Forum Logo




Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Oluştur Yanıtla
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 13 Mayıs 2023, 15:30   #11
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




DİSİPLİN KURULU

Disiplin Kurulu’nun Kuruluşu ve Çalışmaları

Madde 44.

Disiplin Kurulu, üyelikte en az 15 (on beş) yılını doldurmuş ve bu süre zarfında disiplin cezası almamış; hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarında eğitim veren fakülte ve yüksekokullardan en az lisans seviyesinde mezun olmuş veya diğer öğretim kurumlarından lisans seviyesinde mezun olmakla beraber, bu fıkrada belirtilen bilim dallarından lisansüstü seviyesinde diploma almış olan 5 (beş) üyeden oluşur. Disiplin Kurulu Başkanlığına aday olan üye, 4 (dört) asıl ve 4 (dört) yedek üyeden oluşan listesiyle Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığına başvuruda bulunur. Başvurunun ekinde başkan ve üyelerin özgeçmişleri yer alır. Listede yer alan asıl ve yedek üyelerin yarısı hukukçu olmak zorundadır. Disiplin Kurulu Başkanlığına yapılan başvuru sayısının 3 (üç)’ten fazla olması durumunda, Divan Kurulu yapacağı ön seçimle aday listesini 3 (üç)’e indirir. Disiplin Kurulu, Genel Kurul tarafından gizli oyla 3 (üç) yıl için seçilir.

Disiplin Kurulu’nun asıl üyeleri, ilk toplantılarında görev bölümü yapar. İçlerinden birini Yazman seçer ve bunu karar defterine ilk madde olarak geçirirler; seçim sonuçları Yönetim Kurulu ve Divan Başkanlık Kurulu’na bir yazı ile bildirilir. Kuruldan çekilme veya başka nedenlerle boşalma oldukça (boşalan üye hukukçu ise yerine yine hukukçu olan) yedek üyelerden biri, Disiplin Kurulu başkanı tarafından listedeki sıraya bakılmaksızın asıl üyeliğe getirilir. Disiplin Kurulu en az 4 (dört) üye ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Eşitlik halinde başkanın oyu 2 (iki) oy sayılır.

Disiplin Kurulu’nun Görev ve Yetkileri

Madde 45.

Disiplin Kurulu, üyelerin disiplin cezasını gerektiren tutum ve davranışlarına ilişkin olarak bu tüzükte belirlenen usuller çerçevesinde yapılan başvuruları değerlendirir ve Yönetim Kurulu’na öneri olarak sunulmak üzere karara bağlar.Faaliyetleri ile ilgili olarak Divan Başkanlık Kurulu’na yıllık rapor verir.

Disiplin Cezaları

Madde 46.

Uygulanacak disiplin cezaları şunlardır:

a. Uyarma: Üyenin tutum ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin kendisine yazı ile bildirilmesidir.

b. Kınama: Üyeye tutum ve davranışlarında kusurlu bulunduğunun yazı ile bildirilmesidir.

c. Kesin çıkarma: Kulüp üyeliğinin devamlı olarak sona erdirilmesidir.

Disiplin cezası uygulanmasını gerektiren tutum ve davranışlar

Madde 47.

Disiplin cezası uygulanmasını gerektiren tutum ve davranışlar şunlardır:

a. Üyelik onuru ile bağdaşmayan hareketlerde bulunmak, yetkisi olmadığı halde kulüp adına demeç vermek ve yayın yapmak.

b. Disiplin Kurulu’nun çağrılarına mazeretsiz olarak gelmemek. İstenilen bilgi ve belgeleri vermemek veya gerçek dışı beyanda bulunmak. Bu durumda Disiplin Kurulu doğrudan soruşturma açar ve soruşturmayı sonuçlandırır.

c. Kulüp tüzüğüne ve yönergelere aykırı davranmak, kulüp disiplinini bozmak, kulüp tüzel kişiliği veya üyelerinin onur ve saygınlığına zarar verici, küçük düşürücü ve benzeri davranışlarda bulunmak.

d. Kulüp içinde ve dışında genel ahlaka aykırı davranışlar göstermek.

e. Genel Kurul ile diğer organ ve kurulların toplantılarını engellemek, seçimlerin düzenli ve sağlıklı bir biçimde yapılmasını engelleyici söylem ve davranışlarda bulunmak.

f. Seçim listelerini tahrif etmek, kesmek, okunmaz hale getirmek, üyelerin serbestçe oy kullanmalarını engellemek, eleştiri sınırları dışında kulübü küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliği taşıyan beyanlarla BJK toplumuna zarar verecek faaliyetlerde bulunmak.

g. Sahte, yanıltıcı belgelerle üyelik başvurusunda bulunmak veya bu niteliklere haiz üyeleri kulübe takdim etmek.

h. Başkasına ait üye kimlik kartını kullanmak, taklit ve/veya tahrif etmek.

i. Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri hariç, spor müsabakaları sırasında kulübün ceza almasına neden olan, yasalara aykırı eylem ve davranışlarda bulunmak.

j. Kulüp veya iştiraklerine çeşitli nedenlerden dolayı olan cari hesap borç bakiyelerini, yapılan ihtara rağmen, ihtarda belirtilen sürede ödememek.

Yukarıda sayılan tutum ve davranışlardan;

(a) ve (b) bentlerinde sayılan haller UYARMA,
(c), (d) ve (j) bentlerinde sayılan haller KINAMA,
(e), (f), (g), (h) ve (i) bentlerinde sayılan haller ise KESİN ÇIKARMA

disiplin cezalarının uygulanmasını gerektirir.

Uyarma ve Kınama cezası alan üyelerin, başkaca bir ceza almamak kaydı ile 5 (beş) tam yıl geçtikten sonra, Yönetim Kurulu’na yazılı olarak başvurmak koşulu ile cezası Seçme ve Sicil Kurulu tarafından sicilinden silinir. İşbu maddede belirtilen cezaları alan üyeler, kulüp organlarında görev alamazlar.

k. Verilecek disiplin cezalarında hafifletici nedenlerin tespiti halinde duruma göre bir alt ceza uygulanabilir. Aynı cezayı gerektiren fiilin karardan sonra 5 (beş) yıl içinde tekrarlanması durumunda, bir üst ceza uygulanır.

Kovuşturma Süreci ve Sonuçları

Madde 48.

Disiplin cezası uygulanmasını gerektiren tutum ve davranışlardan herhangi birinin tespiti halinde;

Kulüp organları veya olay hakkında ilgili üyeler Yönetim Kurulu aracılığıyla,

Yönetim Kurulu ise doğrudan Disiplin Kurulu’na başvurur.

Yönetim Kurulu kendisine gelen başvuruları, görüşü ile birlikte en geç 15 (on beş) gün içinde Disiplin Kurulu’na gönderir. Bu süre içinde gönderilmeyen başvurular, başvuru sahibinin doğrudan talebi üzerine Disiplin Kurulu’nca incelemeye alınır.

Disiplin Kurulu kendisine intikal eden bir şikâyet başvurusunu en geç 15 (on beş) gün içinde soruşturmaya başlar. Varsa tanıkları dinleyerek taraflardan veya kulüp organlarından talep ettiği bilgi ve belgeleri inceleyerek en geç 60 (altmış) gün içinde soruşturmayı tamamlar ve kararını açıklar. Gerekli olduğu takdirde bir kereye mahsus olmak üzere Disiplin Kurulu Başkanı’nın yazılı başvurusu üzerine Yönetim Kurulu tarafında 30 (otuz) günlük ek süre verilir. Normal süre veya ek süre içinde soruşturmayı tamamlayıp kararını açıklamayan Disiplin Kurulu Başkan ve üyeleri bir sonraki dönemde kulüp organlarına aday olamazlar.

