İzmir İli Hakkında Herşey

İZMİR



TARİHİ;

Eski İzmir kenti (Smyrna), körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu. Son yüzyıllar boyunca Meles Çayı'nın ve bugünkü Yamanlar Dağı'ndan gelen sellerin getirdikleri mil ile bugünkü Bornova ovası oluştu ve yarım adacık, bir tepe hâline dönüştü.

Şimdi Tepekule adını taşıyan bu höyüğün üzerinde TEKEL Müdürlüğü'nün İzmir Şarap ve Bira Fabrikası'na ait numune bağı bulunmaktadır. 1955'ten beri yoğun gecekondu bölgesi olan bu çevrede İzmir'deki ilk yerleşim yeri olarak tespit edilen İzmir Höyüğü bulunur. Buradaki ilk kazılarda Türk Tarih Kurumu ile Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü"nün katkıları büyük olmuştur.
[/SIZE]Batı Anadolu kıyılarındaki ilk yerleşimler -ki bunlar Troya Savaşlarından sonra kurulan Aiol, İyon ve Dor kökenlidir- genelde küçük yarımadalar üzerinde kurulmuştur. Bunlar, Pitanes (Çandarlı), Phokaia (Foça), Smyrna (İzmir), Klazomenai (Kilizman), Milet ve İasos gibi yerleşimlerdir. Böylece yarımada yerleşikleri hem iki limana sahiptiler, hem de karadenizden gelecek saldırılara karşı güvence içindeydiler. Elverişsiz havalarda limanlardan biri uygun olmadığı takdirde gemiciler diğer limanı kullanma şansına sahiplerdi. Bayraklı Höyüğü, körfezin kuzeydoğu köşesinde, kuzeyine sarp kayalı Yamanlar Dağı'nı da alarak karadan gelecek saldırılara karşı rahat bir konumdaydı. Güneyi imbata açıktı. Eski İzmir yerleşimi yaklaşık 3000 yıl boyunca bu yarımada üzerinde ver aldı. MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısında büyük nüfus artışı yüzünden bugünkü Kadifekale (Pagos) eteklerine taşındı.

İZMİR'İN MEŞHUR MUTFAĞI


Ege mutfağı ve özellikle İzmir denildiğinde akla ilk gelen elbette zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağlı nefis yemekler. Karadeniz’de hamsi, Güneydoğu Anadolu’da kebap neyi ifade ediyorsa, Ege’de de zeytinyağı onu ifade etmektedir. Egeliler taze zeytinyağının üzerine karabiber, tuz ve arzuya göre kekik serperek kızarmış veya taze ekmeği bu karışıma banarak tulum peyniri ile yerler. Zeytinyağı Ege mutfağının ilk aktörü ise ikinci aktörü de binbir çeşit otlarıdır. Gerçekten de Ege mutfağını yeşil mutfak olarak tanımlarsak yanılmış olmayız. Ebegümeci, sarmaşık, ısırgan, turp otu, şevket-i bostan, gelincik, labada, kuşotu, sinirotu, radika, deniz börülcesi, kuşkonmaz, arapsaçı… Liste uzadıkça uzar. Mümkün mertebe az pişirilen bu otlar, böylelikle hem renklerini hem de vitamin değerlerini bünyelerinde korumaktadır. Üzerlerine limon suyu ve altın renkli zeytinyağını da eklediğinizde ortaya tadıyla ve görüntüsüyle keyfine doyum olmayan lezzetler çıkar. İzmir sofrasına buyrun…



Boyoz ve Çay İkilisi

Boyoz: İzmir ile özdeşleşmiş, sadece burada tadabileceğiniz bir lezzet olan boyoz İzmir denince akla ilk gelenlerdendir. Bir tür hamur işi olan boyozu tatmanızı öneririm.



Kumru

Kumru: Bir çeşit sandviç olan kumru da İzmir’e has lezzetlerden biridir. Az tuzlu bir hamurdan elde edilen simit arasında peynir, domates ve yeşil biber konarak yapılan bu sandviç İzmirliler’in en sevdiği yiyeceklerden biridir.



İzmir Köfte

İzmir Köfte: Ünü tüm ülkemize yayılan İzmir köfte, İzmir mutfağının en sevilen ve en lezzetli tatlarındandır. Patates, domates ve biberin köfte ile birlikte fırınlanması ile yapılan bu yemeği mutlaka tadın.



