Edirne İli Hakkında Herşey

DeepSilence · 02 Temmuz 2023, 12:27

EDİRNE

TARİHİ;

Edirne civarına bilinen ilk yerleşimciler, Trak kabilelerinden Odrisler ve Bettegerilerdir. Yaygın görüşe göre günümüzde Edirne'nin bulunduğu Meriç ile Tunca nehirlerinin birleştiği yere Odrisler tarafından, Odris veya Odrisia adı verilen açık bir şehir veya pazar yeri kurulmuştu. MÖ 1400-1200 yılları arasında bölge Akaların eline geçti ve bu dönemden sonra "polis" hâline getirildi. Ahameniş İmparatoru I. Darius'un MÖ 510'larda yıllarında İskitler üzerine düzenlediği sefer sırasında bölge Pers hakimiyetine girdi. MÖ 460 yılında I. Teres hükümdarlığında bağımsızlığını ilan eden Odrisler, tekrardan bölgenin hakimi oldu. MÖ 340 yılında II. Filip hükümdarlığındaki Makedonların eline geçen yerleşim yeri, bu dönemde Orestia adıyla anılmaya başlandı. Bölge, daha sonraları Kelt istilalarına da uğradı. Makedonların kontrolündeki Orestia, MÖ 168'de Romalıların eline geçti Roma İmparatoru Hadrianus'un MÖ 123-124 yılları arasında gerçekleştirdiği doğu seyahati sırasında adı Hadrianapolis olarak değiştirilen Orestia'ya şehir statüsü verildi. Roma İmparatorluğu'nun 395 yılında ikiye ayrılmasının ardından Bizans İmparatorluğu'nun kontrolünde kalan Hadrianapolis, bu dönemde Got, Hun, Peçenek, Avar ve Bulgar saldırılarına maruz kaldı.

813 yılında Bulgaristan Hanı Krum tarafından ele geçirilen şehir, Krum'un ölümü sonrasında tahta geçen Omurtag'ın Bizans İmparatoru V. Leo arasında 815 yılında yapılan antlaşmayla birlikte iki devlet arasında otuz yıllık barış sağlanırken şehrin kontrolü Bizans İmparatorluğu'na bırakıldı.

1000'li yıllarda şehir, birkaç defa Peçenek ve Kuman saldırısına uğrasa da Bizans İmparatorluğu kontrolünde kaldı. Haçlı Seferleri sırasında çeşitli saldırılara uğrarken, Latin İmparatorluğu kontrolüne giren şehirde Bulgarlarla 1205'te yapılan muharebede Latinler mağlup oldu. Latin İmparatorluğu'nın 1261 yılında yıkılması sonrasında Hadrianapolis Bulgarların yönetimine girdi. Farklı kaynaklara göre 1361-1371 yılları arasında değişiklik gösteren süreçte şehir Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı. Türklerin eline geçince adı Edirne olarak değişen ve daha sonradan Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan şehir, 1453'te İstanbul'un başkent olmasından sonra da önemini kısmen yitirse de, padişahların gözde yerlerinden biri ve canlı bir ticari ve idari merkez olarak kalmıştır. 18. yüzyılda yangınlar ve depremle sarsılan kentin gelişimine en büyük darbeyi, bir zamanlar avantaj teşkil eden Balkanlara açılan kapı olma niteliğinin Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemeye başlamasıyla dezavantaja dönüşmesi vurmuştur. Yabancı işgalini ilk olarak 1828-29 yılındaki Osmanlı-Rus harbinde yaşayan şehir, 93 Harbi'nde (1877-1878) tekrar Ruslar, Balkan Harbi'nde (1912-1913) ise Bulgarlar tarafından işgal edilmiştir. Birinci Balkan Savaşından sonra kabul edilen barış anlaşmasıyla Bulgaristan'a geçen kent, daha anlaşmanın mürekkebi kurumadan patlak veren İkinci Balkan Savaşından sonra tekrar Türk topraklarına katılmıştır. I. Dünya Savaşı'ndan Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgiyle çıkmasının ardından Edirne, Temmuz 1920'de Yunan işgaline uğramış, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanmasıyla 25 Kasım 1922'de (Edirne'nin Kurtuluşu) nihai olarak Türk egemenliğine girmiş ve Lozan Antlaşması'yla Yunanistan'dan savaş tazminatı olarak geri alınan Karaağaç'ın 15 Eylül 1923'te Türkiye'ye katılmasıyla ilin sınırı bugünkü halini almıştır.

DeepSilence · 02 Temmuz 2023, 12:28

EDİRNE'ye Gitmek için 10 Geçerli Bahane

Osmanlı'ya neredeyse bir asır başkentlik yapmış serhad şehrimiz Edirne; tarih ve kültür varlıkları, keşfedilmemiş doğası, kent ve insan dokusunun coşku dolu atmosferi, lezzet damıtılmış mutfağı ve daha birçok yönü ile; hele de İstanbul gibi bir metropole yakınlığı ile hafta sonları hayattan zaman çalmak için ideal bir şehir.

Bunun için bahanelere sığınmanız gerekirse, işte Edirne'ye Gitmek için 10 bahane...

1. Ramazan'ın Manevi İklimi İçin Edirne'ye...

Osmanlı'nın ikinci başkenti Edirne her biri zerafet ve azamet timsali olan onlarca irili ufaklı tarihi camiye ve Selimiye, Üç Şerefeli Cami, Sultan 2. Bayezid Camii, Muradiye, Eski Cami gibi "Selatin Camileri"ne ev sahipliği yapar. Özellikle her yıl Ramazan ayında Edirne'nin ufkunu süsleyen camiler ziyaretçilerle dolar taşar.

Edirne Selatin ( Sultan ) Camileri
Edirne' nin Tarihi Küçük Camileri

2. Edirne'nin Gerdanlıkları; Tarihi Köprüler

Edirne’nin eşsiz silueti her ne kadar camiler ise; bir o kadar da şehre hayat veren "etrafı seyranlık" nehirleri üzerinde "gerdanlık" gibi salınan köprüleridir.

Meriç kıyısında gün batımının eşsiz manzarasını birlikte izlediği
yarin sıcak avcunu avcuna alıp ele düşer; radayodan yankılanan o
türkünün sözlerine ilham olup dile düşer.

“Edirne köprüsü taştan / Sen çıkardın beni baştan…”

Edirne hakkında üzerine henüz daha büyük dizeler yazılamamış Kırklarelili şair M. Niyazi AKINCIOĞLU’nun şiirinde ise neredeyse başroldedir Edirne Köprüleri. Edirne'nin Gerdanlıkları; Edirne Köprüleri

3. Er Meydanı; KIRKPINAR

Edirne için bir gurur vesilesidir Kırkpınar.

4. Edirne'nin Müzeleri ve Anıtları

Tarih ve kültür değerleri ile bir hazine olan Edirne; bu değerlerin sunulduğu müzeleri ile de mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yer.

-Avrupa Müze Ödüllü "Sağlık Müzesi"
-Kültür Bakanlığı "Etnoğrafya ve Arkeoloji Müzesi"
-Kültür Bakanlığı "İslam Eserleri Müzesi"
-Selimiye Vakıf Eserleri Müzesi
-Lozan Anıtı ve Müzesi
-Lozan Anıtı ve Müzesi
-Şükrü Paşa Anıtı ve Balkan Savaşları Müzesi
-Balkan Şehitliği

5. Edirne Lezzetleri

Edirne lezzetlerinden kaçını biliyor olabilirsiniz?

