol topunu İpekçi İhsan adlı bir sporsever temin eder.

Yeni kurulan takım ilk senesinde lig maçlarına iştirak etmez. Ancak yapılan özel maçlarda ‘’Arakas’’ Ermeni kulübünün çok kuvvetli olan birinci takımını, yine Hristiyanlardan kurulu Bakırköy’ün Tatavla Rum takımını mağlup etmeyi başarır.

Bu arada semtin diğer takımı Basiret’in bir çok oyuncusu, başta Refik Osman olmak üzere Beşiktaş futbol takımına katılır, genç yaşına rağmen usta bir idarecilik gösteren Şeref Bey’in gayretleriyle takım iyiden iyiye güçlenir.

Futbolun yanında eğitimini de ihmal etmez Şeref Bey. Fransız mektebinin ardından Darülfünunun Edebiyat şubesine kaydı için başvuruda bulunur. Önce yaşının küçüklüğü dolayısıyla kabul edilmez. Ancak devrin Maarif Nazırının özel izniyle 17 yaşında yüksek öğrenimine başlar. 20 yaşında Darülfünunu bitirir. Hocaları Hüseyin Cahit Yalçın ve Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından merasimle talebe arkadaşlarına takdim edilir. Ardından Eyüp’te Meşriki Füzüyat ve Reşadiye isimlerindeki mektebe hoca ve müdür muavini olarak tayin edilir. Beşiktaş futbol şubesinin idarecisi Şeref bey bundan böyle spor idarecisi olmanın yanı sıra genç bir muallim olarak da memleket gençlerinin bedeni ve zihni gelişimlerine hizmet edecektir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:10   #18
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi




SAVAŞ VE SONRASI…


1914’ün Kasım ayında önce Rus İmparatorluğu, ardından İngiltere ve Fransa Osmanlı imparatorluğuna savaş ilan ederler. Koskoca Osmanlı devleti, beceriksiz ellerde sürüklendiği bu anlamsız savaşla birlikte önlenemez sona doğru adım adım yaklaşmaktadır.

Futbol şubesinin kurucusu Şeref bey yedek subay olarak Romanya cephesinde görevlendirilir. Futbol takımı oyuncularının tamamı çeşitli cephelerde vatan hizmetine koşarlar... Binasız ve eşyasız kalmış kulübü savaş sonuna kadar İstanbul’ da kalmış Ahmet Fetgeri Bey yalnız başına açık tutmaya çalışır.

I. Dünya savaşında, 11 kişilik Beşiktaş futbol takımı vatan müdafaası uğruna 8 şehit birden verir. Dr Ali, Dr. Mehmet ve Rıdvan Kafkas cephesinde tifüs salgınının kurbanı olurlar. Ardından Sadi ve Behzat’ın da şehit oldukları haberi ulaşır İstanbul’a. Takım kaptanı şair Kazım ve sağiç Asım’ Çanakkale müdafaasında şehit düşerler.

Mütareke günlerini takiben ardından gelen işgaller ve özellikle İngiliz askerlerinin İstanbul’u işgali sırasında Beşiktaş kulübü de çok zor günler yaşar. Rumlar bir gece, savaş yıllarında Ahmet Fetgeri Bey’in kulüp faaliyetlerini yürüttüğü Köyiçi’ndeki salona girerek kulüp eşyasının bir kısmını yağmalarlar ve salonu zor kullanarak boşalttırırlar. Bütün eşya ve spor malzemeleri perişan olur. Rumlardan kaçırılarak kurtarılan birkaç parça eşya Köyiçi’nde bir manav dükkanına kilitlenir. İktidardaki Damat Ferit Paşa hükümetinin memurları da kulübün elinde kalan yegane idman alanı Akaretler’deki sahayı (bu günkü Beşiktaş Plazaların yükseldiği alan) zorla tahliye ederek bostan yapılmak üzere kiraya verirler. Beşiktaş kulübü kuruluşundan bu yana 5. kez faaliyetine ara vermek zorunda bırakılmıştır.