İzmir Tulum Peyniri

İzmir Tulumu: İzmir’e özgü tatlardan olan İzmir tulumu kahvaltı sofralarının vazgeçilmezidir. İzmir dışında başka şehirlerde bulmanın oldukça güç olduğu bu peynirden eve dönüşte yanınıza almanızı öneririm.



Tarhana Çorbası

Tarhana Çorbası: Yaz mevsiminin sonuna doğru un, yoğurt, bol domates, kırmızı biber, İzmir e özgü yabani otlar önce kazanlarda pişirilir daha sonra ekşimeye bırakılır, kurutulur, el ile ovularak un haline getirilen tarhanalar iyice kurutulup kışa saklanır. Soğuk kış günlerinde et suyu ile pişirilip kızarmış ekmekle sıcak sıcak servis yapılır. Tarhana çok lezzetli, besin değeri yüksek yöresel bir çorbadır.



Keşkek

Keşkek: Özellikle düğün ve bayram yemeği olarak bilinir. Taş dibeklerde döğülerek kabuğu çıkarılmış yumuşak buğdayın koyun etiyle büyük kazanlarda ve bol odun ateşinde iyice pişirilmesiyle oluşan keşkek düğünlerde misafirlere ikram edilir. Kalaylı bakır sahanlarda ikram edilen keşkeğin üstüne salçalı ve kırmızı biberli tereyağı dökmekte adettir.



Sura

Sura: Özellikle Kurban Bayramı’ndan sonra yapılan bir yemektir. Kurban etinin kaburga kemiklerinin bulunduğu bölüm kesilerek, büyük et parçası çıkarılır. Kaburga kemikleriyle et kısmının arası tuz ve baharatla oğulduktan sonra içi pilavla doldurulur. Doldurulan kısmın etrafı pişerken pirinçler dağılıp dökülmesin diye yorgan iğnesiyle dikilir. Kuzu tenceresi denilen büyük bakır tencerede pişirilir.Daha sonra bir tepsiye alınarak, üzeri salçala tereyağ ile yağlandıktan sonra fırına sürülür. Pembeleşinceye kadar kızartılır.Sıcak olarak servis yapılır.



Papaz Yahnisi

Papaz Yahnisi: Dana eti doğranarak toprak bir tencereye konur.İçine soğan, sekiz-on tane bütün sarımsak, tuz, biber, kimyon ve sirke ilave edilir. Hiç su konulmadan tencerenin kapağı buhar çıkmayacak şekilde sıkıca kapatılarak, pişirilir.



Mücmeri

Mücmeri: Kıyma ve soğan yoğrulur.Haşlanmış pirinç ile karıştırılıp, ovulur.Macun haline gelince yumurta, maydonoz ve tuz ilave edilir.Üstü örtülüp bir süre dinlendirildikten sonra, yağda kızartılır.



Domates Çorbası

Pirinçli Domates Çorbası: Domates rendelenir, tereyağında biraz pişirilir.Birkaç domatese bir çorba kaşığı tereyağ yeterlidir.Et suyunu koyup, kaynattıktan sonra, içine biraz tuz atıp, pirinç salınır.Fındık büyüklüğündeki köfteler, tepsiye serpilen una bulanır, daha sonra kaynayan pirinç suyunun içine salınır ve pişirilir.



Kol Böreği

Kol Böreği:Alt üst böreği hamuru ile olur.İstenildiği kadar beze tutulur. Açılır ikiye katlanır, peynirli veya kıymalı iç konur. İzmir‘de genellikle ıspanaklı yapılır.Ispanak kavrulursa ağır olur. Temiz yıkanıp, doğranan ıspanaklara ince doğranan bir soğan, tuz, karabiber karıştırılıp, böreğin içine katılır, rulo şeklinde sarılır. Sonra tepsiye sıralanıp, kesilir. Üzerine bol zeytinyağı sürülüp, fırına verilir. Pişince üzerine tepsi kapatılır.