6. Lezzet Durakları

Edirne'nin kendine kimlikli lezzetlerini tadabileceğiniz ve hediyelik olarak alabileceğiniz "Lezzet Durakları" için; Edirne'ye...

7. Coşku Dolu Festival ve Kutlamalar

Kakava & Hıdrellez
Kırkpınar Haftası Etkinlikleri
Bocuk Gecesi
Edirne Helva Sohbetleri
Edirne'nin kendine kimlikli pek çok şenlik ve kent festivali için...
Trakya'da KAKAVA Geleneği
'Bocuk' Gelecek, Hepimizi Yiyecek...
Edirne'de Köklü Bir Gelenek; HELVA SOHBETLERİ
Bando ve Ciğer Festivali vb...

8. Antik Kentler & Ören Yerleri

Edirne'nin çeşitli ilçelerinde bulunan menhirler, dolmenler, tarih ve kültür varlıkları ile;

-Antik Yunan, Trak, Roma, Bizans ve Osmanlı'ya ait buluntularıyla bir açıkhava müzesini andıran ilçe; Enez

Enez Fatih Camii ( Enez Ayasofyası )

9. O aynı zamanda bir "Egeli"

Trakya topraklarında yer alan Edirne'nin "Ege Denizi-Saros" a kıyılarını keşfetmelisiniz. O Trakyalı olduğu kadar aynı zamanda bir Egeli...

Sazlıdere'den Yaylaköy'e SAROS'daki KEŞAN

10. Edirne Arastaları'nda Alışveriş Keyfi

Bir başka şehre gidenler alışveriş için günümüzde birbirinin aynı konseptte AVM.leri doldururken; Edirne'ye geldiğinizde alışveriş için sizi Edirne'nin tarihi çarşıları yani arastaları karşılar.

- Ali Paşa Çarşısı
-Selimiye Arastası
-Bedesten Çarşısı vb...
Edirne Gezi Rehberi

DeepSilence · 02 Temmuz 2023, 12:28

EDİRNE'de Gezilip Görülmesi Gereken Yerler

Edirne’nin Turistik Noktaları

Trakya’nın sakin şehri, Osmanlı’nın eski başkenti Edirne, tarihi yerleri, huzurlu mekanları ve sımsıcak insanlarıyla keyifli bir haftasonu kaçamağı rotası. Günübirlik Edirne turlarıyla sadece Selimiye’yi görüp, ciğer yeyip dönmeyin, hem görecek hem de yapılacak daha çok şey var. Öncelikle şehirde Osmanlı mimarisinin çok iyi korunmuş ve İstanbul’daki benzerlerinden oldukça farklı eserleri var. Edirne oldukça modern bir şehir, sokaklarında gezinmesi, kafelerinde, barlarında, meyhanelerinde takılması da çok keyifli.

İstanbul’dan kara yoluyla ulaşabileceğiniz Edirne’ye uzaklardan İstanbul uçak bileti alarak aktarmalı olarak gidebilirsiniz. Edirne’ye en yakın yurt içi havalimanı İstanbul’dakiler. Gezimizin durakları olacak Edirne’de görülmesi gereken turistik noktaları sıralayalım;

Edirne Saraçlar Caddesi:

Edirne’nin araç trafiğine kapalı en önemli caddelerinden Saraçlar Caddesi’nde bir tam tur atmak şart. Oldukça Avrupai ve canlı olan cadde turistik mekanlardan biraz uzaklaşıp hayata karışmak için ideal. Komşu Selanik‘in benzer caddelerini hatırlattı bize.

Selimiye Camisi:

Malum, tarihimizin dahi karakterlerinden Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camisi Edirne’deki ilk durak. Eğer Edirne’ye otobüs bileti alarak geldiyseniz, otogardan birçok firmanın şehir içi servisi ile buraya ücretsiz gelebilirsiniz.

Eski (Ulu) Cami:

Selimiye’nin hemen karşısında bulunan ve 1414 yılında yapılan Eski Cami, bizim için Edirne’nin en büyük sürpriziydi. Mimar Sinan’a ayıp olmayacaksa Selimiye’den daha fazla beğendiğimizi de söylemeliyiz. Ortaçağ kilise mimarilerini andıran farklı tavan işlemeleri ve her köşesinde bulunan dev hat yazmalarıyla nadir karşılaşabilecek bir etkileyiciliğe sahip. Ara Güler’in ünlü “Allah ve Kadınlar” fotoğrafı da girişin sağında bulunan “Allah” yazısının altında çekilmiş.

2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi:

1488 yılından itibaren 400 yıl boyunca hastane olarak hizmet veren ve önemli döneminde sadece akıl hastalarına hizmet vermiş, günümüzde de “gerçekten” çok profesyonel diyebileceğimiz bir müze. Türkiye’de maalesef müzecilik hayal ettiğimiz noktalarda değil, bunun kötü örneğini yine Edirne’de Balkan Savaşları müzesinde gördük, aşağıda yazacağız, ancak Beyazıt Külliyesi ve Sağlık Müzesi, özel sektörün de desteğiyle hem eğitici hem de keyifli bir müzeye dönüştürülmüş. Osmanlı’nın tıp tarihi, ameliyat teknikleri çok iyi görselleştirilmiş. Şifahanede akıl hastalarını tedavi etmek için müzik, koku gibi alternatif yöntemler denenmiştir ki o dönemde dünyada az karşılaşılan bir tedavi şekli olarak ayrı bir öneme sahiptir. Mekan da başlı başına huzur verici, bahçesinde hayallere dalınası. Giriş ücreti yetişkenler için 5, öğrenciler için 3 TL.

Kırkpınar Yağlı Güreş Er Meydanı:

Sarayiçi bölgesinde bulunan Kırkpınar güreşlerinin gerçekleştirildiği saha, güreşlerin olmadığı zamanlarda özel bir aktivite barındırmasa da yüzlerce yıllık geleneğin yaşatıldığı mekanda bulunmak keyifli bir duygu.

Adalet Kulesi:

Sarayiçi’nde eski sarayın kalıntılarının yanında, Kırkpınar Ermeydanı’na giden yolda Adalet Kulesi yer alıyor. Saraydan geriye pek bir şey kalmamış ama Adalet Kulesi sapasağlam heybetiyle yerinde. Burası Osmanlı döneminin yüksek mahkemesiymiş ve birçok ileri sorun burada çözülürmiş, her katında kadılar görev yapar, en tepesinde en ciddi konulara karar verilirmiş. Ceza “ölüm” olursa, infaz edilecek ceza kulenin önündeki ibret taşında sergilenirmiş.

Karaağaç:

Edirne’nin doğayla iç içe, tek katlı eski evlerle dolu ve nefis bir Meriç manzarasına sahip en sevimli ilçelerinden biri. Tarih turlarından mola verince solunlanma köşeniz burası olmalı. Meriç nehri manzaralı çok güzel cafeler bulunmakta, Edirne’liler için kahvaltıcılarıyla da meşhur bir yer. Yunanistan sınırına çok yakın olan bölge, Lozan antlaşması’yla Türkiye’ye katılmış. Gitmişken Lozan Anıtı ve tarihi Edirne tren garı da görülmeli. Burada bütün kafelerde takılsanız sıkılmaz, huzur bulursunuz.