Bu kargaşada Şeref Bey, Romanya cephesindeki vazifesini tamamlayarak İstanbul’a döner. Birkaç yıl önce üzerine titrediği kulübünün, top koşturduğu sahanın yerinde yeller estiğini görünce yıkılır. Refik Osman ve semtteki diğer arkadaşlarını Taşlık’ta toplar. ‘’Arkadaşlar, faaliyetleri durdurulan Beşiktaş kulübümüzü bizler yeniden ihya edeceğiz. Var mısınız?’’ diye sorar...

Şeref Bey’in kararlı tutumundan etkilenen arkadaşları, ertesi gece yanlarında başka arkadaşlarını da getirerek Maçka’daki muhallebici dükkanında toplanırlar. Oradan topluca Akaretler’deki eski sahalarına yürürler. Eski kulüp binasının hemen arka tarafındaki duvardan atlayarak bahçeye girerler. Yanlarında getirdikleri ağaç makaslarıyla, çapalarla, kazma ve küreklerle Şeref Bey’in kumanda ettiği bu yaklaşık elli kişilik topluluk hep birlikte işe girişir. Bazıları bahçedeki köpeklerle mücadele etmek zorunda kalırken, bazıları bu gürültü, patırtı devam ederken bostanın bir tarafından girip diğer tarafından çıkar ve işi bitirirler. Sonuçta eski sahayı bostan olarak kiralayanlar birkaç gün içerisinde bu alanı terk etmek zorunda kalırlar. Şeref Bey’in önderliğindeki Beşiktaşlı gençler kısa bir mücadeleden sonra sahalarına yeniden kavuşmuşlardır…

Sahanın arka tarafındaki dükkanlardan birini de kiralayıp soyunma odası haline getiren Şeref Bey, kapısına kilit vurulan Beşiktaş kulübünü tekrar faaliyete geçirmeyi başarmıştır. Bundan sonra tek bir amacı vardır: ‘’ Futbolcuları bir biri ardına patlak veren harplerde, vatanı uğruna bir o cephede bir bu cephede savaşarak şehit olmuş Beşiktaş futbol takımını yeni baştan kurmak. Bu takımı en kısa sürede Altınordu, Süleymaniye, Galatasaray, Fenerbahçe, Anadolu, İdman Yurdu takımları düzeyine taşımak, hatta onları da yenip geçecek muzaffer bir armada yaratmak...’’

Ancak Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de aralarında bulunduğu Cuma liginin organizasyonunu gerçekleştiren takımlar, Şeref Bey’in ısrarlı başvurularına rağmen, Beşiktaş’ın bu ligde mücadelesine engel olurlar. Şeref Bey bu duruma çok içerler, ancak yine pes etmez. Cuma ligine alınmayan Hilal, Üsküdar, Vefa, Türkgücü, Beylerbeyi ve diğer kulüpleri bir araya toplayarak ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ adında 12 takımın mücadele edeceği yepyeni bir lig düzenler. Daha sonra İstiklal savaşında şehit düşecek ünlü Arap Nuri’nin orta sahada oyun kurucu olarak görev aldığı Beşiktaş futbol takımı, İzzettin, Akif, Kamil, Resul, Haki, Kemal, Cavit, İbrahim, Rüştü gibi oyuncularla ligde mücadele edecektir.

Şeref beyin adeta yeni baştan yarattığı Beşiktaş futbol takımı 1919 ve 1920 senelerinde peş peşe ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ ligini şampiyon olarak tamamlar. 1920-21 sezonunda katıldığı Pazar ligini ikinci olarak tamamlarken, 1921-22 sezonu Pazar liginde şampiyon olur.

İmparatorluğun başkenti İstanbul’ da gerek azınlıklar, gerek Türkler arasında futbola ilginin günden güne artması, futbol takımlarının sayısının çoğalmasıyla birlikte birkaç ligin birden düzenlenir olması, bir futbol federasyonu teşkilatının bir an önce kurulmasını gerekli kılar. Galatasaray kulübü kurucularından Ali Sami Bey’in girişimleriyle 27 Kasım 1921 günü İstanbul’da toplanan 14 futbol kulübünün temsilcileri ‘’Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’’nın kuruluş görüşmelerini başlatırlar. Ama ne acıdır ki küçük hesaplar peşinde olan birkaç kişi, Pazar liginin şampiyon iki ekibi Beşiktaş ve İttihatspor’u bu teşkilatın kuruluş çalışmaları dışında bırakmaya kalkışırlar. Şeref bey, bu oldu bitti girişimi karşısında da yılmadan mücadele verir ve sonunda amacına ulaşır. 1923 yılı Şubat ayında aradaki ihtilaflar giderilir, Şeref Bey’in liderliğinde kurulan ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ne dahil Beşiktaş ve diğer 11 kulüp Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakına dahil olurlar.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:11   #19
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi




CUMHURİYET VE İLK ŞAMPİYON

Türkiye Futbol Teşkilatı, veya şimdiki adıyla Türkiye Futbol Federasyonu, başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın direktifleriyle, Cumhuriyet’in ilanından aylar önce, Nisan 1923’ de kurulur. Vakit geçirmeksizin Milletlerarası Futbol Teşkilatı FİFA’ya üyelik için başvurulur ve birkaç ay içerisinde üyelik başvurusu kabul edilir. Teşkilatın FİFA’ya başvurusu bizzat Mustafa Kemal tarafından istenir ve takip edilir. Bunun nedenini de, bu başvurunun milletler arası arenada kabul edilip edilmediğinin sınanarak, birkaç ay sonra ilan edilecek Cumhuriyet Devleti’nin de dünya ulusları tarafından kabul görüp görmeyeceğinin zemininin yoklanması olarak açıklayabiliriz.

Futbol Teşkilatı’nın kurulmasıyla İstanbul Cuma Ligi, İstanbul Pazar Ligi, İstanbul Şampiyonluğu Ligi ve İstanbul Türk İdman Birliği Ligi gibi, aynı yıl içinde 4 İstanbul Şampiyonunun çıktığı ligler bir araya getirilir. Bundan böyle tek bir lig, iki ayrı kümede, birinci lig ve ikinci lig olarak oynanacaktır. Ancak Beşiktaş kulübünün Türk Sporundaki ihtişamlı yükselişinden rahatsız olan bazı kişiler, Beşiktaş’ı İstanbul Birinci Ligi’nden dışlamak ve Beşiktaş futbol takımının ikinci kümede yer alması için yoğun kulis faaliyetine girişirler. Şeref bey Beşiktaşlılık adına dik duruşunu burada da sergiler. Ani bir kararla futbol takımını ligden çeker.

Beşiktaş aleyhine kulis faaliyetlerine girişenlerin de yaptıkları yanlarına kar kalmaz. Beşiktaş’ın katılmadığı lig türlü anlaşmazlıklar neticesinde tamamlanamaz. Verdiği tutarsız kararlarla bu karışıklığa neden olan Futbol Teşkilatı üyeleri görevlerini bırakmak zorunda kalırlar. Yeni Futbol Teşkilatı,1924 yaz aylarına girilirken İstanbul şampiyonunun belirleneceği yeni bir lig düzenlemek zorunda kalır. Yeni lige bu kez Beşiktaş da davet edilmiştir.

Beşiktaş futbol takımı, aralarında Fenerbahçe’nin de bulunduğu rakiplerini bir bir yenerek finale çıkar. 22 Ağustos 1924 Cuma günü hakem Necmi Bey idaresinde oynanan final maçı, aynı zamanda yıllar boyu sürecek Beşiktaş-Galatasaray ezeli rekabetinin de ilk maçıdır. Refik Osman Top ve Edip beylerin attıkları gollerle Galatasaray’ı 2-0 mağlup eden siyah beyazlı futbolcular, böylece Türkiye Cumhuriyetinin resmi ilk İstanbul şampiyonu olarak spor tarihine adlarını yazdırırlar...
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:13   #20
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Tarihi




HÜSNÜ, HAKKI, ŞEREF…

Cumhuriyet döneminde düzenlenen ilk futbol liginde şampiyonluğun kazanılmasının ardından 5 yıl boyunca lig üçüncülüğü ile yetinmek zorunda kalır Beşiktaşlı futbolcular. Her biri farklı spor dallarıyla uğraşan dönemin asker kökenli Beşiktaş kulüp başkanları ve idarecileri futbola karşı soğukturlar. Halkın futbol branşına, diğer branşlara nazaran daha fazla ilgi göstermesinin ve futbolcuların diğer kulüp sporcularından çok daha ön plana çıkmalarının yarattığı hoşnutsuzluklarla birleşince, Şeref Bey’in bir başına kalması, kulübünün yeteri kadar desteğini alamaması sonucunu doğurur.