Gerdan Tatlısı

Gerdan Tatlısı: Kurban Bayramlarında özellikle kurban etinden yapılan baharatlı bir et tatlısıdır. Kurbanın boyun kısmı önce çok az bir tuzla haşlanır. Sonra pişmiş et lifleri didiklenerek, kemiklerden ayrılır.Üzerine et suyu, şeker, tarçın, karanfil gibi baharatlar atılarak, ağdalı bir hal alıncaya kadar pişirilir. Pişmeden biraz önce içine kayısı ve kara erik kurusu ile kavrulmuş badem veya çam fıstığı ilave edilir, yemek üzerine sıcak olarak yenir.



Radika Salatası

Radika Salatası: Yabani bir ot olan radika, İzmir ve çevresinde şifalı bir yiyecek olarak kabul edilmektedir. Pek çok çeşitleri olan bu ot cinsinin, temizce yıkanmış, bol su ile haşlanmış, üzerine bol limon ve zeytinyağı ilave edilmiş salatası servis yapılır.



Zeytinyağlı Taze Fasulye

Zeytinyağlı Taze Fasulye: İnce doğranmış bir adet kuru soğan yarım su bardağı kadar zeytinyağında biraz öldürülür, üzerine ayıklanmış doğranmış taze fasulyeler ilave edilir, biraz kavrulur, üzerine bolca rendelenmiş domates, tuz, biraz şeker ilave edilir. Daha sonra yeteri kadar sıcak su ilave edilip, kısık ateşte pişirilir. Tencerede soğutulup, servis yapılır.



Telkadayıf

Telkadayıf: Türkiye‘nin hemen her yöresinde çok lezzetli yapılan besin değeri çok yüksek olan telkadayıf İzmir‘de de çok sevilen tatlıların başında gelir. Eritilmiş margarin ve tereyağı karışımı telkadayıflara iyice yedirilir. Yağlanmış tepsiye serilir, üzerine bolca dövülmüş ceviz dökülür, tekrar yağlanmış kadayıf serpilip bastırılır. Orta hararetli fırında pembe renkli pişirilir. Biraz soğuyunca üzerine soğuk şurup dökülür. Arzu edilirse, üzerine bir parça kaymak koyup servis yapılır.



Kaymaklı Dondurma

Kaymaklı Dondurma: Yazları çok sıcak olan İzmir ‘ de güneş körfezde batarken, dondurma yemek bir alışkanlıktır.İzmir‘in kaymaklı dondurması nefis lezzetiyle hem serinlik hem de sıcak nedeniyle gün boyunca vücudun harcadığı enerjiyi geri verir. Süt, şeker, ve salep bir tencerede pişirilip, kavrularak, soğutulur. Buzdolabının buzluğunda ve ara sıra karıştırarak, iyice donması sağlanır, fıstıklarla süslenerek servis yapılır.

İZMİR'de Gezilesi Yerler

Bu kategoride İzmir’in öne çıkan ve hemen her İzmirli’nin de bildiği şehrin önemli turistik yerlerini, parklarını, tarihi mekanlarını sizlere aktarıyorum.



Tarihi Saat Kulesi

İzmir Saat Kulesi, şehrin Konak ilçesinde ve Konak Meydanı olarak bilinen yerde 1901’den bu yana varolan, İzmir’in en önemli tarihi yapılarındandır. 25 metre yüksekliğinde olan bu kule, Osmanlı mimarisi tarzında inşa edilmiş. Eskiden saatler pahalı olduğu için herkesin evinde ya da üzerinde saat bulunmazmış ve bu nedenle eski İzmir’in de kalbi olan Konak Meydanı’nda halk yararlansın diye Saat Kulesi yapılmış. Kule, 1901 yılında II. Abdülhamit’in hükümdarlığının 25. yıl kutlamaları zamanında yapılmış. Kulenin saati ise bir Alman imparatorun hediyesiymiş. Kulenin saati kuruluşundan bu yana sadece bir kez durmuş. 1974 yılında İzmir’de yaşanan 5.2’lik depremde saat hasar görmüş ve iki yıl bakım işlemlerinin ardından tekrar çalışmaya başlamış.