Muradiye Camisi:

Edirne’nin az bilinen değerlerinden Muradiye Camisi, duvarları kaplayan tarihi çinileri ve İran’daki benzerlerini kıskandıracak güzellikteki mihrabıyla öne çıkıyor. Mimarı veya ne zaman yapıldığına dair net bir kaynak bulunmamakla beraber 1436 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Duvarlarındaki çini eserleri pek iyi korunamamış ve malesef tahrip olmuş ama kesinlikle görülmeye değer.

Üç Şerefeli Cami:

Edirne’nin klasik Osmalı mimarisinden ayrılan bir başka camisi, Üç Şerefeli Cami her biri birbirinden farklı minareleri ve tavanlarıyla şaşırtan bir yapı. Burgu şeklindeki minaresi gerçekten çok farklı.

Büyük Sinagog:

Avrupa’nın sayılı, Türkiye’nin en büyük sinagog’u 1983’te cemaatsizlikten kaderine terk edildikten sonra 2015 yılında tekrar ziyarete açıldı. Çok kültürlü geçmişimizin güzel örneklerinden olan yapı başarılı şekilde restore edilmiş, geniş ferah bir ortamda ziyaret açık.

Uzunköprü:

Trakya’nın ve Türkiye’nin unutulmuş “en”lerinden biri olan Uzunköprü dünyanın ayakta kalan en uzun taş köprüsü. Yaklaşık 1400 metre uzunluğunda köprünün yakınına geldiğimizde, özellikle fabrikalardan atılan atıklar sebebiyle dayanılmaz bir kokuyla karşılaştık. Etkileyici bir köprü olsa da koku gerçekten yaklaşılmayacak ya da durulamayacak kadar feciydi, umarız acilen düzelir.

Balkan Savaşları Müzesi:

Osmanlı tarihinin en trajik savaşlarından, ağır kayıplar verilen Balkan Savaşları’nda Edirne’ni savunulduğu Buçuktepe bölgesi askeriye tarafından işletilen bir müze. Savaş alanları iyi korunmuş olsa da komik kaçan bir amatörlük, bir müzeye yakışmayacak hamaset ve içerdiği sert ırkçı ögeler nedeniyle müzeye pek bayılamadık. Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından işletilmeyen müze, askeri idare altında. Umarız en kısa sürede bu acı ve önemli anıyı, daha düzgün bir müzecilik anlayışıyla, objektif bir anlatımla tarihi yerinde öğrenebileceğimiz bir hale büründürebiliriz.

DeepSilence · 02 Temmuz 2023, 12:29

EDİRNE'de Ne Nerede Yenir?

Edirne’de Yeme İçme Notlarımız

Çok zengin saymayacağımız ancak beğendiğimiz Edirne mutfağında tarih boyu bölge insanlarından etkilenmiş bir yemek kültürü göze çarpıyor. Türkiye’nin tümünde olduğu gibi elbette Edirne yemekleri de, Tüm Trakya lezzetleri ve tüm Balkan mutfağı özelliklerinde olduğu gibi evlerde yenilebilir olsa da, şehir bu konuda misafirlerine de oldukça cömert. Muhtemelen yol üstü durağı olması sebebiyle yakın dönem boyunca ciddi bir restoran yemeği kültürü de eklenmiş. Elbette içki kültürü ve rakısı bu kadar meşhur bir bölge olunca karşımıza leziz meyhaneler de çıkıyor. İlk Edirne gezimizde az zaman geçirebilmiş, az yemiştik, ikinci gezimizde menüyü tamamladık. Edirne’nin restoranları ve mekanlarıyla birlikte Edirne yemek notlarımıza bakalım;

Edirne Tava Ciğeri: Elbette Edirne’nin neyi meşhur sorusunun sözlük karşılığı. Tavada kızartma ciğerin müdavimleri çok fazla. Yanında gelen acı sosu, baharatlar ve soğan piyaz ile yenmesi makul. Zevk işi ancak yanında yoğurt şahane gidiyor. 2015 yaz fiyatları mekana göre değişse de 12-16 TL arası değişiyor. Kurutulmuş biber de masada zevkli bir arkadaş.

Edirne’de tava ciğeri nerede yenir derseniz, en ünlüsü ve turistik olanı Aydın Tava Ciğer, önünde her zaman sıra var. Biz ise çoğunluk için ikinci en ünlü kabul edilen Niyazi Usta’da yedik, bol porsiyonu ve servisiyle oldukça memnun kaldık. Aşağıda mekan önerilerimiz gelecek.

Ayrıca ciğer kapama diye bir arkadaş da var, biraz daha sağlıklı bir pişirim tercih edenlere.

Mutancana ve Zirva: Payitaht döneminden kalma olduğu düşünülebilecek bu eser et ve meyveyi bir araya getiren, Saray mutfağının önemli ürünlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Edirne gezimizde tadamadık ancak daha önceden İstanbul’da yemişliğimiz olan zirva ile mutancana benzer yemekler. Mutancana daha sulusu dersek umarız kızan olmaz. Temel haşlama etin, meyve ve sebzelerle birleşmesi diyelim.

Hayrabolu Tatlısı: Günümüzde tahinle süslenerek servis edilen bu sıradan ancak nefis tatlı için Edirneli arkadaşlarımız “tahinin ne işi var” diyorlar. Vardır bir bildikleri ve tarihi bir yapısı diyoruz ancak güncel halini biz çok sevdik. İzmir Kemalpaşa tatlısının kocamanı gibi düşünürsek bir porsiyonu keyif veren bir sofra sonu olarak midemize yakışıyor doğrusu. “Ayrabolu be yaw”

Edirne Pastane lezzetleri: Badem Ezmesi, Edirne Kurabiyesi (un kurabiyesinin kentlisi) gibi birçok lezzet hem yerliler hem de turistler tarafından zevkle yeniyor.

EDİRNE’NİN YEMEK MEKANLARI

İki Edirne Gezimiz sırasında keyifle yedik içtik, birkaç lezzeti birleştirdik, deneyimlerimizi ve beğenilerimizi paylaşalım. Afiyet olsun.

Edirne Tadım Kahvaltı Salonu

Güne başlarken “Edirne’de kahvaltı nerede yapılır?” sorusunun şehir merkezindeki ilk cevabı olan Tadım Kahvaltı Salonu’nu seçtik. Mekan aslında bir menemenci. Taze ürünlerle, mahalle usulü, çok uygun fiyatlara kahvaltı veren dükkan Saraçlar Caddesi’nin yanı başında. Hem bölge esnafına, hem askerlere, hem öğrencilere hem de turistlere hizmet veren dükkanın öne çıkan ürünlerinin başında menemen çeşitleri geliyor. Ilık ballı süt enfesken, Edirne peynirleri de güzel. “Kahvaltı” zengin ve ürünler bol kepçe. Tazelik çok belli oluyor. “Special menemen” denedik, açıkçası biraz ‘fazla’ olduğunu söyleyebiliriz. Hiçbir şeyin tadını direkt alamıyorsunuz, munchies tarzı karışık lezzetleri çok severiz ancak buna bayılamadık. Tek kişilik kahvaltı, zevkinizi göre bir menemen + kahvaltıya dahil 2 çay, 2 ılık ballı süt, 2 ekstra çay, su gibi zengin bir menüyü 20-24 TL arasına çıkarabilirsiniz. Basit bir menemen + 2 çay + peynir zeytin tabağı da 10 TL’nin altında hesap çıkarır.