Geçici çıkarma veya çıkarma cezalarını gerektiren bir taleple disiplin kuruluna sevk edilenler hakkında tahkikatın her safhasında tedbir kararı alır ve bu kararların uygulanmasını Yönetim Kurulu’ndan talep eder.

a. Savunması alınmadan, hiçbir üye hakkında disiplin cezası uygulanmaz. Disiplin Kurulu, kendisine verilen süre içinde savunmasını yapmayan üye hakkında soruşturma dosyasındaki kanıtlara göre karar verir. Disiplin Kurulu tarafından verilen karar; siciline işlenmek üzere Seçme ve Sicil Kurulu’na ve ilgili üyeye en geç 15 (on beş) gün içinde bildirilmek üzere Yönetim Kurulu’na gönderilir.

b. Kesin çıkarma cezalarına karşı ilgili üye, kararın tebliğinden itibaren 1(bir) ay içinde Yönetim Kurulu’na başvurarak Genel Kurul’dan, kendisi hakkında verilen kesin çıkarma cezasının bir kez daha Disiplin Kurulu’nca gözden geçirilmesini talep edebilir. Genel Kurul, talebi reddedebilir. Bu takdirde disiplin cezası kesinleşir. Veya bir kere daha görüşülmesi için dosyayı Disiplin Kurulu’na iade edebilir. Disiplin Kurulu’nun verdiği kararda ısrar etmesi halinde, dosya aynı usulle Genel Kurul’a gelir. Genel Kurul’un vereceği karar kesindir.

c. Kesinleşmemiş olsa da kesin ihraç cezası almış olanlar üyelik haklarını kullanamazlar,görevleri varsa, istifa etmiş sayılırlar.

d. Bir disiplin cezası uygulanmasını gerektiren ve bu tüzüğün 46. maddesinde belirtilen eylemlerden;

1. (a), (b) ve (i) bentlerinde sayılanlar oluş tarihinden İtibaren 6 (altı) ay,
2. (c), (d), (e), (f), (g), (h) ve (j) bentlerinde sayılan eylemler, öğrenilme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl, oluş tarihinden itibaren ise 2 (iki) yıl içinde;herhangi bir disiplin kovuşturmasına konu edilmediği takdirde, disiplin cezaları bakımından zaman aşımına uğrarlar
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:30   #12
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




SEÇME VE SİCİL KURULU

Seçme ve Sicil Kurulu’nun Kuruluşu ve Çalışmaları

Madde 49.

Seçme ve Sicil Kurulu, üyelikte en az 15 (on beş) yılını doldurmuş 5 (beş) üyeden oluşur. Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığına aday olan üye, 4 (dört) asıl ve 4 (dört) yedek üyeden oluşan listesiyle Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığına başvuruda bulunur. Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığına yapılan başvuru sayısının 3 (üç)’ten fazla olması durumunda, Divan Kurulu yapacağı seçimle adayları 3 (üç)’e indirir. Seçme ve Sicil Kurulu, Genel Kurul tarafından gizli oyla 3 (üç) yıl için seçilir. Seçme ve Sicil Kurulu’nun asıl üyeleri, ilk toplantılarında görev bölümü yapar. İçlerinden birini Yazman seçer ve bunu karar defterine ilk madde olarak geçirirler; seçim sonuçları Yönetim Kurulu ve Divan Başkanlık Kurulu’na bir yazı ile bildirilir. Kuruldan çekilme veya başka nedenlerle boşalma oldukça yedek üyelerden biri Seçme ve Sicil Kurulu Başkanı tarafından listedeki sıraya bakılmaksızın asıl üyeliğe getirilir.

Seçme ve Sicil Kurulu Görev ve Yetkileri

Madde 50.

Seçme ve Sicil Kurulu;

a. Üye olmak için kulübe başvuran kişinin dosyası Yönetim Kurulu’ndan geldiğinde, kurul önce aday hakkında bir şikayet olup olmadığını, adayın önceden kulüp üyeliğinden kendi isteğiyle çıkmış veya çıkarılmış olup olmadığını, kanuna ve tüzüğe göre üyeliğe alınmasında bir sakınca bulunup bulunmadığını inceler. Gerekirse adayla doğrudan sözlü görüşme yapabilir. Kurulca alınan kararlar gerekçeli olup, Yönetim Kurulu’nca verilecek karara esas teşkil etmek üzere, başvuran kişinin üyeliğe kabulünün uygun olduğu veya talebin reddi gerektiği şeklindeki görüşünü bir yazı ile Yönetim Kurulu’na bildirir. Üyelik başvurularını Madde 10, (b)’e göre askıya çıkartır.

b. Yönetim Kurulu’nca bildirilen üyeliğe kabul kararını üye kayıt defterine işler.

c. Her yıl 31 Aralık itibariyle kulüp üyeliğinde 25 (yirmibeş) yılını doldurmuş üyelerin listesini hazırlar Divan Başkanlık Kurulu’na ve Yönetim Kurulu’na bildirir.

d. Her yıl 31 Aralık itibariyle, geçmişte Kulüp Başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği, Disiplin Kurulu Başkanlığı, Denetim Kurulu Başkanlığı veya Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığı yapmış ve aynı zamanda kulüp üyeliğinde 10 (on) yılını doldurmuş üyelerin listesini hazırlar; Divan Başkanlık Kurulu’na ve Yönetim Kurulu’na bildirir.

e. Üye aidat kayıtlarını inceleyerek yıllık aidatını ödeyen ve Genel Kurul’a katılma hakkı olan üyelere verilmek üzere giriş kartları ile ad ve soyadları, kulüp sicil numarası yazılı ve hizalarında imza etmelerine elverişli sütun bulunan listeleri hazırlar; listeleri Genel Kurul birinci toplantı tarihinden 15 (on beş) gün önce Yönetim Kurulu Başkanlığı ile Divan Kurulu Başkanlığına teslim eder.

f. Geçmiş yıllardan aidat borcu olan üyelerin borç miktarları ile tüzüğün 10. maddesinin (j) fıkrası uyarınca üyelikleri sona erecek üyelerin listelerini her yıl aralık ayında, Divan Kurulu ile Yönetim Kurulu Başkanlıklarına verir.

g. Genel Kurul katılım listesini hazırlar ve Genel Kurul toplantılarının hazırlık çalışmalarını Divan Başkanlık Kurulu ile birlikte yürütür.

h. Disiplin Kurulu’nca verilen cezaları üyelerin siciline işler.

i. Yönetim Kurulu kararı ile yasal engeli bulunduğu veya daha sonra ortaya çıktığı için kaydı silinen üyelerin ve kendi isteği ile ayrılan üyelerin kaydını siler.

j. Kulüp üyeliğinde 25 (yirmi beş) ve 50 (elli) yılını doldurmuş olan üyelerin listelerini ocak ayında Yönetim Kurulu Başkanlığına verir.

k. Organlara aday olanların veya seçilenlerin, seçilme niteliklerine sahip olup olmadıklarını inceler ve sonuçlarını Divan Başkanlık Kurulu’na bildirir.

l. Faaliyetleri ile ilgili olarak Divan Başkanlık Kurulu’na yıllık rapor verir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:30   #13
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




SOSYAL TESİSLER

Kuruluş Amacı

Madde 51.

Sosyal tesisler, kulüp üyeleri, sporcuları ve onların yakınlarına sosyal olanaklar sağlamak, birlik ve dayanışmayı pekiştirmek amacı ile kurulmuş tesislerdir.

Tesislerin İşletilmesi

Madde 52.