Yer: Konak Meydanı
Ulaşım: Metro, otobüs, taksi, vapur
Ziyaret Saati: Her gün 24 saat




Kemeraltı Çarşısı

Kısaca “Kemeraltı” olarak bilinen bu güzel çarşı, İzmir’in Konak ilçesinde Mezarlıkbaşı semtinden başlayarak Konak Meydanı’na kadar uzanan, ticaretin ve esnafın kalbinin attığı bir yerdir. 1600’lü yıllardan itibaren deniz kıyısının doldurulmaya başlamasıyla yeni yerler ve pazarlar açılmış, Kemeraltı da bu pazarlardan biri olmuştur. Kemeraltı açıldığı ilk yıllarda şimdikinin aksine kapalı çarşı görünümündeymiş. 19. yy’nin sonlarına kadar çarşı bu özelliğini korumuş. Çarşı içerisinde baharatçılar, demirciler, çiviciler, saman pazarı, kömürcüler gibi farklı iş kollarına ait gruplar faaliyetteymiş. Günümüzde bu tip iş kollarının yanında modern mağazalar, sinema salonları, kafeteryalar da Kemeraltı’nda hizmettedir. Ayrıca çarşı içindeki etnik ve tarih kokan Kızlarağası Hanı mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Burada yer alan geleneksel kahvehanelerden birinde damla sakızlı bir kahve içmenizi öneririm. Kızlarağası Hanı 1744 yılında Kızlarağası Hacı Beşir Ağa tarafından alt katı alışveriş, üst katı konaklama amacıyla kullanılmak üzere yapılmış. Kemeraltı’nda görülmesi gereken bir diğer yer ise Hisaronu mevkiinde yer alan tarihi Hisar Cami‘dir. Bu cami 16. yy sonlarında yaptırılmış olup, İzmir’in en büyük camilerinden biridir. Tarihsel ve kültürel pek çok yapıyı içinde barındıran Kemeraltı’nda havralar da turistlerin ilgisini çeken önemli yapılar arasında. Havra Sokağı’nın etrafında dokuz sinagog ve bir cemaat evi bulunmaktadır. Bu sokak içerisinde pek çok sinagog bulunduğu için sokağa Havra Sokağı denilmiştir. Bu sinagoglar birbirine oldukça yakındır. 15. yy’dan bu yana Yahudi Mahallesi olarak bilinen bu yer, Yahudiler’in İzmir’e ilk yerleştiği bölgedir. Pek çok cami ve Roma agorası da bu bölgede yer almaktadır.

Yer: Konak
Ulaşım: Metro, otobüs, taksi, vapur
Ziyaret Saati: Her gün 09.00 – 21.00



Yalı (Konak) Camii

Konak Meydanı’nda yer alan bu cami, İzmir’de Saat Kulesi’nin ardından şehrin ikonu olarak bilinen en önemli ikinci yapıdır. Cami 18. yy da inşa edilmiştir.



Konak Pier

Konak ve Alsancak’a yürüyüs mesafesinde olan Konak Pier, Gustov Eiffel isimli bir Fransız tarafından tasarlanmıştır. Binanın inşası 1875-1890 yılları arasında olmuştur. Konak Pier binası 20. yy ortalarına kadar vergi binası olarak kullanılmıştır. Sonraları binanın ismi Konak Pier olarak değiştirilmiş ve çeşitli yenileme ve restorasyon çalışmalarının ardından içerisine pek çok mağaza, kafe ve restorant açılmıştır. Konak Pier, günümüzde Konak’ın en populer ve dikkat çeken alışveriş ve eğlence merkezidir. İçerisinde 50 kadar mağaza, çeşitli kafe ve restorantlar ve 1 sinema salonu bulunmaktadır.



Alsancak

İzmir’in Konak ilçesine bağlı bir semt olan Alsancak, çoğu İzmirli için en zengin, en eğlenceli semtlerden biridir. İstanbul’un Nişantaşı semtiyle özdeşleştirebileceğim bu semtin eski adı “Punto“dur. Alsancak, dünyaca ünlü birçok yazar ve şairlerin eserlerinde de yer almıştır. İzmir Alsancak Stadı, Kordon, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Mustafa Bey Caddesi, Gazi Kadınlar Sokağı, Gül Sokak, Alsancak Garı, Gündoğdu Meydanı ve pek çok kilise bu semtin sınırları içerisinde yer almaktadır.

Alsancak gezinize Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden başlamanızı öneririm. Bu cadde trafiğe kapalı olup, içerisinde sayısız yeme-içme yerleri, kafeler, mağazalar, kitapçılar, hediyelikçiler, ünlü restorantlar bulunmaktadır. Öyle ki pek çok İzmirli için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yer alan meşhur Sevinç Pastanesi en önemli buluşma noktalarındandır. Bunun gibi pek çok yer Alsancak’ın ikonu haline gelmiştir.