Karaağaç Kahvaltıcıları

Edirne’nin en meşhur kahvaltıcıları Karaağaç’ta sıralanıyor. Edirne Gezilecek Yerler bölümümüzde yazdığımız Lozan Anıtı ve tarihi trenin olduğu bölgede sıra sıra birçok kahvaltı mekanı bulunuyor. Çay içmişliğimiz var, gayet kıvamlıydı.

Ayçiçeği -25 Saat açık-

Tüm gün açık oluşunu 25 saat ile tanımlayan mekan Edirne’nin çorbacı kebapçı ihtiyacını gideriyor. Bol malzemeli kelle paçasını (karışık) pek beğendiğimizi söyleyemeyiz ancak lahmacun ve kebaplar gayet iyiydi. Salatalar da bize özel denk gelmediyse oldukça tazeydi.

Balkan Lokantası

Saraçlar Caddesi üzerindeki esnaf lokantası gerçekten efsane! Edirne’de olup da bir saray mutfağı yiyelim derdiyle arayışımız sırasında, elbette Osmanlı’nın mutfak notlarının olmaması ya da ürünlerinin aşırı zor (pahalı) üretimi sebebiyle günümüz piyasasına yayılamadığını düşünürsek, esi payitahtta bu talebimize en yakın “Edirne Balkan Lokantası”nı bulduk. Ciğer kapama gayet başarılıydı, tava yoğurdu muhteşemdi, çoban kebabı uzun süredir yediğimiz en iyi sulu yemeklerden biriydi diyebiliriz. Mekanda söğüş soğan da veriliyor.Sütlacın oldukça vasat olduğunu hatırlatıp, ağzınızın tadını bozmadan başka bir tatlıcıya geçmenizi öneririz.

Park Ocak Edirne

Sadece öğlen servisi yapan mekana 15.30’da gittiğimizde yemek servisinin sonlandığını öğrendik. Edirne’nin en lezzetli duraklarından olan meşhur Park Ocak, Park Otelin bir parçası gibi konumlanmış. Yiyemediğimiz için bir şey demeyelim, lokanta kıvamında hoş bir yer. Fırsatınız olursa mutlaka yorumunuzu bekliyoruz.

EDİRNE’DE CİĞER NEREDE YENİR?

Meşhur Edirne Tava Ciğeri’ni tüm şehirde kolaylıkla bulmak mümkün. Aslında çoğunun iyi mekan olduğuna inanıyoruz çünkü bu tip yerel lezzetleri kötü yapan yerleri, yerleşik insanlar beğenmez ve iş yapmasına imkan vermezler ancak öne çıkanları yazmak gerek diye düşünüyoruz.

Ciğerci Aydın (En meşhur)

Bedava dağıtırmışçasına önünde deli gibi sıra olan Ciğerci Aydın’ın sırasını çekmeyi hiç düşünmediğimiz için biz yemedik. Edirne’de en iyi ciğer nerede yenir sorusuna birçok Edirneli burayı adres gösteriyor, keyfiniz bilir.

Ciğerci Niyazi

Edirne’ye ilk gidişimizde meşhur Edirne tava ciğerini yediğimiz mekan Kale İçi bölgesinde yer alıyor. Edirne’nin birçok tava ciğercisi ile yan yana. Açıkçası çok bayılmadığımız bu lezzeti, burada ‘iyi’ bulduğumuzu belirtelim. Ancak kalabalık bir grupla yemiştik ve kimsenin de fazla fazla yiyemediğini gördük. Fazlası bayıyor yani. Bir porsiyon Edirne Tava Ciğeri 14 TL, yanında biber, baharat, soğan, ekmek, sos ücretsiz. İçecekler pahalı, personel gayet suratsız ve hizmet –bizce- zayıf. Mekan turistik ve çok kalabalık.

Ciğerci Kazım

Edirne’nin en meşhur ciğercileri listesinde karşımıza çıkan Kazım’a sadece yer vermek istedik. Yiyen varsa yorum yazsın diğer okurlarımız da faydalansın lütfen. Bizim fırsatımız olmadı.

Köfteci Osman

Edirne’de köfte denilince akla gelen ilk mekan olan Köfteci Osman lüksleşmiş, büyük bir tesis. Böyle küçük bir şehir için büyük alanlarda çok şubeli zincirleşmek başarıdır. Kalitesini bozmaması ve misafirlerini mutlu etmeye devam etmesi dileğiyle.

Vargo Restoran

Edirne’nin manzaralı, lüks mekanı. Dünya mutfağından ürünler sunan Vargo’yu Edirne Rehberlerinde ön sıralarda görüyorsunuz. Bulgaristan ve Yunanistan manzaralı restorandan komşularımızı izlerken zevkle yiyip içebilirsiniz.

Tatlıcı Keçecizade

Edirne kurabiyesi ve unlu mamüllerini yiyebileceğimiz tatlıcı ve pastanelerin başında gelen Keçecizade yol üstü duraklarının da meşhur ürün tedarikçilerinden. Keyifle tadıp yeme imkanı olduğu gibi, paket servisle memlekete de ürün götürmek mümkün.

Arslanzade

Yine Edirne’nin en meşhur kurabiyecilerinden Arslanzade badem ezmesinin yanı sıra kallavi kurabiyesiyle öne çıkıyor. Komşu Yunanistan‘ın Kavala Kurabiyesi de denenebilecek lezzetlerden.

EDİRNE’DE İÇKİ İÇİLECEK YERLER ve GECE HAYATI

Ne yazık ki bu eğlenceli şehrin tüm gece hayatı detaylarına çok giremedik. Tabii ki eksik de kalmadık, elimizden geldiğince, yiyip içtiğimiz birkaç mekanla ilgili yazmak lazım dersek, size de kısa süreli Edirne seyahatlerinizde Edirne geceleri için birkaç fikir sunabiliriz.

Zindanaltı Meyhane

Edirne’nin en meşhur meyhanesi, eski yıllanmış, nostaljik bir işletme. Edirne’de rakı meze keyfi için tercih edilebilecek Zindanaltı’da rakının yanına mutlaka peynir söyleyin keza bütün masa Edirne peynirine bayıldık. Servis iyi, çalışanlar meyhane kültürüne hakim ve halden anlar kişiler. Ortam salaş, teras var. Saraçlar Caddesi üzerinde.

Ayşe Kadın Bölgesinde (Öğrencilere ve Trakya Üniversitesi’ne yakın) Edirne Leman Kültür kentin en kalabalık öğrenci mekanlarından. Benzin Cafe Edirne, Pena gibi mekanlar da önde gelen meşhur yerler. Ayrıca ciddi bir türkü bar kültürü de Edirne’ye hakim, kolaylıkla bulunabilir.

Ayrıca şehrin her yerinden rahatlıkla bulunan tekel bayilerinin ürün yelpazesi geniş, fiyatları normal, sokaklar da iki bira alıp oturup içmek için müsait.