Sosyal tesisler, kulübün çıkarları doğrultusunda Yönetim Kurulu kararı ile devir ve ciro hakkı olmaksızın işletilmek üzere kiraya verilebilir. Sosyal tesislerin kulüp tarafından işletilmesi veya kiralanması halinde üyelerin bu tesislerden yararlanmasına ilişkin usul ve esaslar Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ve Divan Kurulu’nca onaylanan bir yönetmelikle belirlenir.

Tesislerden Yararlanma

Madde 53.

Sosyal tesislerden yararlanmak isteyen üyeler, katılım ücreti ve yıllık ödentiyi ödemekle yükümlüdürler. Katılım ücreti ve yıllık ödenti tutarı, her yıl Divan Kurulu’nun görüşü alınarak Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:31   #14
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




Bütçe

Madde 54.

Bütçe, Yönetim Kurulu tarafından hazırlanarak her yıl yapılacak İdari ve Mali Genel Kurul’a sunulur. Genel Kurul tarafından aynen veya değiştirilerek onaylanan yıllık bütçe, bu tüzüğe göre ve mevzuat hükümlerine uygun olarak, Başkan ve Sayman tarafından yürütülür.

Bütçe, 1 Ocak’tan başlayıp 31 Aralık günü mesai bitimine kadar 1 (bir) yıl için geçerlidir. Yönetim Kurulu yeni bütçenin kabulüne kadar her ay bir önceki yıl bütçesinin 1/12’si kadar (sözleşmeli işlemler hariç) harcama yapabilir.

a. Bütçe, kulüp tarafından kontrol edilen şirketleri de kapsayacak şekilde konsolide olarak hazırlanır. Bütçede, kulübün ve kontrol ettiği her bir şirketin beklenen nakit giriş ve çıkışları ile nakit fazlası veya nakit gereksinimi ayrı ayrı belirtilir. Gerek kulübün ve gerekse de kontrol ettiği şirketlerin nakit gereksinimi olması durumunda, finansman kaynağı belirtilir. Bütçe, nakit giriş ve çıkışları; spor dalları itibariyle ve sporcu lisans bedelleri ve ücretleri; teknik heyet ücretleri ve personel ücretleri kalem kalem görülecek şekilde detaylı olarak hazırlanır. Toplam borçlanma gereksinimi ve ilave borç yükü de dâhil olmak üzere öngörülen finansman giderleri ayrı bir başlık olarak gösterilir.

Yönetim Kurulu; daha önce Genel Kurul tarafından kabul edilmiş bütçe dışında gereksinim duyulması halinde kabul edilen bütçenin %10’u oranında ayrıca borçlanabilir, %10’u aşan miktar için ise ancak Genel Kurul’un onayını alarak borçlanabilir. Bu hükme aykırı hareket eden Yönetim Kurulu, yaptığı bütçe dışı harcamanın tamamından ortaklaşa ve zincirleme sorumludur.

b. Kulübün ve kontrol ettiği şirketlerin tahakkuk etmiş vergi, resim, harç ve SGK primleri zamanında ödenir.

Yürürlükteki yasalar uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim, harç, SGK primleri gibi kamu alacaklarının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan ve kulüp adına tahakkuk eden ceza, gecikme faizi vs. gibi giderleri, kamu alacaklarını zamanında ödememiş olan Yönetim Kurulları tazmin ve ödemekle yükümlüdürler. Kulübün kaynakları sınırlı olduğunda, basiret gösterip insiyatif kullanarak öncelikle sporcu ve/veya diğer sözleşmelerin ödemelerini yapmayı tercih eden Yönetim Kurulu, bunları yapılacak ilk İdari ve Mali Genel Kurul’un bilgisine sunmak zorundadır.

c. Yönetim Kurulu, gereksinim olduğu takdirde bütçenin bölümleri ve maddeleri arasında aktarma yapabilir; yeni bölümler ve maddeler açabilir ve nedenleri hakkında üçer aylık devrelerde toplanan Divan Kurulu’na bilgi verir. Ayrıca, bu nedenleri Genel Kurul’a vereceği raporunda da belirtir.

d. Bütçe hazırlanırken kanun, tüzük ve yönetmeliklerin belirttiği şekilde kulübün amatör spor dallarına uygun miktarda, ayrıca Divan Kurulu harcamaları için belirli bir ödenek ayrılması ve verilmesi zorunludur.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:32   #15
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




Ek Bütçe

Madde 55.

Yönetim Kurulu, Genel Kurul tarafından kabul edilen yıllık bütçe ve bunun % 10’u oranında fazlası dışında yıl içinde oluşacak yeni ihtiyaçları karşılamak için borçlanmayı öngören bir öneri hazırlayarak, Genel Kurul’u bu hususları görüşmek ve karara bağlamak için olağanüstü toplantıya çağırmak zorundadır. Yönetim Kurulu bu toplantı öncesinde ek bütçe önerisi ve gerekçesini hazırlayarak toplantıdan 15 (on beş) gün önce isteyen üyeye vermek üzere kulüp merkezinde hazır bulundurur ve kulübün resmi internet sitesinde açıklar.

Kayıt Düzeni

Madde 56.

Kayıt düzeni ve tutulacak defterler ile ilgili her türlü işlemler, dernekler yasasına dayanılarak İçişleri Bakanlığınca yürürlüğe konulan Dernekler Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yürütülür.

a. Kulüp için yapılacak her türlü ödemeler yasal alındı belgesi, çek veya nakit ile yapılır. Kulüp kasasında ihtiyaçtan fazla nakit veya çek bulundurulamaz. Yönetim Kurulu hiçbir şekilde kulübün taşınmaz malları üzerinde rehin ve ipotek tesis ettiremez.

b. Kulübün her türlü mali işleri, kulübün tüm gelir ve giderleri, belgelere dayandırılır ve süresinde yasal defterlere kaydedilir. Ödeme ve mahsup fişlerinde Sayman üye ile Kulüp Başkanı veya Başkan adına yetkili bulunan kişinin imzalarının bulunması gereklidir. İş avansları, Yönetim Kurulu kararı ile verilir ve en geç 10 (on) gün içinde kapatılır. Aldığı avansı kapatmayan kişiye, ikinci bir avans verilmez. Tüzüğün bu bölümündeki hükümlere uymadan yapılan harcamalardan, işlem fişlerinde imzaları bulunanlar ortaklaşa ve zincirleme sorumludurlar ve tazmin etmek zorundadırlar.

c. Spor Genel Müdürlüğü ve ona bağlı spor kuruluşlarından ve her türlü spor yarışmalarından alınan paranın tamamı kayda geçirilir. Her ne şekilde olursa olsun sağlanan gelirlerin bankadaki kulüp hesabına yatırılması gerekir. Ancak bundan sonra harcama yapılabilir. Yalnız İstanbul dışında yapılacak maçlardan elde edilecek gelirlerin, zorunlu harcamalar dışında dönüşte bankadaki kulüp hesabına yatırılması ve yapılan harcamaların dökümünün derhal deftere işlenmesi zorunludur.

d. Yönetim Kurulu yukarıdaki hükümlerle, bunların dışında kalan parasal konularla ilgili yönetmelikler yapar. Yönetmelik, Divan Kurulu’nun onayı alındıktan sonra yürürlüğe girer.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:32   #16
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




Kulübün Gelirleri

Madde 57.