Konak Meydanı ve Cumhuriyet Meydanı ile birlikte İzmir’in en önemli meydanlarından olan Gündoğdu Meydanı, bu semte gelip de görülmesi gereken önemli yerlerdendir. İzmir’in en önemli organizasyonları, kutlamaları, konserleri ve gösterileri bu meydanlarda gerçekleşmektedir.

Bir diğer önemli mekan, Türkiye’nin Kemer istasyonundan sonra en eski ikinci tren istasyonu olan ve 1858`te hizmete acilan Alsancak Garı’dır.

İzmir’e gelince yapılabilecek aktiviteler arasında şüphesiz, Kordon boyu güzel bir yürüyüş, Pasaport`ta yer alan kafe ve restorantlarda birşeyler atıştırmak ve nargile meraklilari icin nargile kafelerde nargile tutturmek oldukca keyifli olacaktir.

Bu yerler dışında Barlar Sokagi icerisinde gece eğlencesi için pek çok bar ve restorantı da bünyesinde barındıran Alsancak, İzmir’e gelip de mutlaka görülmesi gereken semtlerin başında gelmektedir.



İzmir Hilton Oteli

İzmir şehir merkezinde, Konak ve Alsancak semtleri arasında yer alan göz kamaştırıcı Hilton Oteli, alışveriş ve iş merkezlerine, İzmir Fuarı’na oldukça yakın mesafededir. Konak ve Alsancak ilçelerine yürüyüş mesafesinde olan otel çok katlı yapısıyla İzmir’in hemen her noktasından rahatlıkla fark edilebilmektedir. Muhteşem körfez ve deniz manzarası şüphesiz en iyi bu otelde seyredilebilir.



Agora Örenyeri

Agora etimolojik olarak carsi, pazar yeri, sehir meydani demektir. Ticari, siyasi, adli ve dini fonksiyonlari olan agora, sanatin yogunlastigi ve ticaretin merkezi olan yerdir. Tuccarlarin kalbidir. Felsefenin temelleri burada atilmistir. Bircok anit, heykel burada bulunmaktadir. Izmir`in Namazgah semtinde yer alan Agora, M.S. 2. yy`a denk gelen Roma doneminden kalmadir. O zamanki sehir planina gore merkeze yakin yerde 3 katli olarak insa edilmistir. Izmir agorasi Ion agoralari icinde en buyuk ve en iyi korunmus olanidir. Bu orenyeri 1932-1941 yillari arasinda yapilan kazi calismalarinda ortaya cikarilmistir. Izmir Agora`si 120X80 metrelik bir alan kaplamaktadir. Roma doneminde bu agora devletin ekonomik kurumlarinin isleyisinin goruldugu onemli bir yermis ve ayrica Zeus Tapinagi ile biraradaymis. Buradan cikarilan heykeller Izmir Arkeoloji Muzesi`nde sergilenmektedir.



Tarihi Asansör

Izmir`in en onemli ve turistik tarihi yapilarindan olan Asansor, 1907 yilinda Musevi tuccar Nesim Levi Bayraklioglu tarafindan yaptirilmistir. Biri diğerinden 58 metre yüksekte olan Mithatpaşa Caddesi ile, Halilrıfatpaşa Caddesi’nin arasında işleyen iki asansörü barındıran asansör kulesi bu iki semt arasinda guvenli, hizli ve kolay ulasimi saglamasi amaciyla yapilmis. Günümüzde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından eğlence, kültür ve dinlence mekanı olarak kullanılmaktadir. Asansöre, halk arasında “Asansör Çıkmaz Sokağı” olarak bilinen ve resmi adı “Dario Moreno” olan sokaktan ulaşılmaktadır. Kule, taş olan iki bölümden sonra tuğla olarak yükselir. Yapının Halilrıfatpaşa Caddesi’ne ulaştığı yerde demir konsollar üzerinde taşınan ahşap bir balkon bulunur. Bu balkondan İzmir şehri kuşbakışı izlenebilmektedir. Binanın enfes bir manzarası olan bu üst terasta bir açık hava kahvesi, bir kapalı restoran ve “Ceneviz Meyhanesi” bulunuyor.