Ancak futbol tutkusu öylesine işlemiştir ki Şeref Bey’in benliğine, yalnız bırakılsa da, yokluklarla savaşsa da pes etmez. Yakın arkadaşları Abdülkadir Ziya Karamürsel ve Nazmi Öktem’le (Şan Öktem’in babası) birlikte gecesini gündüzüne katarak, yepyeni gençlerden oluşturacağı şampiyon bir kadroyu yoktan var etme uğraşısındadır...

Şeref Bey futbolcudur, idarecidir, yurt dışında maç yönetmiş (Viyana’da) ilk futbol hakemidir... Bunların yanında çok iyi derecede Fransızcası olan, çok okuyan, çok yazan bir entelektüel, hayatını gençliğin eğitimine ve spora adamış, Cumhuriyet gençliğine inanan, güvenen bir eğitim adamıdır. Futbolda ilerlemenin ancak yurt dışı temasları sıklaştırmakla mümkün olacağını düşünmektedir.

Arkadaşı Nazmi Bey’in yardımlarıyla Beşiktaş futbol takımının ilk yurt dışı maç organizasyonunu 1926 yılında Bulgaristan’a yapılan seyahatle gerçekleştirir. Hemen bir yıl sonra, 1927 yılının Nisan ayında Romanya’ya ikinci yurt dışı seyahatinin organizasyonunu da gerçekleştirir. Şeref Bey, İdareci Abdullah Posan’ın Bandırma Öğretmen Okulu’ndan bulup getirdiği Hüsnü adlı genç bir futbolcuyu da bu yolculukta kafileye dahil etmiştir.

Beşiktaş, Bükreş’te ilk maçını 3 Nisan 1927 Pazar günü Rumen Juventus takımına karşı oynar. Güçlü rakibine 3-2 mağlup olur. 4 Nisan 1927 günü Olimpia ile 2-2 berabere kalan Beşiktaş, Romanya’daki maçlarını tamamlar. Takıma yeni katılan Hüsnü ise her iki maçta da 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynamış, oynadığı bek mevkinde tekmeye bile kafa uzatarak rakip hücumları bertaraf etmeye çalışmıştır. Öyle ki kendisini izleyen Rumen futbol severler ‘’Bu oyuncu Türk mü, yoksa İtalyan mı? İtalyan liglerinde bile böyle futbolcuya az rastlanır’’ diye Şeref Bey’ e sormadan edemezler. Şeref Bey’in takıma kazandırdığı ve herkesin merak ettiği bu yeni futbolcu, sonraki yıllarda Beşiktaş takımının unutulmaz kaptanı ve Milli takımın değişmez beki olacak, Beşiktaş’ın ‘’baba’’ lakabıyla anılacak ilk futbolcusu Hüsnü Savman’dır.

Şeref Bey; Hüsnü, Feyzi, Hayati, Osman, Eşref gibi futbolcuları bir bir kadroya dahil ederek uyguladığı gençlik aşısıyla, yavaş yavaş geleceğin bileği bükülemeyen Beşiktaş futbol takımının temellerini atar. 1930 yılına girildiğinde, henüz 16 yaşında , ilk bakışta sapsarı saçlarıyla dikkatleri üzerine toplayan Nişantaşı’lı bir genç daha kadroya dahil edilir. Bu genç de, siyah beyazlı formayı 20 yılı aşkın bir süre şerefle taşıyacak, rakip filelere gönderdiği 320 golün 99’unu voleyle atarak kırılması güç bir rekora imza atacak Şeref Görkey’dir.