02 Temmuz 2023, 12:27	#1
Çevrimdışı DeepSilence Banlı Üye	Edirne İli Hakkında Herşey Edirne İli Hakkında Herşey Www.TrendForum.Net EDİRNE TARİHİ; Edirne civarına bilinen ilk yerleşimciler, Trak kabilelerinden Odrisler ve Bettegerilerdir. Yaygın görüşe göre günümüzde Edirne'nin bulunduğu Meriç ile Tunca nehirlerinin birleştiği yere Odrisler tarafından, Odris veya Odrisia adı verilen açık bir şehir veya pazar yeri kurulmuştu. MÖ 1400-1200 yılları arasında bölge Akaların eline geçti ve bu dönemden sonra "polis" hâline getirildi. Ahameniş İmparatoru I. Darius'un MÖ 510'larda yıllarında İskitler üzerine düzenlediği sefer sırasında bölge Pers hakimiyetine girdi. MÖ 460 yılında I. Teres hükümdarlığında bağımsızlığını ilan eden Odrisler, tekrardan bölgenin hakimi oldu. MÖ 340 yılında II. Filip hükümdarlığındaki Makedonların eline geçen yerleşim yeri, bu dönemde Orestia adıyla anılmaya başlandı. Bölge, daha sonraları Kelt istilalarına da uğradı. Makedonların kontrolündeki Orestia, MÖ 168'de Romalıların eline geçti Roma İmparatoru Hadrianus'un MÖ 123-124 yılları arasında gerçekleştirdiği doğu seyahati sırasında adı Hadrianapolis olarak değiştirilen Orestia'ya şehir statüsü verildi. Roma İmparatorluğu'nun 395 yılında ikiye ayrılmasının ardından Bizans İmparatorluğu'nun kontrolünde kalan Hadrianapolis, bu dönemde Got, Hun, Peçenek, Avar ve Bulgar saldırılarına maruz kaldı. 813 yılında Bulgaristan Hanı Krum tarafından ele geçirilen şehir, Krum'un ölümü sonrasında tahta geçen Omurtag'ın Bizans İmparatoru V. Leo arasında 815 yılında yapılan antlaşmayla birlikte iki devlet arasında otuz yıllık barış sağlanırken şehrin kontrolü Bizans İmparatorluğu'na bırakıldı. 1000'li yıllarda şehir, birkaç defa Peçenek ve Kuman saldırısına uğrasa da Bizans İmparatorluğu kontrolünde kaldı. Haçlı Seferleri sırasında çeşitli saldırılara uğrarken, Latin İmparatorluğu kontrolüne giren şehirde Bulgarlarla 1205'te yapılan muharebede Latinler mağlup oldu. Latin İmparatorluğu'nın 1261 yılında yıkılması sonrasında Hadrianapolis Bulgarların yönetimine girdi. Farklı kaynaklara göre 1361-1371 yılları arasında değişiklik gösteren süreçte şehir Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı. Türklerin eline geçince adı Edirne olarak değişen ve daha sonradan Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan şehir, 1453'te İstanbul'un başkent olmasından sonra da önemini kısmen yitirse de, padişahların gözde yerlerinden biri ve canlı bir ticari ve idari merkez olarak kalmıştır. 18. yüzyılda yangınlar ve depremle sarsılan kentin gelişimine en büyük darbeyi, bir zamanlar avantaj teşkil eden Balkanlara açılan kapı olma niteliğinin Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemeye başlamasıyla dezavantaja dönüşmesi vurmuştur. Yabancı işgalini ilk olarak 1828-29 yılındaki Osmanlı-Rus harbinde yaşayan şehir, 93 Harbi'nde (1877-1878) tekrar Ruslar, Balkan Harbi'nde (1912-1913) ise Bulgarlar tarafından işgal edilmiştir. Birinci Balkan Savaşından sonra kabul edilen barış anlaşmasıyla Bulgaristan'a geçen kent, daha anlaşmanın mürekkebi kurumadan patlak veren İkinci Balkan Savaşından sonra tekrar Türk topraklarına katılmıştır. I. Dünya Savaşı'ndan Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgiyle çıkmasının ardından Edirne, Temmuz 1920'de Yunan işgaline uğramış, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanmasıyla 25 Kasım 1922'de (Edirne'nin Kurtuluşu) nihai olarak Türk egemenliğine girmiş ve Lozan Antlaşması'yla Yunanistan'dan savaş tazminatı olarak geri alınan Karaağaç'ın 15 Eylül 1923'te Türkiye'ye katılmasıyla ilin sınırı bugünkü halini almıştır.

02 Temmuz 2023, 12:28	#2
Çevrimdışı DeepSilence Banlı Üye	Yanıt: Edirne İli Hakkında Herşey EDİRNE'ye Gitmek için 10 Geçerli Bahane Osmanlı'ya neredeyse bir asır başkentlik yapmış serhad şehrimiz Edirne; tarih ve kültür varlıkları, keşfedilmemiş doğası, kent ve insan dokusunun coşku dolu atmosferi, lezzet damıtılmış mutfağı ve daha birçok yönü ile; hele de İstanbul gibi bir metropole yakınlığı ile hafta sonları hayattan zaman çalmak için ideal bir şehir. Bunun için bahanelere sığınmanız gerekirse, işte Edirne'ye Gitmek için 10 bahane... 1. Ramazan'ın Manevi İklimi İçin Edirne'ye... Osmanlı'nın ikinci başkenti Edirne her biri zerafet ve azamet timsali olan onlarca irili ufaklı tarihi camiye ve Selimiye, Üç Şerefeli Cami, Sultan 2. Bayezid Camii, Muradiye, Eski Cami gibi "Selatin Camileri"ne ev sahipliği yapar. Özellikle her yıl Ramazan ayında Edirne'nin ufkunu süsleyen camiler ziyaretçilerle dolar taşar. Edirne Selatin ( Sultan ) Camileri Edirne' nin Tarihi Küçük Camileri 2. Edirne'nin Gerdanlıkları; Tarihi Köprüler Edirne’nin eşsiz silueti her ne kadar camiler ise; bir o kadar da şehre hayat veren "etrafı seyranlık" nehirleri üzerinde "gerdanlık" gibi salınan köprüleridir. Meriç kıyısında gün batımının eşsiz manzarasını birlikte izlediği yarin sıcak avcunu avcuna alıp ele düşer; radayodan yankılanan o türkünün sözlerine ilham olup dile düşer. *“Edirne köprüsü taştan / Sen çıkardın beni baştan…”* Edirne hakkında üzerine henüz daha büyük dizeler yazılamamış Kırklarelili şair M. Niyazi AKINCIOĞLU’nun şiirinde ise neredeyse başroldedir Edirne Köprüleri. Edirne'nin Gerdanlıkları; Edirne Köprüleri 3. Er Meydanı; KIRKPINAR Edirne için bir gurur vesilesidir Kırkpınar. 4. Edirne'nin Müzeleri ve Anıtları Tarih ve kültür değerleri ile bir hazine olan Edirne; bu değerlerin sunulduğu müzeleri ile de mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yer. -Avrupa Müze Ödüllü "Sağlık Müzesi" -Kültür Bakanlığı "Etnoğrafya ve Arkeoloji Müzesi" -Kültür Bakanlığı "İslam Eserleri Müzesi" -Selimiye Vakıf Eserleri Müzesi -Lozan Anıtı ve Müzesi -Lozan Anıtı ve Müzesi -Şükrü Paşa Anıtı ve Balkan Savaşları Müzesi -Balkan Şehitliği 5. Edirne Lezzetleri Edirne lezzetlerinden kaçını biliyor olabilirsiniz? 6. Lezzet Durakları Edirne'nin kendine kimlikli lezzetlerini tadabileceğiniz ve hediyelik olarak alabileceğiniz "Lezzet Durakları" için; Edirne'ye... 7. Coşku Dolu Festival ve Kutlamalar Kakava & Hıdrellez Kırkpınar Haftası Etkinlikleri Bocuk Gecesi Edirne Helva Sohbetleri Edirne'nin kendine kimlikli pek çok şenlik ve kent festivali için... Trakya'da KAKAVA Geleneği 'Bocuk' Gelecek, Hepimizi Yiyecek... Edirne'de Köklü Bir Gelenek; HELVA SOHBETLERİ Bando ve Ciğer Festivali vb... 8. Antik Kentler & Ören Yerleri Edirne'nin çeşitli ilçelerinde bulunan menhirler, dolmenler, tarih ve kültür varlıkları ile; -Antik Yunan, Trak, Roma, Bizans ve Osmanlı'ya ait buluntularıyla bir açıkhava müzesini andıran ilçe; Enez Enez Fatih Camii ( Enez Ayasofyası ) 9. O aynı zamanda bir "Egeli" Trakya topraklarında yer alan Edirne'nin "Ege Denizi-Saros" a kıyılarını keşfetmelisiniz. O Trakyalı olduğu kadar aynı zamanda bir Egeli... Sazlıdere'den Yaylaköy'e SAROS'daki KEŞAN 10. Edirne Arastaları'nda Alışveriş Keyfi Bir başka şehre gidenler alışveriş için günümüzde birbirinin aynı konseptte AVM.leri doldururken; Edirne'ye geldiğinizde alışveriş için sizi Edirne'nin tarihi çarşıları yani arastaları karşılar. - Ali Paşa Çarşısı -Selimiye Arastası -Bedesten Çarşısı vb... Edirne Gezi Rehberi