Kadifekale

Tepekule’deki eski İzmir (Smyrna) dışında, şehrin Kadife Daği olarak bilinen Pagos’ta yeniden kurulduğu alandır. Kent M.Ö. 4. yy de kurulmustur. Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar Kadifekale`de mevcuttur. İzmir’in ve körfezin kuşbakışı gozlem noktası olan Kadifekale, şehrin güneyinde 186 metre yükseklikteki bir tepe üzerindedir. Eski adı Pagos olan Kadifekale’de yaşayan Amazon kadınlarının, dağın eteklerinden Meles Çayı kıyilarına indikleri ve hakimiyetlerini uzun seneler sürdürdükleri rivayet edilmektedir. Büyük İskender’in generallerinden Lysmachos tarafından yaptırılan kalede halen bu döneme ait kalıntılara rastlanmakta, Bizans dönemine ait sarnıçlar bulunmaktadır. Şu an ise bu kale yıkık bir durumdadır. Çevresinde turistler icin ilgi cekici örnekler satılmaktadır. Izmir`i kuşbakisi gormek isteyenler icin Kadifekale mutlaka gorulmesi gereken bir yerdir.



İzmir Doğal Yaşam Parkı

Kentin Çiğli ilçesinde Sasalı beldesine kurulmuş olan bu doğal yaşam parkı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulmuş olup, Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parklarından biridir. 2008 yılında ziyarete açılan bu park yaklaşık 425000 metrekarelik alana yayılmıştır. Yurt dışından ve yurt içinden getirilen çeşitli hayvan türleri bu parkta etraflarında herhangi bir tel ya da engel olmaksızın doğal ortamları içerisinde yaşamaktadır. Park içinde 120 hayvan türünden 1500 hayvan ve 250 bitki türü ile 3000 kadar ağaç bulunmaktadır. Türkiye doğumlu olan ilk fil “Bebek” burada ziyaret edilebilir. Bebek yaklaşık 110 kg olarak dünyaya gelmiş. İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda ziyaretçiler için iki kafeterya ve 1 adet hediyelik eşya mağazası bulunmaktadır. Özellikle yaz aylarında yapacağınız park ziyaretinde yanınıza güneşten korunmak için mutlaka bir şemsiye, şapka almayı ve açık renkli, hafif şeyler giymeyi unutmayınız.

Parka giriş ücreti öğrenciler için 1 TL, yetişkinler için 3 TL’dir.

Yer: Çiğli-Sasalı beldesi
Ulaşım: Otobüs (Karşıyaka Vapur İskelesi’nden kalkan 777 no’lu belediye otobüsü), taksi
Ziyaret Saati: Her gün 09.00-16.30 (kış dönemi 1 Ekim – 1 Nisan)
Her gün 09.00-18.30 (yaz dönemi 1 Nisan–1 Ekim)



Saint Polycarp Kilisesi

İzmir’in en eski kilisesi olan St. Polycarp Kilisesi, İncil’de adı geçen yedi kiliseden biridir. Roma döneminde İzmir, Hristiyanlığın gelişiminde rol oynamıştır. St. Polycarp İzmir’in ilk başpiskoposu olup aynı zamanda bölgede hristiyanlığın gelişimi için çabalarda bulunmuş kişidir. St. Polycarp 23 Şubat 155 yılında öldürülmüş ve Romalılar tarafından bugünkü Kadifekale yakınında bulunan stadyumda 86 yaşında şehit edilen St. Polycarp adına, Osmanlı İmparatoru Sultan Süleyman’ın izni ve Fransa Kralı XIII. Louis’in yardımıyla kilise 1625 yılında inşa edilmiştir. Kilise yapıldığı zaman Fransız rahiplerine verilmiştir. Kilise ve binaya sonradan eklenen manastır, 1688 yılında bir deprem geçirmiş ve daha sonra da yanmıştır. 1700’lü yıllarda çıkan diğer yangınlarda da kilise bir hayli zarar görmüştür. 1853-1929 yılları arasında kilise, İzmir’de yaşayan Fransız bir mimar tarafından restore edilmiştir. Bu mimar St. Polikarp’ın yaşam öyküsünü kilisenin içinde yapmış olduğu fresklere yansıtmıştır.Kilise bugünkü onarılmış haliyle; doğu- batı doğrultusunda üç nefli, bema kesimi kubbeli, dikdörtgen şeklinde bir bazilikadır. Batı cephesinin güney ucunda yükselen bir çan kulesi bulunmaktadır.
Yer: Konak-NecatiBey Bulvarı
Ulaşım; Otobüs, metro, taksi
Ziyaret Saati: Grup ziyareti Pazar haric 08.30-12.00 ve 15.00-18.00
Bireysel ziyaret Pazar haric 15.00-17.00