Aynı yıl bir futbolcunun daha peşine düşer Şeref Bey. Beşiktaş’ta oturan, Kuleli Askeri Lisesi öğrencisi bu gencin adı Hakkı’dır. Şeref beye verilen bilgilere göre, babası 1. Dünya Savaşı’nda şehit düşünce küçük yaşta yetim kalmış, 5 kardeşiyle birlikte yoksulluk içinde büyümüştür bu genç. İki ağabeyi gibi o da baba mesleği askerliği seçmiştir. Ağabeylerinden Muhtar, 1924 Türkiye şampiyonu Harbiye takımının santrahafıdır. İzleyenler methede methede bitirememektedir Hakkı’yı... ‘’Ağabeyi Muhtar kadar iyi bir futbolcusuyla bu bile yeter’’ diye düşünür Şeref Bey. İdareci arkadaşları Abdullah Pozan ve Fehmi Erok’a uzun süre kendisine farkettirmeden izlettirir Hakkı’yı...Yalnız halledilmesi güç bir problem vardır. Hakkı bir askeri okul öğrencisidir. Yayınlanan tamim gereği sivil takımlarda oynaması yasaktır...

Hakkı’ ya siyah-beyazlı formayı giydirebilmek için Hakkı’nın yakın arkadaşı ‘’Zigota’’ Hayri ile küçük bir oyun planlar Şeref Bey. Ve 1931 yılının Kurban bayramı tatilinde plan uygulamaya konulur... Hayri, bayramın 2. günü Hakkı’nın kapısını çalar: ‘’ Gel maça gidelim. Bu gün Taksim stadında harika bir maç var. Beşiktaş Yugoslavlarla karşılaşıyor’’... Yoksulluk içinde büyümüş Hakkı, bayramda el öperek topladığı 2,5 lira harçlığı da maça kaptırmak istemediğinden önce pek sıcak yaklaşmaz arkadaşının teklifine... Ancak arkadaşı Hayri ısrarcıdır : ‘’ Yahu, bırak parayı düşünmeyi. Ben Şeref Bey’le konuştum, izin aldım. Bizi bedava içeri alacaklar...’’ diyerek ikna eder Hakkı’yı. İki arkadaş hızlı adımlarla Taksim stadının yolunu tutarlar...

Bayram günü oynanan maça ilgi büyüktür. Taksim stadının çevresinde mahşeri bir kalabalık toplanmıştır. Hayri kalabalığa birkaç metre kala durur, Hakkı’ya: ‘’ Sen burada bekle, ben birazdan geleceğim’’ diyerek ortadan kaybolur. Aradan 10 dakika kadar geçmiştir ki, yanında uzun boylu, temiz giyimli bir adam olduğu halde döner. Gelen adam gülümseyerek elini uzatır Hakkı’ya: ‘’ Merhaba, ben Şeref. Hoş geldin Hakkı. Bu gün bizim maçta Beşiktaş formasını giyer misin?’’ diye sorar.

Daha önce adını çok duyduğu Şeref Bey’le karşılaşmış olmaktan ve hiç beklemediği bir anda aldığı tekliften afallamıştır Hakkı. ‘’Nasıl oynarım ki... Ben asker adamım.. Merkez komutanı Şükrü Naili paşa canıma okur sonra...’’ diyerek itiraz etmeye kalkışır...

‘’Merak etme..Ben konuşurum komutanınla..İzin alırım...Hadi sen fazla oyalanma... Forman, ayakkabıların hazır... Soyunma odasına git de takım arkadaşlarınla tanış...’’diyen Şeref Bey, neler olup bittiğini anlamaya çalışan Hakkı’yı bir emr-i vakiyle siyah beyazlı formayı ilk kez giymek üzere soyunma odasına yollar.

1931 Salı günü ilk kez Yugoslav Beogradski takımına karşı Beşiktaş formasını giyer Hakkı Yeten. İmam Hayati ile yanında sağ iç mevkiinde oynar 1-1 beraberlikle sonuçlanan ilk maçında. Mücadeleci futbolu, bitmek tükenmez hırsı ile hemen göze batar. Hakkı’ya Beşiktaş formasını bir emr-i vaki ile giydirmeyi başarmıştır Şeref bey ama, merkez komutanı Şükrü Naili paşadan izin falan almamıştır. Kafasından, öyle geçici bir izin almayı değil, Hakkı’nın askeri okuldan bir şekilde ayrılışını sağlayarak siyah-beyazlı formayı giymesinin önündeki engelleri bütünüyle ortadan kaldırmayı geçirmektedir.