Kulübün gelirleri;

a. Üye giriş ücreti ve yıllık aidatları,

b. Genel hükümler çerçevesinde elde edilen bağışlar ve yardımlarla anlaşmalı ödemelerden doğan haklar,

c. Müsabakalardan doğan gelirler,

d. İlgili Bakanlıklar ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğünden ve federasyonlardan alınacak yardımlar ve diğer gelirler,

e. Düzenlenecek oyunlar, balo, piyango ve benzeri gelirler (Bu hesaplarda gelir ve giderlerin ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur),

f. Devletten, özel ve katma bütçeli idarelerden sağlanacak gelirler,

g. Kulüp mal varlığından elde edilen gelirler,

h. Sponsorlardan elde edilecek gelirler ve lisans gelirleri,

i. Kulübün ortağı olduğu şirketlerden elde edilecek gelirler,

j. Reklam gelirleri,

k. Her çeşit isim hakkı ve patent gelirleri,

l. Diğer gelirlerden

oluşur.

Gelecek Yıllara Ait Gelirler

Madde 58.

Yönetim Kurulu, gelir sağlayıcı anlaşmalar görev sürelerinden uzun olsa bile bu gelirleri, Genel Kurul tarafından kabul edilen bütçeye uygun olarak harcayabilir.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:33   #17
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




DEĞİŞİK HÜKÜMLER

Yönetmelikler

Madde 59.

Tüm organların hazırlayacağı yönetmelik taslakları; Yönetim Kurulu’nun görüşü alındıktan sonra, Divan Kurulu’nca aynen veya değiştirilerek onaylanır ve yürürlüğe konur.

Göreve Başlama

Madde 60.

Kulüp organlarında görev alanlar, kendilerine durumun bildirildiği günü izleyen 7 (yedi) gün içinde yapılacak toplantıda bulunmak zorundadırlar. Bir üye birden fazla organa aday olamaz ve birden fazla organda görev alamaz.

Devir-Teslim

Madde 61.

Tüm organlar, seçim süreleri sonunda veya dağılma halinde devir teslim işlemi yaparak durumu bir tutanakla değerlendirip karar defterine geçirirler.

Mal Bildirimi

Madde 62.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bakanlar Kurulu’nun 12.03.1992 tarih ve 2737 sayılı kararı ile kamu yararına dernek kabul edildiğinden, 19.04.1990 tarihli 3628 no’lu kanun gereği, Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri, göreve başladıklarında ve görevleri bitiminde ve varlıklarındaki değişmelerde en geç 1 (bir) ay içinde İçişleri Bakanlığına mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.

Tüzük Değişiklikleri

Madde 63.

Tüzük değişikliği, Olağanüstü Genel Kurul’da bulunması gereken toplantı çoğunluğu olması koşuluyla, oylamaya katılan üyelerin 2/3 çoğunluğuyla yapılır.

Üyelikten Çıkarılmanın Sonuçları

Madde 64.

Kulüp üyeliğini disiplin cezası nedeniyle kaybeden kişi tekrar üyeliğe alınmayacağı gibi, kendisine kulüp bünyesinde sürekli ya da geçici, paralı veya parasız görev de verilmez. Bu durumda olanlar varsa, görevleri kendiliğinden hükümsüz ve geçersiz sayılır.

Geçersiz Sayılacak Uygulamalar

Madde 65.

Organların, Dernekler Kanunu ile bu tüzükte açıkça belirtilmiş olan görev ve yetkileri dışında alacakları ve yapacakları uygulamalar, ayrıca karar almaya gerek kalmadan hükümsüz ve geçersiz sayılır.

Derneğin (Kulübün) Feshi

Madde 66.

Genel Kurul, kulübün feshine Genel Kurul’a katılma hakkına sahip üyelerin en az 2/3’ünün katıldığı toplantıda karar verir. Bu toplantıda aranan çoğunluk sağlanmazsa üyeler ikinci toplantıya çağırılır. İkinci toplantıya katılan üye sayısı ne olursa olsun, konu görüşülüp hazır bulunan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karara bağlanır. Derneğin feshi Yönetim Kurulu tarafından 5 (beş) gün içinde mahallin en büyük mülki amirliğine bildirilir. Fesih kararı üzerine kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları Kabataş Erkek Lisesi’ne devir olunur.

Tüzükte Hüküm Bulunmayan Haller

Madde 67.

Bu tüzükte hüküm bulunmayan hallerde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 5253 sayılı Dernekler Yasası ile Gençlik ve Spor Kulüpleri ve Dernekler Yönetmeliği hükümleri uygulanır.

Yürürlük

Madde 68.

Dernekler Yasası’na uygun olarak hazırlanan tüzük değişikliği, Olağanüstü Tüzük Değişikliği Genel Kurulu tarafından kabul edildiği tarihte yürürlüğe girer.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:33   #18
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




GEÇİCİ MADDELER

Geçici Madde 1.

Seçme ve Sicil Kurulu 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle 25 yılını doldurmuş olan üyelerin listesini 15 Haziran 2013 tarihi itibariyle Yönetim Kurulu’na ve Divan Kurulu Başkanlığına sunar ve bu üyelerin Divan Kurulu üyeliği bu tarih itibariyle başlar.

Geçici Madde 2.

İşbu tüzüğün 54/b maddesi, 01 Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe girer.

Geçici Madde 3.

Bir kereye mahsus olmak üzere; Daha önce üyelikten çıkarma kararı verilmiş olan üyeler işbu tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde yeniden üyelik başvurusunda bulunduklarında giriş ücreti ve yıllık aidatı ödedikten ve üyeliğe kabul edildikleri takdirde geçmişte geçen üyelik süreleri ilave edilmek suretiyle eski üyelik sicil numarasını alarak üyelik hak ve yükümlülüklerinden faydalanabilirler. Ancak bir yıl beklemek koşuluyla genel kurula katılabilirler.

Geçici Madde 4.

Yıllık aidatını art arda 3 (üç) yıl ödememesi sebebiyle Tüzüğün 10/k maddesi uyarınca üyelik kaydı kendiliğinden sona ermiş, Seçme ve Sicil Kurulunca da üyelik kaydı silinmiş olan üyelerin, işbu tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.12.2018 tarihine kadar yeniden üyelik başvurusunda bulunmaları, geçerli olan giriş ücreti ve 2018 yılına ait yıllık aidatını ödemeleri ve üyeliğe yeniden kabul edildikleri takdirde geçmişten gelen üyelik süreleri ilave edilmek suretiyle eski üyelik sicil numarasını alarak üyelik hak ve yükümlülüklerinden faydalanabilirler. Ancak bir yıl beklemek koşuluyla genel kurula katılabilirler.

Geçici Madde 5.

15.09.2018 tarihli Olağanüstü Tüzük Tadil Genel Kurul Toplantısında kaldırılmasına karar verilen Tüzüğün 31/g maddesi uyarınca daha önce divan kurulu üyeliği kendiliğinden düşmüş sayılan üyelerin divan kurulu üyelikleri kaldığı yerden devam eder.

Geçici Madde 6.

İşbu tüzüğün 35. Maddesinde yönetim kurulu üye sayısı ile ilgili olarak yapılan değişiklik, 01 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girer.
 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:37   #19
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




BEŞİKTAŞ YÖNETİM KURULU

 
Alıntı ile Yanıt

Alt 13 Mayıs 2023, 15:46   #20
Çevrimdışı
Diamond Üye
Yanıt: Beşiktaş Kulübü Hakkında Bilgiler




ATATÜRK VE BEŞİKTAŞ

Atatürk’ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.

Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.

1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.

Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi.

1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir.

Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:

Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.

Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)

I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)

II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)

Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)

Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)

Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı.

Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu.

Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Abdurrahim Tunçak'ı manevi evlat edindi. Mustafa ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.

1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kız kardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.

Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.