02 Temmuz 2023, 12:28	#3
Çevrimdışı DeepSilence Banlı Üye	Yanıt: Edirne İli Hakkında Herşey EDİRNE'de Gezilip Görülmesi Gereken Yerler Edirne’nin Turistik Noktaları Trakya’nın sakin şehri, Osmanlı’nın eski başkenti Edirne, tarihi yerleri, huzurlu mekanları ve sımsıcak insanlarıyla keyifli bir haftasonu kaçamağı rotası. Günübirlik Edirne turlarıyla sadece Selimiye’yi görüp, ciğer yeyip dönmeyin, hem görecek hem de yapılacak daha çok şey var. Öncelikle şehirde Osmanlı mimarisinin çok iyi korunmuş ve İstanbul’daki benzerlerinden oldukça farklı eserleri var. Edirne oldukça modern bir şehir, sokaklarında gezinmesi, kafelerinde, barlarında, meyhanelerinde takılması da çok keyifli. İstanbul’dan kara yoluyla ulaşabileceğiniz Edirne’ye uzaklardan İstanbul uçak bileti alarak aktarmalı olarak gidebilirsiniz. Edirne’ye en yakın yurt içi havalimanı İstanbul’dakiler. Gezimizin durakları olacak Edirne’de görülmesi gereken turistik noktaları sıralayalım; Edirne Saraçlar Caddesi: Edirne’nin araç trafiğine kapalı en önemli caddelerinden Saraçlar Caddesi’nde bir tam tur atmak şart. Oldukça Avrupai ve canlı olan cadde turistik mekanlardan biraz uzaklaşıp hayata karışmak için ideal. Komşu Selanik‘in benzer caddelerini hatırlattı bize. Selimiye Camisi: Malum, tarihimizin dahi karakterlerinden Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camisi Edirne’deki ilk durak. Eğer Edirne’ye otobüs bileti alarak geldiyseniz, otogardan birçok firmanın şehir içi servisi ile buraya ücretsiz gelebilirsiniz. Eski (Ulu) Cami: Selimiye’nin hemen karşısında bulunan ve 1414 yılında yapılan Eski Cami, bizim için Edirne’nin en büyük sürpriziydi. Mimar Sinan’a ayıp olmayacaksa Selimiye’den daha fazla beğendiğimizi de söylemeliyiz. Ortaçağ kilise mimarilerini andıran farklı tavan işlemeleri ve her köşesinde bulunan dev hat yazmalarıyla nadir karşılaşabilecek bir etkileyiciliğe sahip. Ara Güler’in ünlü “Allah ve Kadınlar” fotoğrafı da girişin sağında bulunan “Allah” yazısının altında çekilmiş. 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi: 1488 yılından itibaren 400 yıl boyunca hastane olarak hizmet veren ve önemli döneminde sadece akıl hastalarına hizmet vermiş, günümüzde de “gerçekten” çok profesyonel diyebileceğimiz bir müze. Türkiye’de maalesef müzecilik hayal ettiğimiz noktalarda değil, bunun kötü örneğini yine Edirne’de Balkan Savaşları müzesinde gördük, aşağıda yazacağız, ancak Beyazıt Külliyesi ve Sağlık Müzesi, özel sektörün de desteğiyle hem eğitici hem de keyifli bir müzeye dönüştürülmüş. Osmanlı’nın tıp tarihi, ameliyat teknikleri çok iyi görselleştirilmiş. Şifahanede akıl hastalarını tedavi etmek için müzik, koku gibi alternatif yöntemler denenmiştir ki o dönemde dünyada az karşılaşılan bir tedavi şekli olarak ayrı bir öneme sahiptir. Mekan da başlı başına huzur verici, bahçesinde hayallere dalınası. Giriş ücreti yetişkenler için 5, öğrenciler için 3 TL. Kırkpınar Yağlı Güreş Er Meydanı: Sarayiçi bölgesinde bulunan Kırkpınar güreşlerinin gerçekleştirildiği saha, güreşlerin olmadığı zamanlarda özel bir aktivite barındırmasa da yüzlerce yıllık geleneğin yaşatıldığı mekanda bulunmak keyifli bir duygu. Adalet Kulesi: Sarayiçi’nde eski sarayın kalıntılarının yanında, Kırkpınar Ermeydanı’na giden yolda Adalet Kulesi yer alıyor. Saraydan geriye pek bir şey kalmamış ama Adalet Kulesi sapasağlam heybetiyle yerinde. Burası Osmanlı döneminin yüksek mahkemesiymiş ve birçok ileri sorun burada çözülürmiş, her katında kadılar görev yapar, en tepesinde en ciddi konulara karar verilirmiş. Ceza “ölüm” olursa, infaz edilecek ceza kulenin önündeki ibret taşında sergilenirmiş. Karaağaç: Edirne’nin doğayla iç içe, tek katlı eski evlerle dolu ve nefis bir Meriç manzarasına sahip en sevimli ilçelerinden biri. Tarih turlarından mola verince solunlanma köşeniz burası olmalı. Meriç nehri manzaralı çok güzel cafeler bulunmakta, Edirne’liler için kahvaltıcılarıyla da meşhur bir yer. Yunanistan sınırına çok yakın olan bölge, Lozan antlaşması’yla Türkiye’ye katılmış. Gitmişken Lozan Anıtı ve tarihi Edirne tren garı da görülmeli. Burada bütün kafelerde takılsanız sıkılmaz, huzur bulursunuz. Muradiye Camisi: Edirne’nin az bilinen değerlerinden Muradiye Camisi, duvarları kaplayan tarihi çinileri ve İran’daki benzerlerini kıskandıracak güzellikteki mihrabıyla öne çıkıyor. Mimarı veya ne zaman yapıldığına dair net bir kaynak bulunmamakla beraber 1436 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Duvarlarındaki çini eserleri pek iyi korunamamış ve malesef tahrip olmuş ama kesinlikle görülmeye değer. Üç Şerefeli Cami: Edirne’nin klasik Osmalı mimarisinden ayrılan bir başka camisi, Üç Şerefeli Cami her biri birbirinden farklı minareleri ve tavanlarıyla şaşırtan bir yapı. Burgu şeklindeki minaresi gerçekten çok farklı. Büyük Sinagog: Avrupa’nın sayılı, Türkiye’nin en büyük sinagog’u 1983’te cemaatsizlikten kaderine terk edildikten sonra 2015 yılında tekrar ziyarete açıldı. Çok kültürlü geçmişimizin güzel örneklerinden olan yapı başarılı şekilde restore edilmiş, geniş ferah bir ortamda ziyaret açık. Uzunköprü: Trakya’nın ve Türkiye’nin unutulmuş “en”lerinden biri olan Uzunköprü dünyanın ayakta kalan en uzun taş köprüsü. Yaklaşık 1400 metre uzunluğunda köprünün yakınına geldiğimizde, özellikle fabrikalardan atılan atıklar sebebiyle dayanılmaz bir kokuyla karşılaştık. Etkileyici bir köprü olsa da koku gerçekten yaklaşılmayacak ya da durulamayacak kadar feciydi, umarız acilen düzelir. Balkan Savaşları Müzesi: Osmanlı tarihinin en trajik savaşlarından, ağır kayıplar verilen Balkan Savaşları’nda Edirne’ni savunulduğu Buçuktepe bölgesi askeriye tarafından işletilen bir müze. Savaş alanları iyi korunmuş olsa da komik kaçan bir amatörlük, bir müzeye yakışmayacak hamaset ve içerdiği sert ırkçı ögeler nedeniyle müzeye pek bayılamadık. Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından işletilmeyen müze, askeri idare altında. Umarız en kısa sürede bu acı ve önemli anıyı, daha düzgün bir müzecilik anlayışıyla, objektif bir anlatımla tarihi yerinde öğrenebileceğimiz bir hale büründürebiliriz.