Şeref Bey bir yandan, yardımcısı Fehmi Erok bir yandan, Hakkı’yı ikna etmek için defalarca gidip gelirler Halıcıoğlu Askeri Lisesi’ne. Hakkı’nın ağabeyini, bazı komutanlarını araya koyarlar. Sürekli ısrarlar karşısında nihayetinde ikna olur Hakkı. Okulundan istifa eder, lise son sınıfı bitirmek üzere İnkilap Lisesi’ne aldırır kaydını. Sirkeci’de bir terzide Şeref Bey’in kendisine diktirttiği bir gömlek, bir takım elbise, bir de siyah-beyaz ipek kravat karşılığı Beşiktaş’ a transfer olur. ( Bu , bir takım elbise, bir ipek kravat, Hakkı Yeten’in17 senelik futbolculuk hayatında Beşiktaş’tan aldığı tek transfer ücreti olacaktır!)

Hakkı, Hüsnü, Şeref, Eşref, Hayati gibi yıldızların futbol takımına katılımıyla, futbol branşı iyiden iyiye kulübün en çok ilgi çeken branşı durumuna gelir. Semt halkı futbola, atletizm, eskrim, güreş, halter gibi ferdi sporlardan çok daha fazla ilgi göstermektedir. Futbol ferdi sporların başaramadığı bir şeyi başarmakta; adım adım sporseverin, seyircinin ötesinde sıkı sıkıya, gönül bağıyla Beşiktaş kulübüne bağlı bir taraftar kitlesi yaratmaktadır.

Öyle ki, futbolun başındaki Şeref Bey’e semtte de, spor çevrelerinde de herkes ‘’başkan’’ diye hitap etmeye başlamıştır. Beşiktaş kulübü, gerek basında gerek halk arasında ‘’Şeref’in kulübü’’ olarak adlandırılmaktadır. Bu durum, diğer şube kaptanlarının ve bazı idarecilerin hoşnutsuzluklarını yüksek sesle dile getirmeleri sonucu doğurur. Kulübün kuruluşundan bu yana faaliyet gösteren ana spor branşlarının yavaş yavaş geri planda kalmasıyla birlikte, kulüp idaresini elinde tutan kurucular Fuat Balkan ve Ahmet Fetgeri Bey’lerin futbol şubesine ve Şeref Bey’ e karşı daha soğuk durmalarına, hatta zaman zaman açıkça tavır koymalarına neden olur.

Şeref Bey, ideallerini gerçekleştirme yolunda, çevresindeki üç beş yakın arkadaşının dışında bütünüyle yalnız başına mücadele etmek zorunda olduğunun farkındadır. Bir başka şeyin daha farkındadır, başarıyı elde etmek için dıştaki rakipler kadar içteki rakipleri de yenmek zorundadır....Üstelik şimdi, uzun zamandır hayalini kurduğu bir başka düşünü daha gerçekleştirmeye sıra gelmiştir: ‘’Beşiktaşlı futbolcuları idman yaptıkları Akaretler’deki gayri nizami sahadan kurtarmak, yangın sonucu harebe haline gelmiş Çırağan sarayının futbol sahası yapılmaya müsait bahçesini Milli Emlak’tan kiralayarak, bu alana siyah beyazlı renklere yaraşır bir tesis kurmak.’’
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
beşiktaş, beşiktaş arşivi, beşiktaş tarihi, beşiktaşın kuruluşu, tarihi


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
"Beşiktaş’tan tarihi 2. Kadıköy zaferi!" KoJiRo Beşiktaş 0 04 Nisan 2023 11:26
Beşiktaş'ın anlaştığı Weghorst'un geliş tarihi belli oldu KoJiRo Beşiktaş 0 26 Haziran 2022 09:45
Beşiktaş - Sampdoria maçının tarihi belli oldu KoJiRo Beşiktaş 0 22 Haziran 2022 20:54
Bilim Tarihi KoJiRo Bilim Dünyasından Haberler 0 03 Haziran 2022 22:11
Teknoloji tarihi KoJiRo Teknoloji Trend Haberleri 0 03 Haziran 2022 22:06




TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net