Kaynak: Anıtkabir Sitesi

En Büyük Beşiktaşlı Atatürk

EN BÜYÜK BEŞİKTAŞLI ATATÜRK



"EFENDİLER,


SİZLERİN VE SPORCULARINIZIN CİDDİ ÇALIŞMALARINI, ÇEVİKLİK VE MAHARETLERİNİ UZUN ZAMANDAN BERİ BÜYÜK BİR ZEVKLE AYRICA DİKKATLE İZLİYORUM.
SPORDAN YOKSUN BİR GENÇLİK, NASIL Kİ VATAN MÜDAFAASI SIRASINDA ETKİLİ OLAMIYORSA, İNSAN DENEN VARLIĞIN KAFA YAPISI DA NE DERECE TEKAMÜL EDERSE ETSİN, BEDENİ İNKİŞAFI NOKSAN VE YETERSİZ OLURSA, O VÜCUT O KAFAYI İLERİYE GÖTÜREMEZ, TAŞIYAMAZ.
BUGÜN BÜNYENİZDE TOPLAYIP İLMİ METODLARLA YETİŞTİRMEYE ÇALIŞTIĞINIZ BU GENÇLER, TAM ANLAMDA BEDENEN VE FİKREN GELİŞTİKLERİ ZAMAN VATAN MÜDAFAASINDA, İLMİ SAHALARDA OLDUĞU GİBİ, SPOR ALANLARINDA DA AVRUPALI HASIMLARINA TÜRK’ÜN ÖLMEZ GÜCÜNÜ İSPAT EDECEKLERDİR.
SİZİ CANDAN KUTLAR, BAŞARILARINIZI HER ZAMAN DUYMAK İSTERİM.”

ATATÜRK - 1916

Altı yüz küsür yıl, üç kıtada hüküm süren “Osmanlı İmparatorluğu”nun çöküşü ile, tüm emperyalist Avrupa Devletleri’nin üstümüze çullandığı ve topraklarımızı paylaşmaya başladıkları bir dönemde, hızır gibi ortaya çıkarak, harp dehası, cansızı dirilten moral kaynağı, kişiliği ve politik stratejisiyle halkını yönlendiren, onları yeniden istiklaline kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk, bu mucizenin ardından “Demokratik Türkiye Cumhuriyeti”ni kurmuş, ayrıca her alandaki inkılaplarıyla ülkesine modern bir görünüm sağlamıştır...
Ulu Önder Atatürk, o karanlık dönemde bu olmazı gerçekleştirirken, Beşiktaş Kulübü de kendisine destek sağlamıştır.

İstiklal mücadelesinde öncelikle görevlendirdiği sporcular ise, Beşiktaş Kulübü’nün gözü pek, fedakar bireylerinden oluşmuştur daima... FUAT BALKAN ile MEHMET ALİ FETGERİ, Batı Trakya’da oluşturdukları “Milis Kuvvetleri”yle ,Yunanlılar’a karşı çete harbi yaparlarken, AHMET FETGERİ, DANİŞ KARABELEN, HÜSEYİN BEREKET, CAMİ BAYKURT ve SIRIKÇI İZZET gibi Siyah-Beyaz kökenli yüzlerce sporcu da, Anadolu’ya İstanbul’dan yapılan gizli silah sevkıyatında “lokomotif” görevler üstlenmişlerdi... Büyük özverilerle sürdürülen bu faaliyetler, Atatürk ve iki yakın silah arkadaşı Fevzi Çakmak ile İsmet İnönü’nün bilgileri doğrultusunda sürdürülüyordu...

Beşiktaş’ın sadece ilk Futbol Takımı’ndan 8’inin Çanakkale ve Kafkasya Cepheleri’nde şehit düşmesi, Hokeyci Refik’in Sakarya Savaşı’nda bir top mermisiyle gövdesinin yarısını kaybetmesi, Mustafa Kemal Paşa’nın sevgisini pekiştiren yüzlerce olaydan sadece bir iki örnektir...

İşte bu nedenledir ki, Beşiktaş Kulübü, Ulu Önder Atatürk’ün öncelikle sevgi ve ilgi duyduğu, kader birliği ettiği ilk spor cemiyeti olma onuru taşımaktadır ülkemizde....

ATATÜRK ile BEŞİKTAŞ’ın birlikteliği, 1915 yılında başlar. 1915 ile 1920 yılları arasında, Akaretler Spor Caddesi’nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne komşu olan Mustafa Kemal Atatürk, görevleri icabı sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesi ile kız kardeşini Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet eder, gözü arkada kalmazdı... Taraflar arasında asker kökenli olmanın getirdiği saygı ve sevgi ile pekişen bağlılık, Ulu Önder’in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı, Beşiktaşlı sporculara verdiği çok önemli görevlerle başlattığı belgelerle sabittir.

Bir Kısım Azınlıkların Teşvikiyle, Yunanlı Subaylar Beşiktaş Kulübü Lokalini Yağma Etmişlerdi...

1918 yılında “Birinci Cihan Harbi” sona ermiş ve Mondoros Mütarekesi’nin tabii sonucu olarak 13 Kasım 1918 günü Müttefikler, İstanbul’u işgal etmişlerdi... O günlerde Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Akaretler’deki lokali elinden alındığı için, Beşiktaş çarşısı içindeki bir kilise binasında ikamet etmek mecburiyetinde kalmıştı. Siyah-Beyazlılar, burada çok acı bir felakete uğradılar ve 1903 ile 1918 yılları arasında elde ettikleri tüm şild, kupa, madalya, flama gibi şampiyonluk göstergelerini, çok önemli belgelerle, fotoğraflarını kaybettiler... Ata’nın Beşiktaş Kulübü’ne yaptığı ziyaretleri ve 56 sahasında gerçekleştirdiği sohbetleri gösteren (Fuat Balkan tarafından çekilmiş) fotoğraflar da maalesef bu yağma sırasında telef oldular...

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Atatürk’ün Beşiktaş ile ilgisi, “Yıldırım Orduları Kumandanlığı” görevine başlamadan önce ve 1915’te “Çanakkale Müdafii” olarak adını dünya tarihine yazdırdığı günlerde başlamıştır...

Bunu kanıtlayan belgelerden biri olarak, Akaretler yokuşu üzerinde oturduğu 76 no’lu binanın dış kapısı yanındaki “MERMER KİTABE” de şu satırlar yer almaktadır :

“ATATÜRK, BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA DÜŞMANA KARŞI İSTANBUL’U KORUYUP KURTARAN, ÇANAKKALE MÜDAFİİ, ANAFARTALAR KOMUTANI, MİRİLİVA MUSTAFA KEMAL PAŞA İKEN, BU EVDE KİRACI OLARAK KALMIŞTIR...”

“Çanakkale Savaşı” 19 Şubat-1 Aralık 1915 tarihleri arasında cereyan ettiğine göre, ATATÜRK-BEŞİKTAŞ diyaloğunun 1915 yılında başladığı bu belge ile açık seçik ortadadır...

Uzun lafın kısası, bu belge de göstermektedir ki, Ulu Önder Atatürk’ün ilk göz ağrısı, başka bir deyişle gençlik ateşini yaktığı ilk spor kulübü, BEŞİKTAŞ’tır...

Beşiktaş kurucularından, eskrimci FUAT BALKAN, Mustafa Kemal Atatürk’ün yakınlık duyduğu asker sporculardan biriydi. Milli mücadele yıllarında, Makedonya ve Batı Trakya’daki kahramanlıklarından sonra, emrindeki “ÜÇ MİLİS TABURU”nu, 17 Eylül 1917 günü Drama’dan hareketle Türkiye’ye getiren FUAT BALKAN’ı, “Umumi karargah”, paha biçilemez bir hediye şeklinde “Türk Ordusu”na kavuşturduğundan kendisini, nasıl tebrik edeceğini bilememişti.