02 Temmuz 2023, 12:29	#4
Çevrimdışı DeepSilence Banlı Üye	Yanıt: Edirne İli Hakkında Herşey EDİRNE'de Ne Nerede Yenir? Edirne’de Yeme İçme Notlarımız Çok zengin saymayacağımız ancak beğendiğimiz Edirne mutfağında tarih boyu bölge insanlarından etkilenmiş bir yemek kültürü göze çarpıyor. Türkiye’nin tümünde olduğu gibi elbette Edirne yemekleri de, Tüm Trakya lezzetleri ve tüm Balkan mutfağı özelliklerinde olduğu gibi evlerde yenilebilir olsa da, şehir bu konuda misafirlerine de oldukça cömert. Muhtemelen yol üstü durağı olması sebebiyle yakın dönem boyunca ciddi bir restoran yemeği kültürü de eklenmiş. Elbette içki kültürü ve rakısı bu kadar meşhur bir bölge olunca karşımıza leziz meyhaneler de çıkıyor. İlk Edirne gezimizde az zaman geçirebilmiş, az yemiştik, ikinci gezimizde menüyü tamamladık. Edirne’nin restoranları ve mekanlarıyla birlikte Edirne yemek notlarımıza bakalım; Edirne Tava Ciğeri: Elbette Edirne’nin neyi meşhur sorusunun sözlük karşılığı. Tavada kızartma ciğerin müdavimleri çok fazla. Yanında gelen acı sosu, baharatlar ve soğan piyaz ile yenmesi makul. Zevk işi ancak yanında yoğurt şahane gidiyor. 2015 yaz fiyatları mekana göre değişse de 12-16 TL arası değişiyor. Kurutulmuş biber de masada zevkli bir arkadaş. Edirne’de tava ciğeri nerede yenir derseniz, en ünlüsü ve turistik olanı Aydın Tava Ciğer, önünde her zaman sıra var. Biz ise çoğunluk için ikinci en ünlü kabul edilen Niyazi Usta’da yedik, bol porsiyonu ve servisiyle oldukça memnun kaldık. Aşağıda mekan önerilerimiz gelecek. Ayrıca ciğer kapama diye bir arkadaş da var, biraz daha sağlıklı bir pişirim tercih edenlere. Mutancana ve Zirva: Payitaht döneminden kalma olduğu düşünülebilecek bu eser et ve meyveyi bir araya getiren, Saray mutfağının önemli ürünlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Edirne gezimizde tadamadık ancak daha önceden İstanbul’da yemişliğimiz olan zirva ile mutancana benzer yemekler. Mutancana daha sulusu dersek umarız kızan olmaz. Temel haşlama etin, meyve ve sebzelerle birleşmesi diyelim. Hayrabolu Tatlısı: Günümüzde tahinle süslenerek servis edilen bu sıradan ancak nefis tatlı için Edirneli arkadaşlarımız “tahinin ne işi var” diyorlar. Vardır bir bildikleri ve tarihi bir yapısı diyoruz ancak güncel halini biz çok sevdik. İzmir Kemalpaşa tatlısının kocamanı gibi düşünürsek bir porsiyonu keyif veren bir sofra sonu olarak midemize yakışıyor doğrusu. “Ayrabolu be yaw” Edirne Pastane lezzetleri: Badem Ezmesi, Edirne Kurabiyesi (un kurabiyesinin kentlisi) gibi birçok lezzet hem yerliler hem de turistler tarafından zevkle yeniyor. EDİRNE’NİN YEMEK MEKANLARI İki Edirne Gezimiz sırasında keyifle yedik içtik, birkaç lezzeti birleştirdik, deneyimlerimizi ve beğenilerimizi paylaşalım. Afiyet olsun. Edirne Tadım Kahvaltı Salonu Güne başlarken “Edirne’de kahvaltı nerede yapılır?” sorusunun şehir merkezindeki ilk cevabı olan Tadım Kahvaltı Salonu’nu seçtik. Mekan aslında bir menemenci. Taze ürünlerle, mahalle usulü, çok uygun fiyatlara kahvaltı veren dükkan Saraçlar Caddesi’nin yanı başında. Hem bölge esnafına, hem askerlere, hem öğrencilere hem de turistlere hizmet veren dükkanın öne çıkan ürünlerinin başında menemen çeşitleri geliyor. Ilık ballı süt enfesken, Edirne peynirleri de güzel. “Kahvaltı” zengin ve ürünler bol kepçe. Tazelik çok belli oluyor. “Special menemen” denedik, açıkçası biraz ‘fazla’ olduğunu söyleyebiliriz. Hiçbir şeyin tadını direkt alamıyorsunuz, munchies tarzı karışık lezzetleri çok severiz ancak buna bayılamadık. Tek kişilik kahvaltı, zevkinizi göre bir menemen + kahvaltıya dahil 2 çay, 2 ılık ballı süt, 2 ekstra çay, su gibi zengin bir menüyü 20-24 TL arasına çıkarabilirsiniz. Basit bir menemen + 2 çay + peynir zeytin tabağı da 10 TL’nin altında hesap çıkarır. Karaağaç Kahvaltıcıları Edirne’nin en meşhur kahvaltıcıları Karaağaç’ta sıralanıyor. Edirne Gezilecek Yerler bölümümüzde yazdığımız Lozan Anıtı ve tarihi trenin olduğu bölgede sıra sıra birçok kahvaltı mekanı bulunuyor. Çay içmişliğimiz var, gayet kıvamlıydı. Ayçiçeği -25 Saat açık- Tüm gün açık oluşunu 25 saat ile tanımlayan mekan Edirne’nin çorbacı kebapçı ihtiyacını gideriyor. Bol malzemeli kelle paçasını (karışık) pek beğendiğimizi söyleyemeyiz ancak lahmacun ve kebaplar gayet iyiydi. Salatalar da bize özel denk gelmediyse oldukça tazeydi. Balkan Lokantası Saraçlar Caddesi üzerindeki esnaf lokantası gerçekten efsane! Edirne’de olup da bir saray mutfağı yiyelim derdiyle arayışımız sırasında, elbette Osmanlı’nın mutfak notlarının olmaması ya da ürünlerinin aşırı zor (pahalı) üretimi sebebiyle günümüz piyasasına yayılamadığını