İzmir Kültürpark (Izmir Fuarı)

İzmir Kültürpark ayni zamanda Izmirliler tarafindan fuar alani olarak isimlendirilir. Kulturpark, Behçet Uz liderliginde 1 Ocak 1936 yılında kurulmuştur. İzmir Enternasyonal Fuarı her yıl giyimden, sanayi ürünlerine, kitaptan, süs bitkilerine kadar çeşitli fuarlara ve sergilere ev sahipliği yapmaktadır. 1936’dan beri her yıl Ağustos ayının sonunda İzmir Enternasyonel Fuarı kapılarını ziyaretçilerine açmaktadır. Kültürpark’ın kurulmasındaki amaç, Atatürk’ün isteği doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer devletlerle olan ekonomik bağlantısını sağlamakmis. Toplam 420.000 metrekare alan üzerinde kurulmuş olan Kültürpark’ın içinde 14 kapalı sergi salonu, 4 konferans salonu, Atatürk Açıkhava Tiyatrosu, İsmet İnönü Sanat Merkezi, İzmir Sanat, Fuar Evlendirme Dairesi, Celal Atik Spor Salonu, lunapark, Hayvanat Bahçesi, Paraşüt Kulesi, Gençlik Tiyatrosu, Resim-Heykel Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat Müzesi gibi sanat ve eğlence mekanlarının yanı sıra koşu yolu, yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortları, halı saha gibi spor etkinliklerine imkân sağlayan pek cok mekan bulunmaktadır. Kültürparkta 8000’den fazla ağaç bulunmaktadır. Ağaçlar ve bitki örtüsünün künyesi çıkarılmış ve ayrıca ağaçlar sigortalanmıştır.



Karsiyaka

Izmir`in en guzel ilcelerinden biri olan Karsiyaka, Izmir Korfezi`nin kuzey kiyisinda ve Yamanlar Dagi eteklerinde kuruludur. Kentin sehir merkezinin karsi yakasinda kurulu oldugu icin ilceye “Karsiyaka” denilmistir. 19. yüzyıl Batı kaynaklarında ilceye “Kordelio” denilmistir. Ilceye komsu olan diger ilceler Bornova, Bayrakli, Cigli ve Menemen`dir. 1865 yilinda Izmir-Menemen demir yolunun hizete girmesiyle Karsiyaka yerlesime acilmis. Karşıyaka, Ulu Onder Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın adıyla anılan ve o donemlerde Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın ailesi Uşşakizadelere ait olan ve yakın geçmişte bir anı evi olarak restore edilmiş köşk ve bunun dışında İzmir Levanten köşkleri tanımına giren birkaç tarihi yapı ile tanınır. Ussakizade Kosku`nde Zubeyde Hanim hayata gozlerini kapatmistir. Bu kosk 2008 yilinda gecirdigi restorasyon sonrasinda “Latife Hanim Ani Evi” ismini almistir. Karsiyaka sahili, Bostanli, Sevgi Yolu Sokagi ve sayisiz kafe ve restorantlar Karsiyaka`nin gorulmesi gereken yerlerindendir.



Teleferik Balcova

İzmirliler`in, Balçova’ya her 10 dakikada bir kalkan belediye otobüsleri ile günün her saatinde ulaşabilecekleri bir piknik alanı. Teleferik ile üç dakika süren ve enfes bir İzmir manzarasının eşlik ettiği yolculuk ile tepedeki tesislere ulaşılır. Dileyen et marketten alışveriş yapıp kendin pişir-kendin ye bölümünden yararlanabilir, isteyen de restoranlarda yemeğini yiyebilir. Temiz havada, İzmir manzarasına hakim dinlenme tesislerinde ailenizle birlikte piknik yapabilirsiniz.

Adres: Teleferik Mh., 35330 Balçova/İzmir