Beşiktaşlı Fuat Balkan, sporcu kişiliğinin yanı sıra, gerçekten de yakın tarihimizin bir numaralı komitacısıydı... 1908 ile 1923 yılları arasında ve fasılasız olarak en önemli ayrıca gizli görevlerde bulunmuş, “İmparatorluk Dönemi”nde Makedonya’da komitacılık yapmış, daha sonra “Büyük Millet Meclisi” tarafından Yunanistan içlerine sokulmuştur... Fuat Balkan’ın buradaki görevi, Anadolu’ya geçmeye hazırlanan Yunan Kuvvetleri’ni bu ülkede karışıklık çıkararak alıkoymaktı... Bunun için kendisine hudutsuz yetkiler verilmişti... Lozan Antlaşması ile Türkiye istiklaline ve sükuna kavuşunca, Atatürk’ün de rızasıyla Mareşal Fevzi Çakmak, Fuat Balkan’a bir takdirname göndermiş ve “sonsuz hizmetleri”nden dolayı kendisine ayrıca mahiyetindeki komitacılara teşekkür etmiştir... FUAT BALKAN’ın yaşamı boyunca aldığı takdirnamelerin sayısı hayli kabarıktır...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce, 1916 yılının ilk günlerinde, Akaretler’deki evinin arka kapısından, Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki plazaların bulunduğu alan), Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler’i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır :

“EFENDİLER,
SİZLERİN VE SPORCULARINIZIN CİDDİ ÇALIŞMALARINI, ÇEVİKLİK VE MAHARETLERİNİ UZUN ZAMANDAN BERİ BÜYÜK BİR ZEVKLE AYRICA DİKKATLE İZLİYORUM.
SPORDAN YOKSUN BİR GENÇLİK, NASIL Kİ VATAN MÜDAFAASI SIRASINDA ETKİLİ OLAMIYORSA, İNSAN DENEN VARLIĞIN KAFA YAPISI DA NE DERECE TEKAMÜL EDERSE ETSİN, BEDENİ İNKİŞAFI NOKSAN VE YETERSİZ OLURSA, O VÜCUT O KAFAYI İLERİYE GÖTÜREMEZ, TAŞIYAMAZ.
BUGÜN BÜNYENİZDE TOPLAYIP İLMİ METODLARLA YETİŞTİRMEYE ÇALIŞTIĞINIZ BU GENÇLER, TAM ANLAMDA BEDENEN VE FİKREN GELİŞTİKLERİ ZAMAN VATAN MÜDAFAASINDA, İLMİ SAHALARDA OLDUĞU GİBİ, SPOR ALANLARINDA DA AVRUPALI HASIMLARINA TÜRK’ÜN ÖLMEZ GÜCÜNÜ İSPAT EDECEKLERDİR.
SİZİ CANDAN KUTLAR, BAŞARILARINIZI HER ZAMAN DUYMAK İSTERİM.”

1961 yılında kendisiyle “Beşiktaş Tarihi” adına yaptığım bir söyleşide Beşiktaş Kurucusu,Türkiye’nin ilk Güreş Federasyonu Başkanı ve Yazar AHMET FETGERİ AŞENİ’den aldığım bu Ata’ya ait söylev, gerçekte Siyah-Beyazlı Camia’ya Atatürk’ün bir vasiyeti olmuştur...



Kaynak: Türk Sporu’nda Bir Asır Beşiktaş/Vala Somalı

19 Mayıs ve Beşiktaş

19 MAYIS VE BEŞİKTAŞ


19 Mayıs 1919, Ulu Önderimiz Atatürk’ün Samsun’da Milli Mücadele’yi başlatarak, Türk Milleti’ne Bağımsızlığı için yeşil ışık yaktığı en önemli gündür. İşte her yıl yurdumuzun çeşitli kentlerinde büyük bir istek ve coşkuyla kutladığımız 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, bu nedenle ulusumuz için apayrı bir önem taşımaktadır. Bugünün, Beşiktaş için de çok büyük anlamı vardır. Çünkü 19 Mayıs’ı Türkiye’ye armağan eden, en büyük Beşiktaşlı Atatürk’tür. 19 Mayıs’ı, Gençlik ve Spor Bayramı’na dönüştürmek ise bir Beşiktaş zaferidir.

Atatürk Spor Günü

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te “Atatürk Günü” adı altında yapılmıştır. Ebedi Şef Atatürk’e gençliğin beslediği sevgi ve saygıyı dile getirebilmek amacıyla bir “Atatürk Spor Günü” düzenlemeye karar veren Beşiktaş Jimnastik Kulübü, 1935 Mayıs ayı içinde Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri ile bir toplantı tertipleyerek, bu fikri ortaya atmıştır.
24 Mayıs 1935 günü bu bayram nedeniyle, Fenerbahçe Stadı’nda yapılacak hareketleri izlemek üzere 20 binden fazla seyirci toplanmıştır.

O gün yarışmalardan önce yapılan resmi geçitte, başta 100’ü aşkın sporcu kadrosuyla Beşiktaş, onu takiben Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporcular, bir örnek kıyafetleriyle başları dimdik, gözleri ilerde, göğüsleri kabararak sert adımlarla yürürken, çılgınca alkışlanmışlardır. Bu çok güzel olaydan kısa bir zamandan sonra, Türk Spor Teşkilatı ileri gelenleri, 1924’ten beri her yıl yapılmakta olan Spor Kongresi için, Ankara’da bir araya gelmişlerdir.

Sporun ve Beşiktaş’ın Bayramı

Beşiktaş’ın kurucularından Ahmet Fetgeri Bey, ilk gün kürsüye çıkmış ve şu öneriyi getirmişti kongreye: “Muhterem Kongre üyeleri, Beşiktaş Jimnastik Kulübü, uzun zamandan beri tasarlanmakta olduğu bir spor projesini, kardeş kulüpler olan Fenerbahçe ve Galatasaray ile nihayet tatbik mevkiine koymuş ve 24 Mayıs 1935 günü Kadıköy sahasında bir “Atatürk Spor Günü” düzenlemiştir.

Türk spor basını ve spor kamuoyunda çok geniş yankılar uyandıran bu gençlik hareketi, gerçekte Türk Gençliği’nin Ulu Önder Atatürk’e olan sevgi ve saygısını gösterebilmesi için bir vesile olmuştur. Amacımız şudur; İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz bu “Atatürk Günü”nün tüm Türk Gençliği’ne mal edilebilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında ve her yıl yapılmasını teklif ediyorum. Kabul edilmesi halinde bu karar, Beşiktaş Kulübü’nden çok, kongrenin onuru olacaktır. Saygılarımla.”

Ahmet Fetgeri Bey, alkışlar arasında kürsüden indikten sonra, tasarı oylamada kabul edilmiş ve Atatürk’e arz edilmiştir. Ebedi Şef, bu güzel tasarıyı düşünmeden kabul etmiş ve kanunlaşması için ilgililere gerekli son emirleri de vermiştir.

İşte 1935 yılının Mayıs ayı içinde Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarafından ortaya atılıp, gerçekleştirilen bu gençlik hareketi kanunlaştıktan sonra, “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı” olarak büyük bir coşkuyla, büyük bir onurla nesillerden nesillere kutlanmaya devam ediyor.

Atatürk, Gençlik, Spor...

Atatürk Türk gençliğini seviyor, onlara güveniyor ve Türkiye’nin geleceğini onların ellerine bırakmaya çekinmiyordu. Gençliğe bıraktığı bu önemli görevi söylevinde şöyle dile getiriyordu Atatürk: “Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır.”

Atatürk, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!” sözü ile başarılı olabilmenin bir koşulunun da sağlıklı olmak olduğunu, sağlıklı olmak için de spor yapmak gerektiğini vurgulamıştır. Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır.