düşünürsek, esi payitahtta bu talebimize en yakın “Edirne Balkan Lokantası”nı bulduk. Ciğer kapama gayet başarılıydı, tava yoğurdu muhteşemdi, çoban kebabı uzun süredir yediğimiz en iyi sulu yemeklerden biriydi diyebiliriz. Mekanda söğüş soğan da veriliyor.Sütlacın oldukça vasat olduğunu hatırlatıp, ağzınızın tadını bozmadan başka bir tatlıcıya geçmenizi öneririz. Park Ocak Edirne Sadece öğlen servisi yapan mekana 15.30’da gittiğimizde yemek servisinin sonlandığını öğrendik. Edirne’nin en lezzetli duraklarından olan meşhur Park Ocak, Park Otelin bir parçası gibi konumlanmış. Yiyemediğimiz için bir şey demeyelim, lokanta kıvamında hoş bir yer. Fırsatınız olursa mutlaka yorumunuzu bekliyoruz. EDİRNE’DE CİĞER NEREDE YENİR? Meşhur Edirne Tava Ciğeri’ni tüm şehirde kolaylıkla bulmak mümkün. Aslında çoğunun iyi mekan olduğuna inanıyoruz çünkü bu tip yerel lezzetleri kötü yapan yerleri, yerleşik insanlar beğenmez ve iş yapmasına imkan vermezler ancak öne çıkanları yazmak gerek diye düşünüyoruz. Ciğerci Aydın (En meşhur) Bedava dağıtırmışçasına önünde deli gibi sıra olan Ciğerci Aydın’ın sırasını çekmeyi hiç düşünmediğimiz için biz yemedik. Edirne’de en iyi ciğer nerede yenir sorusuna birçok Edirneli burayı adres gösteriyor, keyfiniz bilir. Ciğerci Niyazi Edirne’ye ilk gidişimizde meşhur Edirne tava ciğerini yediğimiz mekan Kale İçi bölgesinde yer alıyor. Edirne’nin birçok tava ciğercisi ile yan yana. Açıkçası çok bayılmadığımız bu lezzeti, burada ‘iyi’ bulduğumuzu belirtelim. Ancak kalabalık bir grupla yemiştik ve kimsenin de fazla fazla yiyemediğini gördük. Fazlası bayıyor yani. Bir porsiyon Edirne Tava Ciğeri 14 TL, yanında biber, baharat, soğan, ekmek, sos ücretsiz. İçecekler pahalı, personel gayet suratsız ve hizmet –bizce- zayıf. Mekan turistik ve çok kalabalık. Ciğerci Kazım Edirne’nin en meşhur ciğercileri listesinde karşımıza çıkan Kazım’a sadece yer vermek istedik. Yiyen varsa yorum yazsın diğer okurlarımız da faydalansın lütfen. Bizim fırsatımız olmadı. Köfteci Osman Edirne’de köfte denilince akla gelen ilk mekan olan Köfteci Osman lüksleşmiş, büyük bir tesis. Böyle küçük bir şehir için büyük alanlarda çok şubeli zincirleşmek başarıdır. Kalitesini bozmaması ve misafirlerini mutlu etmeye devam etmesi dileğiyle. Vargo Restoran Edirne’nin manzaralı, lüks mekanı. Dünya mutfağından ürünler sunan Vargo’yu Edirne Rehberlerinde ön sıralarda görüyorsunuz. Bulgaristan ve Yunanistan manzaralı restorandan komşularımızı izlerken zevkle yiyip içebilirsiniz. Tatlıcı Keçecizade Edirne kurabiyesi ve unlu mamüllerini yiyebileceğimiz tatlıcı ve pastanelerin başında gelen Keçecizade yol üstü duraklarının da meşhur ürün tedarikçilerinden. Keyifle tadıp yeme imkanı olduğu gibi, paket servisle memlekete de ürün götürmek mümkün. Arslanzade Yine Edirne’nin en meşhur kurabiyecilerinden Arslanzade badem ezmesinin yanı sıra kallavi kurabiyesiyle öne çıkıyor. Komşu Yunanistan‘ın Kavala Kurabiyesi de denenebilecek lezzetlerden. EDİRNE’DE İÇKİ İÇİLECEK YERLER ve GECE HAYATI Ne yazık ki bu eğlenceli şehrin tüm gece hayatı detaylarına çok giremedik. Tabii ki eksik de kalmadık, elimizden geldiğince, yiyip içtiğimiz birkaç mekanla ilgili yazmak lazım dersek, size de kısa süreli Edirne seyahatlerinizde Edirne geceleri için birkaç fikir sunabiliriz. Zindanaltı Meyhane Edirne’nin en meşhur meyhanesi, eski yıllanmış, nostaljik bir işletme. Edirne’de rakı meze keyfi için tercih edilebilecek Zindanaltı’da rakının yanına mutlaka peynir söyleyin keza bütün masa Edirne peynirine bayıldık. Servis iyi, çalışanlar meyhane kültürüne hakim ve halden anlar kişiler. Ortam salaş, teras var. Saraçlar Caddesi üzerinde. Ayşe Kadın Bölgesinde (Öğrencilere ve Trakya Üniversitesi’ne yakın) Edirne Leman Kültür kentin en kalabalık öğrenci mekanlarından. Benzin Cafe Edirne, Pena gibi mekanlar da önde gelen meşhur yerler. Ayrıca ciddi bir türkü bar kültürü de Edirne’ye hakim, kolaylıkla bulunabilir. Ayrıca şehrin her yerinden rahatlıkla bulunan tekel bayilerinin ürün yelpazesi geniş, fiyatları normal, sokaklar da iki bira alıp oturup içmek için müsait.

Benzer Konular
Konu	Konuyu Başlatan	Forum	Yanıtlar	Son Mesaj
Tunceli İli Hakkında Herşey	DeepSilence	Doğu Anadolu Bölgesi	3	02 Temmuz 2023 11:40
İzmir İli Hakkında Herşey	DeepSilence	Ege Bölgesi	6	02 Temmuz 2023 10:28
Osmaniye İli Hakkında Herşey	DeepSilence	Akdeniz Bölgesi	3	02 Temmuz 2023 10:03
Mersin İli Hakkında Herşey	DeepSilence	Akdeniz Bölgesi	3	02 Temmuz 2023 09:41
ORDU İli Hakkında Herşey	DeepSilence	Karadeniz Bölgesi	2	02 Temmuz 2023 09:32

Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)