19 Mayıs; 1981 yılından bu yana “Atatürk’ü Anma Günü” olarak da kutlanmaktadır. Bunun nedeni Atatürk’ün bir söyleşi sırasında: “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiş olmasıdır.

19 Mayıs; Türkiye’nin, gençliğin, sporun ve en çok da BEŞİKTAŞ’ın Bayramı’dır.





Kaynak: Türk Sporu’nda Bir Asır Beşiktaş/Vala Somalı

Ulu Önder Atatürk'ün Beşiktaş Hatıraları

ULU ÖNDER ATATÜRK'ÜN BEŞİKTAŞ HATIRALARI



Beşiktaş’ın Kuruluşu Mustafa Kemal’e Güç Verdi


“Mustafa Kemal, Erkanıharbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, “Hürriyet ve İstibdadı düşünüyordu. Bu arada Mektebi bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ağır ağır kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na yüz metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı.”

Mustafa Kemal: “Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kadar olamadınız...”

... Mustafa Kemal Şam’da Vatan ve Hürriyet’i kurduktan sonra 1907 yılında Selanik’e gelerek İttihati Terakki’ye katıldı. Yaptıkları toplantıda, Cemiyet’i şiddetle tenkit ediyor, “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadız. Programınız ve lideriniz yok” diyordu. İşte o günleri, Mustafa Kemal’in çalışma arkadaşlarından Mithad Şükrü şöyle anlatıyordu:
“Gençlik, ne büyük bir kuvvetmiş meğerse. Damarlarımızda kan yerine alev aktığı günler, Selanik’te bütün arkadaşlar hep biraradayız. Sık sık toplantılar yapıyoruz. En büyük zevkimiz, Saray idaresine rahatça atıp tutmak. Bu atıp tutmalar, Padişah’a uzaktan yumruk sallamalar, bereket versin ki evimizin dört duvarını aşmıyor. Yanya birahanesindeki buluşma yerimize Mustafa Kemal de sık sık geliyor.Bazen kızardı; -Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kadar olamadınız – derdi.”

Beşiktaşlı sporcuların söylediği Marş, Mustafa Kemal’i duygulandırdı

... Çanakkale Zaferi’nin kahramanı Mustafa Kemal, Edirne’de 16. Kolordu Kumandanlığına tayin edildi. Mustafa Kemal, İstanbul’a geldiği gün geceyi Pera Palas Oteli’nin 201 nolu odasında geçirdi. Ertesi gün, bir yıldan beri yüzünü göremediği annesi Zübeyde Hanımefendi’nin Beşiktaş Kulübü yanındaki evine koştu. Mustafa Kemal evinin arka kapısından Beşiktaşlı sporcuların idman yaptığı sahaya çıktı. Ve yine Beşiktaş Kulübü’ne arka kapısından girdi. Burada bulunan idarecilere validesine gösterdikleri yakın alakadan dolayı teşekkür etti. Mustafa Kemal, Beşiktaş’ın yeni lokaline hayran kalmıştı. Kulüp lokalinde o sırada kılıç, eskrim, güreş, boks idmanları yapılıyordu. İdarecilerden Cami Bey, Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey kulübün 1903 kuruluş günlerinden bu yana Zabit arkadaşlarıydı. Cami Bey, 1908 Meşrutiyet döneminde Yüzbaşılıktan ayrılarak Meclisi Mebusan’a Fizan Mebusu olarak girmişti. Kulüp’te hem güreşiyor, hem de bu sporun hocalığını yapıyordu. Mustafa Kemal uzun süre idarecilerle hasbıhale idmanları izledikten sonra, evine döndü.Uyumaya çalışırken, birden Beşiktaş Kulübü’nden bir marş söylendi. Marşı belki de yüze yakın genç ve çocuk söylüyordu. Sözleri aynen şöyleydi.

Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
Sebatı bayrağımız yaptık, i’tilamız için
Neticesiz ve boş olmaz sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun.
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun
Bu kainat bize hep gıpta ediyor isar,
Biz onbir arkadaşız, lakin arkamız daha var.
Bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
Vekar hak gibi sakin, nezih ve saf olalım.
Fakat bu hal ile, kuvvet gibi cesur olalım.

Mustafa Kemal bu marşla duygulandı. Uykusu kaçmıştı. Daha dün kadar yakın, yaptığı savaşları, yanında şehit düşen er ve Zabitleri düşünüyordu. İşte dinlediği bu marş’ın şiiri de Çanakkale’de şehit düşen Beşiktaş futbol takımı kaptanı şair Kazım’a aitti.

“Efendiler, sizlerin ve sporcularınızın çalışmalarını dikkatle izliyorum...”

... Mustafa Kemal, Akaretler Caddesi 76 numaralı evinin arka bahçesine çıkarak istirahat ederdi. En büyük tutkusu hasır sandalyesine oturup, ağızlıklı sigarasını tüttürüp, annesi Zübeyde Hanımefendi’nin pişirdiği kahveyi yudumlarken Beşiktaş idmanlarını seyretmekti. Bitişiğindeki Beşiktaş Kulübü’nün arka kapısı da bu meydana açılıyordu. Mustafa Kemal burada, güreş, futbol, eskrim, gülle atma sporlarını bir biri ardına takip ediyordu. İşte gene böyle bir gündü. Beşiktaş jimnastik hocalarından Ahmet Fetgeri, güreş, Yüzbaşı Fuat da eskrim derslerini vermişlerdi. Mustafa Kemal onlara döndü, “Evime buyurunuz beyler” dedi. İki zabit jimnastik hocası, Mustafa Kemal’in sunduğu çayları yudumlarken, O şu konuşmayı yaptı:

“Efendiler,
Sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik, maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle ayrıca dikkatle izliyorum.
Spordan yoksun olan bir gençlik, nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
Bugün bünyemizde toplayıp ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığımız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafasında, ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk’ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim.”

Samsun’a çıkarken, Beşiktaş Kulübü’ne veda etti

... 16 Mayıs 1919 günü Şişli’deki evinden erken uyandı. Samsun’a yola çıkacak olan Mustafa Kemal öğle yemeğinden sonra, yanına validesi Zübeyde Hanımefendi ile yaveri Cevat Abbas beyi aldı. Akaretler caddesindeki evine geldi. Şişli’deki pansiyon olarak tuttuğu evde otururken, Beşiktaş’daki evinde de kiracı olmaya devam etti. Bitişiğindeki Beşiktaş Kulübü’nün hocaları, sporcuları ve Zabit arkadaşları Mustafa Kemal Paşa’yı uğurlamak üzere kapısının önüne yığıldılar.
Paşa, “Validem Hanımefendi’yi sizlere bir kez daha emanet ediyorum. Gözüm arkada kalmasın” dedi.
Mustafa Kemal Paşa son kez, annesinin elini sokak kapısında öpüp ona sarılırken, Beşiktaşlılar haykırıyordu;
“Kalbimiz seninle Paşam. Bizi unutmayınız”
Mustafa Kemal Paşa otosundan: “Mutlaka... Mutlaka” diyerek el sallıyordu.

Zübeyde Hanım: “Paşa Hazretleri beni Kulübü’ne emanet etti...”

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışından günler sonraydı...
Zübeyde Hanımefendi’nin Beşiktaş Akaretler Caddesindeki evinin kapısını iki genç hanımefendi çaldı. Kapıyı Zübeyde Hanım açtı. Onları görünce sevinçle içeri buyur etti.
Bu iki genç hanıma kendi eliyle pişirdiği kahveleri ikram ederken ilk sözü, misafirlerinden daha yaşlı olanı aldı:
“Ziyaretimize hem sizin ellerinizi öpmek, hem de bir ihtiyacınız olup olmadığını sormak için geldik” dedi.
Zübeyde Hanım teşekkürle şu cevabı verdi:
“Paşa Hazretleri Anadolu’ya gittikten sonra sağolsunlar komşumuz Beşiktaşlılar hergün kapımı çalarak – Valide Hanım bir arzunuz, bizlere bir emriniz var mı?- diye sordular. Bana Paşa Hazretleri’ni hatırlatıyorlar. Onları çok seviyorum. İyi ki Selanik’ten doğruca buraya gelmişim. Paşa Hazretleri her zaman olduğu gibi bu defada cepheye giderken beni kulübüne emanet etti.”
Zübeyde Hanımefendi’nin iki misafirinden büyük olanı Muallime Şekibe Hanım’dı. Eşi Kurmay Albay Galatalı Şevket Bey tutukluydu. Zübeyde Hanım’ın ikinci misafiri Şekibe Hanım’ın kızkardeşi Muallime Adile Hanım’dı. Şekibe Hanım, Kandilli Kız Lisesi’nde Biyoloji muallimesi, kardeşi Adile Hanım ise Kumkapı İlkokulu’nun müdiresiydi. Adile Hanım’ın eşi de, Zübeyde Hanım’ın çok sevdiği Yüzbaşı Necati Bey idi. Bu sırada Necati Bey, Milli Mücadele için Anadolu’ya kaçmıştı. Zübeyde Hanım’ın gözlerinin önüne Selanik’ten kaçışı geldi. Necati Yüzbaşı, Zübeyde Hanım’ı lokomotifin kömürleri arasına saklayarak kışta kıyamette getirmişti.

YÜZBAŞI NECATİ PANKOĞLU Kendisi Fenerbahçe’liydi.. ATA’nın BEŞİKTAŞLI olduğunu ömrü boyunca anlattı

Yüzbaşı Necati Pankoğlu, 1911 yılında Mülazımsani (Üsteğmen) iken Trablusgrap’ta Binbaşı Mustafa Kemal’in yanında İtalyanlar’a karşı savaş açtı. Yüzbaşı Necati 1915 yılı şubat ayı ilk günleri içinde, Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’ı Selanik’ten kaçırarak, Akaretler caddesindeki Beşiktaş Kulübü’nün yanındaki eve yerleştirdiğini, hayatı boyunca gururla anlattı.
Fenerbahçeli olan Yüzbaşı Necati Pankoğlu, Komutanı Mustafa Kemal’in 1904-1905 yıllarında Harbiye’de Kurmay Yüzbaşı iken 1903 yılında kurulan Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü tuttuğunu öğrendi. Yüzbaşı, Mustafa Kemal’in kurucularının subay ve arkadaşları oldukları; eskrim-kılıç, gülle atma, süngü oyunları, güreş sporu yaptıkları için Beşiktaş Kulübü’nü tuttuğunu, her gittiği yerde anlatırdı..

Fenerbahçe Başkanı Dr. İsmet Uluğ’un da bulunduğu Kulüp Başkanları toplantısında karar verildi: “ATATÜRK BEŞİKTAŞLI”

1964 yılı her Pazartesi günü Türkiye Ligi’nin İstanbul Kulüp Başkanları, İstanbulspor’un Mısır hanındaki lokalinde toplanıyordu. Toplantıya katılan kulüp başkanları şöyleydi;
Beşiktaş – Hakkı Yeten
Fenerbahçe – Dr. İsmet Uluğ
Galatasaray – Ulvi Yenal
İstanbulspor – Ali Sohtorik
Vefa- Hayrullah Güvenir
Beykoz – Ziya Sönmez
Feriköy – Dr. Necati Karakaya
Kasımpaşa – Mehmet Gür
Karagümrük – İbrahim Sevin
Beyoğluspor – Napolyon
Dr. İsmet Uluğ’un Atatürk’e silah kaçırması anısından sonra, Kulüp Başkanlar’ı Atatürk’ün hangi Kulübü tuttuğunu tartıştılar. En güzel açıklamayı İstanbulspor Kulübü İkinci Başkanı Enis Pankoğlu yaptı; “Babam Mustafa Kemal’in yanında cephelerde bulunmuş, onun Subayı Yüzbaşı Necati’dir. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı Selanik’ten kaçırıp, getiren Yüzbaşı’dır. Mustafa Kemal, Babam ile Derne Cephesi’nde ve Selanik’te bulunurken Beşiktaş’ı tuttuğunu söylemiş. Babam hasta Fenerbahçeli’ydi. Yönetim Kurulu’nda idarecilik yaptı. Fenerbahçe’nin bir tek maçını kaçırmazdı. Bizlere, - Çocuklar ben maçtayken aranızdan biri ölürse, kesinlikle beni çağırmayın. İşinizi imam efendi halletsin – derdi. Babam Fenerbahçeli olmasına rağmen, Atatürk’ün Beşiktaş’a gönülden bağlı olduğunu her yerde söylerdi. Annem Adile Muallime ile teyzem Şekibe Muallime Hanımlar, Mustafa Kemal Samsun’a gittikten sonra, Zübeyde Hanım’ı Beşiktaş’taki evinde ziyaret edip, hatırı ile bir ihtiyacı olup olmadığını sormuşlar. Zübeyde Hanımefendi şu cevabı vermiş: “Sağolsun Paşa Hazretleri’nin Kulübü Beşiktaş’ın idarecileri, her gün gelip hatırımı sorarlar. Hepsini kendi çocuklarım gibi seviyorum. Paşa Hazretleri ne kadar iyi yapmış, beni buraya getirmiş.” Bu konuşmadan sonra Kulüp Başkanları karar verdi:

“ATATÜRK BEŞİKTAŞLI”

Kaynak: Atatürk Beşiktaşlı / Dr. Necati Karakaya
 
Alıntı ile Yanıt

Yanıtla

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
beşiktaş, beşiktaş futbol takımı, bilgiler, hakkında, kulübü


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Pembe Göller Hakkında Bilgiler Asi Ruh Bunları biliyor musunuz? 0 24 Nisan 2023 04:13
ASP Nedir? ASP Hakkında Bilgiler Asi Ruh Webmaster 1 10 Nisan 2023 14:03
Kalbimiz Hakkında İlginç Bilgiler Asi Ruh Kalp Sağlığı 0 06 Nisan 2023 02:06
Dış Seo Nedir? Dış Seo Hakkında Bilgiler Asi Ruh Arama Motorları 0 24 Mart 2023 08:27
Çin Seddi Hakkında Bilgiler Asi Ruh Bunları biliyor musunuz? 3 13 Mart 2023 22:42




TrendForum.Net genel forum paylaşım sitesidir. Bu nedenle foruma kaydolan tüm gerçek kişiler, kontrole tabi tutulmaksızın içerik paylaşabilmektedir. TrendForum üzerinden paylaşılan mesaj, konu ve görsellerden yana doğabilecek yasal sorumluluklar; paylaşan kullanıcıya aittir, TrendForum.Net yer sağlayıcı olduğu için hiçbir yasal sorumluluk kabul etmez. İllegal herhangi bir faaliyetin saptanması durumunda; İLETİŞİM sayfası üzerinden ulaşıldığı takdirde mesaj, konu ya da görsel; en fazla 48 saat içerisinde silinecek ve bildiriminiz üzerinden tarafınıza dönüş sağlanacaktır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.


Powered by vBulletin® Version 3.8.7   Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

TrendForum.Net, lisanslı vBulletin® kullanmaktadır. Tüm hakları saklıdır. ©2022-2024
Tema Tasarım: Vision / Fibertus.Net